Tokat, geleceğin yıldızı olmaya çok yaklaştı

Bereketli topraklar diyarı olarak adlandırılan Tokat’ta, Kazova, Gözova, Niksar ve Erbaa gibi ovaların nimetlerinden sadece yöre insanı değil ülkemizin birçok bölgesi de beslemektedir. İklimlerin ve coğrafyaların kesişme noktasında olması nedeniyle Tokat 1940’lı yıllara kadar Anadolu’nun en güçlü dört ekonomisinden biri olma özelliğini taşıyordu. 200 rakımdan bin 300 rakıma kadar 7 ayrı ovası olan Tokat, tarımsal teraslamasıyla dünyada eşi benzeri olmayan avantajlarını Yeşilırmak ve Kelkit’in sularıyla adeta bir hazineye dönüştürmüştür. Bu verimli topraklardan beslenen tarım ekonomisinin Tokat’a neler kattığını ve kentin ekonomik gelişimini geçtiğimiz günlerde Ticaret ve Sanayi Odası’nın başarılı başkanı Dr. Ali Çelik ile masaya yatırdık.

info@karadenizekonomi.com / 27.07.2021

Tokat, geleceğin yıldızı olmaya çok yaklaştı

Tarıma dayalı ekonomisinin yanı sıra kavşak noktası konumunda olması nedeniyle bir lojistik merkez olma iddiasını yeni havalimanı ile taçlandırmak isteyen Tokat’ta üretim üsleri olan OSB’lerden ve balıkçılığa kadar kent ekonomisinin geçmişteki büyüklüğüne ulaşması için çaba gösteren TSO Başkanı Çelik, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda yayınlanan Analiz programının canlı yayın konuğu oldu. Dolayısıyla ilk sözler de 15 Temmuz üzerineydi.

“Feraseti oldukça yüksek bir topluluğun oluşturduğu milletimizin Atatürk gibi çok değerli bir liderin öncülüğünde verdiği Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonrasında Cumhuriyet ve demokrasi gibi kazanımlara nasıl sahip çıktığını yakın geçmişte bir kez daha gördük. Ulus devlet yapısının parçalanamayacağını ve milletin birbirine nasıl kenetlendiğini tüm dünyaya 15 Temmuz 2016 tarihinde yine kanıtladık” diyen Çelik, ardından ülkenin genel sorunlarına karşı geliştirdiği eleştirel bakış açısını aşağıdaki cümlelerle yansıttı.

İnsanları birkaç gün de olsa mutlu etmek çok mu zor?

“Tam da normalleşmenin ilk günü elektrik ve doğalgaz fiyatlarına gelen zam niye 30 Haziran veya 5 Temmuz değil de 1 Temmuz’da uygulamaya girdi? Çünkü, enflasyon hesaplamalarına en çok etki eden kalemlerin elektrik, doğalgaz, şeker ve un gibi temel ihtiyaç maddeleri olduğunu dikkate alırsak 30 Haziran tarihinde yapılması halinde ilk 6 aylık enflasyon rakamlarına yansıyacak ve işçi memur ve emekli gibi tüm sabit gelirlilerin alacağı ücretler de buna göre değerlendirilecek. Bir yanıyla tepkimiz bu haksızlığa karşıydı. Öbür yanıyla da pandemi koşullarıyla geçen bir buçuk yıllık dönemde oldukça zorlanan üreten kesim tam da kepenk ve tezgâhlarını açmaya başlamıştı ki insanlar büyük bir motivasyonla kolları sıvamışken açtığına açacağına pişman oldu. Yani manidar olan bu zamanlamadan rahatsızlık duyduk.”

Medikal sektörü zor bir dönemden geçiyor

İş dünyasının dünyanın en pahalı doğalgazını kullanıyor olmasına da eleştiriler getiren Tokat TSO Başkanı’nın, iş dünyasının temsilcilerinden biri olarak rahatsızlık duyduğu bir başka konu da medikal sektöründe hak edişlerin bir türlü alınamamış olmasıydı. Medikal sektörünün son birkaç yıldır kamudan yapılacak ödemeler konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Çelik, “yapılan ihaleler sonrasında Sağlık Bakanlığı, SGK ve üniversitelere verilen tıbbi malzemelerin karşılığı alınamamaktadır. İndirim beklentileri ile geçen zamanda sektörün yüzde 60’ı çok zorda kalmış ve hatta batma noktasına gelmiştir. Dövizle olan girdi maliyetlerini bankalardan finanse etmeye çalışan sektör paydaşlarının son iki yılda yüzde 7’lerden 20’lere ulaşan faizlerle zaten ayakta kalmaları mümkün görünmezken kamudan ödemeleri alamamalarını nasıl izah edeceksiniz? Ortada bir mağduriyet var ve bunun bir hukuki karşılığı yok ne yazık ki” sözleriyle tespitlerini ortaya koydu.

Ve Tokat ekonomisi üzerine…

Bir zamanlar ülkenin en önemli dört ekonomisinden birine sahipken 50 yıllık yakın geçmişte ülkedeki yanlış tarım politikaları nedeniyle en temel gıda maddelerinin bile yurtdışından ithal edildiğini söyleyen Tokat TSO Başkanı Çelik,  “Anadolu’nun 11 büyük ırmağından ikisi Yeşilırmak ve Kelkit, Tokat’ın içinden geçmektedir. Bu çok kıymetlidir. İklimlendirme ve yüzeysel coğrafi zenginliğin getirdiği değerlerle 100’ü aşkın tarımsal değerin yetiştiği bir şehirde yaşıyoruz. Yaprağından domatesine biberine veya patlıcanına kadar pek çok ürün tarımsal anlamda kent ekonomisine hayat vermektedir. Öte yandan ülkemizin tarımsal ithalat girdilerine baktığımızda mercimekten buğdaya en temel gıda maddelerini dışarıdan satın almaktayız. Bunun nedeni yanlış tarım politikalarıdır. Tokat olarak dördüncü büyük ekonomiden 66’ncılığa kadar düşmemizin nedeni de bu politikalardır. Gerçi şimdilerde 53’ncü sıraya geldik. Son yıllarda tarımsal gücümüzün ve rezervlerimizin farkına vararak topraklarımızda yetişen ürünleri işleyip dünya pazarlarına sunmaya başladık. Siyasilerimizle STK’larla ve tüm Tokat halkıyla birlikte altyapı, tarımsal sanayi markalaşma ve ihracat noktasında mesafeler kat ettik” diyen Çelik, iddiasını “geleceğin parlayan yıldızı Tokat olacak” sözleriyle yansıttı.

 

Kentin onlarca ticari rezervi var

Geçmişten günümüze 14 ayrı medeniyete kucak açmış olan Tokat, sadece tarımsal ürünleri ile değil madenleri, mermerleri, bakırcılık ve çiniciliği ile birbirini tamamlayan onlarca ticari rezerve sahip olmanın gururunu yaşıyor. Ve tabi ki her biri ayrı bir üretim merkezi olan Organize Sanayi Bölgeleri ile. Tokat TSO Başkanı Dr. Çelik’in bu konuda söyledikleri de kayda alınacak türdendi.

Kamulaştırma sorunları yatırıma engel

“Tokat, Erbaa, Niksar, Turhal ve Zile’deki OSB’lerin kuruluşunda kamulaştırmalardan kaynaklı arsa sıkıntıları yaşanmaktadır. Talepleri karşılamak için yeterli kamu arazisine sahip olamamak en büyük açmazımız. Bu ülkenin nerelere ne paralar harcadığını biliyoruz. Sonuçta biz bu kamulaştırmaları isterken bedelini üstlenmeye hazırız. Sanayi Bakanlığı tarafından açılacak kredilerle biz ödemeye hazırız. Bu konuda çok hızlı hareket etmeliyiz çünkü kamulaştırmaların bir an önce başlayıp bitirilmesini bekleyen çok sayıda sanayici ve işadamı var. Tarımsal ekonominin ağırlığının hissedildiği Tokat’ta OSB’lerdeki sektörel dağılıma bakıldığında yüzde 80 oranında tekstilin başı çektiği gözlenmektedir. Tabi ki bu dağılım bazı riskleri de içinde barındırıyor. O nedenle kendi kaynak ve rezervlerimizi dikkate alarak farklı sektörlere yönelmek gerekiyor. Tokat’ın OSB’lerde 6’ncı bölge teşviklerinden faydalanıyor olmasının da avantajları var. Yani yatırımcılar için cazip bir şehir.”

Tarımsal rezervi dış pazarlara ulaştırmak

Çelik’e göre havaalanı konusunda yaklaşık 20 yıldır ciddi sıkıntılar yaşayan Tokat’ta Kasım ayı içinde tamamlanması planlanan yeni havalimanının faaliyete geçmesi eski havaalanının işlevini de değiştirecek. Eski havaalanının bulunduğu yerde Gıda İhtisas OSB olması için rezervlerinin olduğunu söyleyen Çelik, “konuya ilişkin a-yazışmaları ve projeleri sayın valimiz Ozan Balcı ve milletvekillerinin katkılarıyla sürdürüyoruz. İşlenmiş gıda ürünlerini dünyanın her bölgesine kargo uçaklarıyla göndermeyi hedefliyoruz. Çünkü yaş sebze ve meyve üretiminde çok büyük rezerve sahip bir kentiz. Bu rezervi dünyaya satmak için olabildiğinde hızlı ve güçlü bir lojistik ağına ihtiyacımız var. Bu konudaki taleplerimizi sayın cumhurbaşkanımıza da iletirken dedik ki bizim lojistik anlamda sıkıntılarımızı giderin maliyeti 1 milyar lira olsa dahi bir yıl içinde ihracat yapıp bunu karşılayacağız. Havaalanı konusunu hallettikten sonra geriye sadece Karadeniz’e kısa sürede erişme sıkıntımız kalıyor. Bunun için de gerekirse cumhurbaşkanlığının kapısında yatıp kalkıp Tokat-Ünye yolunun bir an önce hayata geçirilmesi için çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Tatlı su balıkçılığı

Programın son bölümünde kentteki tatlı su balıkçılığı potansiyeline değinen Çelik, “bu konuda ciddi yatırımlar söz konusu. Tokat’tan Rusya ve Avrupa’ya balık ihracatı her geçen gün artarak devam ediyor. Yeşilırmak ve Kelkit gibi iki büyük ırmağa sahip olan Tokat’ın bir başka avantajı da Almus Baraj Gölü’dür. Tatlı su balıkçılığında özellikle alabalık ve somon balığının özel türevlerinden birinin yetiştiriciliği burada yapılmakta ve daha çok dış pazara yönelinmektedir. Sektöre yeni yatırımcıların girmesi balıkçılığın Tokat’ta gösterdiği gelişimin kanıtı olmaktadır. Eskiden yetiştirdiğimiz balıkları başka ilerde işletip şoklattırıp satışını yapıyorduk artık bu işlemler de Tokat’ta yapılacak” ifadeleriyle kent ekonomisindeki gelişimin ipuçlarını verdi. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar