İş dünyasından seçim sonrası için çağrı: Reformlara odaklanma zamanı
Türkiye'de pazar günü yapılan seçimle 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticiler belirlendi.
info@karadenizekonomi.com / 2.04.2024
İş dünyası temsilcileri, 1 yıl içinde Türkiye’nin 2 kez sandık başına gittiğine dikkat çekerek, “Artık önümüzdeki 4 yıl Türkiye’nin gündeminde seçim yok. Bundan sonra, uygulanmakta olan ekonomik programa ve reformlara odaklanılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Türkiye'de 61 milyon 441 bin 882 seçmen, yerel yöneticilerini seçmek için pazar günü sandık başına gitti. Yapılan seçimle 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri belirlendi. 34 siyasi partinin katıldığı seçimlerde vatandaşlar 207 bin 848 sandıkta oy kullandı.
Seçimlerde 1 milyon 32 bin 610 genç de ilk kez oy verdi. İş dünyası, yerel seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye’nin ekonomi gündemine dönmesi gerektiğine inanıyor. 1 yıl içinde Türkiye’nin 2 kez sandık başına gittiğine dikkat çeken iş insanları, “Artık önümüzdeki 4 yıl Türkiye’nin gündeminde seçim yok. Bundan sonra Türkiye'nin uygulanmakta olan ekonomik programa ve reformlara odaklanılması gerektiğine inanıyoruz” açıklaması yaptı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: “4 yıllık seçimsiz dönem ülkemiz için bir fırsat”
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri tamamlandı. Sonuçları ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Öncelikle, sandığa gidip oyunu kullanan, ülkemizin geleceğine ve demokrasiye sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. Seçilen Belediye Başkanlarını tebrik ediyorum. Yerel seçimlerin geride kalmasıyla, 4 yıllık seçimsiz bir dönem ülkemiz için önemli bir fırsattır. Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak çok iş var. Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele para ve maliye politikası eşgüdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir.
Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacaktır. Ülkemizin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi de önem arz ediyor. Yapısal reformlar konusunda etkin ve kararlı adımlar atmalıyız. Mesleki eğitim, istihdam politikaları, vergi reformu, yargının operasyonel etkinliğinin artırılması, kurumsal altyapının güçlendirilmesi, şehirlerimizin depreme direncinin artırılması, yeni sanayi havzalarının oluşturulması, kilit teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yeşil ve dijital dönüşüme ülkemizin hazırlanması gibi birçok alanda reformlar bizi bekliyor.
Şimdi siyasi görüşümüz ne olursa olsun, milletimizin kararına saygı duyup, 86 milyon el birliği, akıl birliği ile aydınlık geleceğimize birlik ve beraberlik içinde yürüme zamanıdır. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında ürün ve pazar çeşitliliğinde en üst lige çıktık. Şimdi ikinci yüzyılında daha huzurlu, daha mutlu ve daha müreffeh bir Türkiye için daha çok çalışma zamanı.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç: “Ekonomik programa odaklanılması lazım”
Türkiye bir seçimi daha aklıselim ve demokratik olgunlukla geride bıraktı. Sonuçlar İstanbul, Türkiye ve Türk milleti için hayırlı olsun. İş dünyası olarak Türkiye'nin bu seçimden sonra, uygulanmakta olan ekonomik programa odaklanması gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönem, enflasyon ve yapısal reformların hayata geçirilmesi başta olmak üzere birçok sorunla kalıcı, sürdürülebilir ve rasyonel bir mücadele için çok iyi değerlendirilmelidir.
Bu sayede, çevresinde çatışma ve savaşların kol gezdiği Türkiye, daha da güçlenen ekonomisi ve demokrasisiyle güvenli bir liman olmayı sürdürecektir. İş dünyası olarak, üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle, tüm gücümüzle yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama devam edeceğiz.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç: “Yapısal reformların hayata geçeceği dönem başlasın”
Seçimin demokrasiye yaraşır, barışçıl ve güvenli koşullarda, huzurla gerçekleşmesi en büyük mutluluğumuz. Seçim sürecinin tamamlanmasıyla ülkemizde başta ekonomi olmak üzere; sosyal, eğitim ve hukuk alanında yapısal reformların gerçekleşeceği bir dönemin başlamasını temenni ediyorum.
Ankara Sanayi Odası olarak, yerel yönetimlerimizle iş birliğimizi daha da güçlendirerek, Başkentimizin ve ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Belediye Başkanlarımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, ‘Başkentin sanayiinden sanayinin ve teknolojinin başkentine’ hedefimize ulaşmada destek olmaya devam edeceklerine gönülden inanıyorum.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran: “Bu süreyi ülke olarak iyi değerlendirelim”
Şehirlerin gelişip kalkınmasında yerel yöneticilerin rolü çok büyük. Bugünden itibaren önümüzde seçimsiz 4 yılı aşkın bir süre var. Bu sürenin hem şehirlerimiz hem de ülkemiz için çok iyi değerlendirilmesi şart.
Enflasyon, cari açık ve mesleki eğitim başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin ilerlemesinin önünde engel teşkil eden tüm sorunların çözülmesine ve kalıcı gelişmeyi sağlayabilmek için de vergi konusu başta olmak üzere yapısal reformların hayata geçirilmesine odaklanmamız gerekiyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş ve İlçe Belediye Başkanlarımızı tebrik ediyorum.
Ankara’da ticari hayatın canlanması, sağlık başta olmak üzere turizm çeşitlerinin geliştirilmesi, havalimanına metro hattı başta olmak üzere ulaşımı kolaylaştıracak adımların atılması, iklim değişikliğine karşı şehrimizin yeşil dönüşümünün gerçekleştirilmesi ve Ankara’nın dünya başkenti haline gelmesi için atılacak olumlu adımları bekliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Ankara’nın her alanda gelişimi için iş dünyası olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz.
DEİK Başkanı Nail Olpak: “Seçimleri bitti artık işimize odaklanacağız”
Yerel seçimlerde milletimiz sandık başına gitti, vatandaşlarımız yine ülkemize yakışır demokratik bir ortamda özgürce oylarını kullandılar. Bu vesileyle yerel seçim sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını diliyorum. Seçilen Belediye Başkanlarını tebrik ediyor, seçildikleri bölgelerde güzel çalışmalar yapmalarını diliyorum Artık önümüzde seçim gündemini geride bıraktığımız çok önemli bir süreç var.
Türk iş dünyası temsilcileri olarak gayemiz; her zaman olduğu gibi ülkemizin kalkınmasına ve refahına katkı sunmak için daha fazla çalışmak, yarınlarımız için daha fazla katma değer üretmek olacak. Bu süreçte, başta enflasyonla mücadele olmak üzere, yapısal reformlar dahil atılacaktüm adımların bir an önce ve kararlılıkla yapılması geleceğimiz için çok önemli.
Ülkemizin ekonomik hedeflerine hızla ulaşması, küresel ticaretteki yükselişini sürdürmesi, gelişen sanayisi ile beraber daha fazla istihdam sağlaması ve refahın dengeli dağılımı amacıyla yatırımlarla birlikte istikrarlı ve dengeli büyüyen bir Türkiye için daha fazla çalışmaya devam edeceğiz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, tüm dünyaya yayılmış 152 İş Konseyimizle küresel ticaretin kalbinin attığı her coğrafyada ticari diplomasi faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz.
Türk özel sektörünün gücünü dünyaya taşımak için gece gündüz demeden üretmenin, gönüllük esasıyla ülkesine değer katan üyelerimizle birlikte tek vücut olarak ülkemiz ve milletimiz için en iyisini yapmanın gayreti içinde olacağız.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe: “Ekonomimizi güçlendirecek adımların atılmalı”
Türkiye büyük bir demokratik olgunlukla bir seçimi daha tamamladı. Seçmen 10 ay önceki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin ardından bir kez daha sandığa giderek yerel yönetimler için tercihini yaptı. Öncelikle sonucun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sandıktan çıkan mesajın en iyi şekilde okunup, ekonomimizi güçlendirecek adımların atılacağına inanıyoruz.
İhracat Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü üstleniyor. Önümüzde seçimsiz 4 yıllık dönemin ülkemiz ve ihracatımız açısından en iyi şekilde değerlendirileceğine ve 2028’de mal ihracatında 375, hizmet ihracatında da 200 milyar dolarlık hedefi yakalayıp geçeceğimize inanıyorum.
TÜSİAD: Hedefe ulaşmak İçin el birliğiyle çalışalım”
Demokrasinin temel unsurlarından yerel yönetim seçimlerini geride bıraktık. Görevlerine başlayacak belediye başkanlarımızı ve yerel yöneticilerimizi kutluyoruz. Yerel yönetimlere kentlerde tüm vatandaşlarımız için yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, iyi yönetişim ve etkin hizmet sunumuna yönelik çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Başta afet yönetimi olmak üzere tüm konularda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında işbirliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Yerel seçimlerin ardından ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak üzere elbirliğiyle çalışmalıyız.
Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı: “Normalleşme adımları kararlılıkla sürmeli”
31 Mart yerel seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Seçimin galibi Türkiye demokrasisidir. Ülkemizin, bu seçimleri barış içerisinde tamamlamış olması hepimiz için memnuniyet vericidir. Değişen dünyada, iklim aciliyetiyle birlikte artık yerel yönetimlere düşen görev artmıştır.
Tüm seçilmişlerimizin bu görevlerinin bilincinde olması ve dünyadaki dönüşümü yakından takip etmesi, ülkemizin, şehirlerimizin ve vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırması için son derece önemlidir. Yerel seçimlerin geride kalmasıyla birlikte, önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir dönem bulunuyor.
Bu kesintisiz dönem, enflasyonunu düşürmüş, makro dengelerini kurmuş, sürdürülebilir büyüme yoluna geri dönmeye hazır bir Türkiye ekonomisi için büyük bir fırsattır. Ülke olarak muazzam bir potansiyelimiz var. Bunu gerçeğe dönüştürebilmek için hepimize önemli görevler düşüyor. Mevcut ekonomik programa ve normalleşme adımlarına kararlılıkla devam etmeliyiz.
TGSD Başkanı Ramazan Kaya: “Hepimiz ekonomik istikrar bekliyoruz”
Yerel seçimlerin bitmesiyle önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir dönem var. Bundan sonrasında hepimizin beklentisi istikrar. Özellikle ekonomik istikrar, finansal istikrar, mali istikrar. Birinci beklentimiz enflasyondaki istikrar. Seçimden sonra bunların biraz daha bir istikrara gireceğini düşünüyorum. Ama yaşayıp göreceğiz.
Döviz kurulundaki baskının kaldırılmasını, en azından döviz kurularının enflasyon oranında artmasını bekliyoruz. Döviz sonuçta bir amaç, bir enstrüman. Niye dövize sarılıyoruz? Bir kere pahalı olduğumuz için, pahalılığı biraz daha ucuzlaştırmak için. Çünkü enflasyondan dolayı işçilik fiyatlarımız arttı. Önceden İşçilik fiyatımız enflasyon kadar artıyordu.
Döviz de o kadar artıyordu. Döviz hatta onun üzerine çıkıyordu. O zaman kompanse ediyorduk ve işimize devam ediyorduk. Şimdi enflasyon yüzde 70’ler çıktı, işçilik maliyetleri onun üzerinde arttı. Ama döviz artışı bunun altında kaldı. Bu sefer de maliyetlerimiz arttı. O nedenle dövizde önümüzdeki dönem kısa vadede bir artış bekliyorum. Açıkçası, iyileşme sinyallerinden birisi de o olacaktır.
ORSİAD Başkanı Levent Çamur: “Kurun gerçek değerine ulaşması gerekiyor”
Bir yıl içinde ikinci kez sandık başına gidildi. Seçim süreçleri ülkeyi ekonomi gündeminden uzaklaştırdı. Seçim dönemi bitti, artık zaman; ekonomiye, ihracata, kalkınmış Türkiye’ye odaklanma zamanı. Tüm gücümüzü, enerjimizi işe güce vermek zorundayız.
Meşakkatli bir süreçten geçerken, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini görüyoruz. İş dünyası olarak bizlerin, vatandaşımızın, maaşlı çalışanların yanı sıra özellikle de kamunun ciddi fedakârlık yapmak zorunda olduğunu biliyoruz. Sürdürülebilir büyüme ve refah artışı hedefine ulaşmak için fedakârlık şart. Unutmayalım ki; daha çok üreterek enflasyonu düşürebilir, daha çok ihracatla cari açığımızı azaltabilir, yaratacağımız katma değer ile iş gücümüzü yukarılara taşıyabiliriz.
Öncelik; yatırım ortamının iyileştirilmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması, enflasyon kur makasının daraltılıp, enflasyon faiz dengesinin oturtulması olmalı. Kurun kademeli olarak gerçek değerine ulaşması önemli. Yine reel sektörün kredi ihtiyacı en üst düzeyde. Ancak faizler oldukça yüksek oranlara ulaştı. Sanayicinin krediye ulaşmasının yolu mutlaka açılmalı.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Süleyman Sönmez: “Gerçek gündemimiz olan ekonomiye dönmeliyiz”
Seçim sonuçları, ülkemizin demokratik yapısının gücünü ve çeşitliliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında yapılan genel seçimler ile iki turda tamamlanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve şimdi geride bıraktığımız yerel seçimler dolayısıyla neredeyse 2022 yılından bu yana bir seçim atmosferinin ve ekonomisinin içinde yaşıyoruz.
Bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. yılında, ülkemizin hak ettiği muasır medeniyetler seviyesinin gerisinde kaldık. Şimdi seçimler tamamlandı. Normal koşullar altında da dört yıl seçim olmayacak. O halde artık gerçek gündemimize dönmenin tam zamanıdır. Bizim gündemimiz artık çalışanlarımız, emeklilerimiz, çocuklarımız, barınma ve diğer ekonomik sorunlar nedeniyle kazandıkları üniversiteleri terk eden veya hiç gidemeyen gençlerimizdir.
Bizim gündemimiz geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımız, olası bir büyük depremde yalnızca bir şehrin değil ülke ekonomisinin de çökme riskinin bulunduğu İstanbul, gelişmişlik ve rekabetçilikte son sıralardan kurtulamayan Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizdir. Bizim gündemimiz toplumsal cinsiyet eşitsizliği, iklim krizi, yeşil dönüşüm, dijitalleşmede Avrupa’daki rakiplerinin gerisinde kalan KOBİ’lerimiz, yanı başımızdaki savaşlar, ihracat pazarlarımızdaki durgunluk, mülteci sorunudur.
Sorunlarımızın büyük bir bölümü her ne kadar ekonomi kaynaklı gibi görünüyor olsa da ekonomideki yapısal dönüşüm ancak bağımsız yargı ve güçlü bir eğitim reformuyla mümkündür. Dolayısıyla ekonomik kalkınma için eğitime ve demokrasiye sarılmalıyız. Bunun için de hukuk devleti güçlendirilmeli, yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı, uluslararası normlara ve sözleşmelere uygun hareket edilmeli, eğitim sistemimiz, çağımızın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere uygun hale getirilmelidir.
BMD Başkanı Sinan Öncel: “Perakende sektörünün eli güçlendirilmeli”
Öncelikle seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Seçmen yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda önemli bir mesaj verdi. 4 yıllık seçimsiz bir döneme girilmesi ekonomi yönetiminin elini rahatlatacak. Enflasyonla mücadele yeni dönemde en öncelikli gündem başlığı olacak. BMD olarak enflasyonla mücadeleye her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. Ekonomi yönetiminin de son dönemde yüksek maliyet ve yüksek faiz kıskacında sıkışan perakende sektörünün elini güçlendirecek adımları atacağına inanıyoruz.
DIŞYÖNDER Başkanı Dr. Hakan Çınar: “4 yıl reformlar için fırsata dönüştürülmeli”
Yerel seçim sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Seçmenin enflasyon ve hayat pahalılığı konusundaki rahatsızlığını sandığa yansıttığı görülüyor. Sandıktan çıkan bu mesajın en iyi şekilde değerlendirileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki aylarda kurun yukarı yönlü hareket edeceğini, faizlerin bir süre daha yüksek seyredeceğini ve kredi hacminin genişlemeyeceğini öngörüyorum. Elbette kalıcı çözüm için yapısal reformların gerçekleştirilmesi hayati önem taşıyor. Yapısal reformlar için seçimsiz 4 yılın fırsata dönüştürüleceğini ümit ediyorum.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Berke İçten: “İş dünyasının sesine daha çok kulak verilmeli”
Seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Seçmen ekonomik konulardaki rahatsızlığını sandığa yansıtmış gözüküyor. Önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir dönem bulunuyor. Yeni dönemde iş dünyasının sesine daha çok kulak verilmeli. İş dünyası ile daha yakın çalışılacak bir sürecin başlamasını ve özellikle son dönemde rekabetçiliğini büyük ölçüde kaybeden ayakkabı endüstrimiz için bu sürecin en iyi şekilde değerlendirilmesini diliyorum.
Bahaş Holding CEO’su Abdüssamet Bahadır: “Kentsel dönüşümle ilgili çalışmalar hızlanmalı”
Toplumun tüm kesimlerinin gözü kulağı 31 Mart yerel seçimlerine çevrilmişken, nihayet demokrasinin en önemli göstergesi olan bir seçimi daha geride bıraktık. Bizler için yerel seçimler, genel seçimler kadar önem arz etmektedir. Ülke nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan İstanbul’un genel yönetime olan etkisini düşündüğümüzde yerel seçimlerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bundan böyle İstanbul’un alt yapısı, yeni yatırımlar ve özellikle kentsel dönüşümle ilgili çalışmaların daha da ivmelenerek devam etmesini hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından verimli olmasını diliyor ve bekliyorum.
İnsay Yapı Başkanı İhsan Çulhalık: “İhtiyaçlara cevap verecek yatırımlar bekliyoruz”
İstanbul dünyanın sayılı metropollerinden biri. Bu nedenle de sorunları da büyük, yapılacak çok iş var. Bu şehre hizmet etmek zor. O nedenle bugüne kadar yapılan hizmetleri daha da ileriye götürmelerini, gerek altyapı, gerek ulaşım, gerekse kentsel dönüşüm gibi öncelikli konularda ihtiyaçlara cevap verecek yatırımları yapmalarını bekliyoruz. Şehrimizi daha da güzelleştirmek ve İstanbul’a yaraşır bir seviyeye bir adım daha taşımak için hepimiz üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız.
Özyurtlar Holding Başkanı Tamer Özyurt: “İstanbul için partiler üstü bir yaklaşım önemli”
Her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçim öncesinde de toplumun tüm kesimleri seçim tarihine odaklanmış, iş dünyası da yatırımlarını beklemeye almıştı. Nihayet seçimler gerçekleşti ve mevcut yönetim güvenoyu alarak yeniden seçilmiş oldu. Biz bu şehir için çok kritik öneme sahip olan Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt ve çevresine odaklanmış bir şirket olarak, gelişime yönelik tüm çalışmaların destekçisi olmaya devam edeceğiz. Bu güzel şehir için çalışmak, taşın altına elimizi koymak, katkı sunmak partiler üstü bir konu olarak hepimizin görevi olmalıdır.
Kaynak; Dünya gazetesi