Bakan Elvan, ‘’Görüşleri bir bütün halde değerlendirdik’’
Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, Lütfi Elvan, katılmış olduğu bir programda "Ekonomi Reform Paketi"ne ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
info@karadenizekonomi.com / 16.03.2021
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan paketin hazırlık sürecine ilişkin bilgiler veren Elvan, bu süreçte bakanlıkların yanı sıra vatandaşların taleplerini, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini bir bütün halinde değerlendirdiklerini söyleyerek, ‘’Burada yer alan her bir maddenin altında yüzlerce, onlarca sayfalık çalışma var. Diğer taraftan bununla ilgili bir kanun ya da yönetmelik gerekiyorsa bunlara yönelik hazırlıklarımızı hemen hemen tamamladık. İnsanların yaşam, davranış, alışveriş şekillerinde, ticari hayatta, hangi alana bakarsanız bakın Covid-19 sonrası süreç, yeni bir değişim ve dönüşümün işaretlerini ortaya koyuyor. Bu sürece bizim mutlaka hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu açıdan bizim ekonomi reform programımız son derece önemli’’ diye konuştu.
‘’Tedarik zincirine kopukluklar yaşandı’’
Covid-19 sürecinde tedarik zincirinde kopukluklar yaşandığını anımsatan Elvan, özellikle Avrupa ülkelerinde otomobil sanayi ve diğer sektörlerde Çin'den tedarik edilen ham maddenin veya değişik araç ve gereçlerin zamanında gelemediğini, konteyner sorunları yaşandığını anlattı.
Artık yeni bir dünya düzenine girildiğini aktaran Elvan, ‘’Burada Avrupa'nın, Uzak Doğu'nun bakış açısı farklı olacak. Avrupa artık 'biz bundan sonraki süreçte tedarik zincirimizdeki bu kopukluğa müsaade etmemeliyiz, kendi ülkelerimizde veya bu ülkemizin hinterlandındaki ülkelerde üretim üsleri oluşturmalıyız' diyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye'nin son derece stratejik ve önemli bir konumu var. Türkiye güçlü bir ülke. İnsan kaynakları açısından oldukça güçlü bir altyapıya sahip. Dolayısıyla biz bu ekonomik reform programıyla bu fırsatı değerlendirmek istedik. Özellikle Türkiye olarak pandemi sonrası döneme hazır olmak adına yol haritamızı ortaya koyalım dedik’’ ifade etti.
‘’Farklı ülkelerden paketle ilgili bilgi istendi’’
Çok değişik ülkelerden, büyükelçiliklerinden paketle ilgili bilgi istenildiğini dile getiren Elvan, ‘’Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere G20 ülkelerinin büyükelçileriyle bir araya geleceğiz. Ekonomi Reformlarının detaylarını paylaşacağız Yabancı yatırımcılarla da bir araya geleceğiz ve onlara da programı kapsamlı bir şekilde anlatacağız’’ dedi.
‘’Türkiye portföy yatırımları için cazip bir ülke haline gelecek’’
Elvan, 2020'de özellikle Covid-19 süreciyle dünyada doğrudan yatırımların ciddi bir şekilde daraldığına dikkati çekerek, ‘’Yüzde 40'ın üzerinde bir daralma söz konusu. Şu anda biz ertelenmiş bir taleple karşı karşıyayız. Bu iyi bir şey. Türkiye'nin önünde de çok önemli bir fırsat penceresi var. İşte hazırladığımız bu paketle fırsatları yakalamak istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kasım ayında ifade ettiği 3 önemli sacayağı "makroekonomik, finansal ve fiyat istikrarının sağlanması. Bunların en öncelikli alanlarımız. Bu çerçevede de çalışmaları sürdürdük. Reformlara baktığımızda da özellikle makroekonomik istikrarın temini alanında atacağımız adımlar bizim öngörülebilirliğimizi daha da artıracak. Türkiye, doğrudan yatırımlar için, portföy yatırımları için daha da cazip bir ülke haline gelecek. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum’’ şeklinde konuştu.
‘’Yatırım Uyuşmazlığı Kurumunun kurulması söz konusu’’
Makroekonomik istikrara yönelik tedbirlerin dışında yapısal reformlar ayağında da çok önemli bir çerçeve oluşturduklarını belirten Elvan, ‘’Yatırım Uyuşmazlığı Kurumunun kurulması söz konusu. Özellikle yatırımcılarımızın kamu kurumalarıyla sık sık problemlerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Bu problemlerin mahkeme kanallarına gitmeden, çok kolay bir şekilde çözülmesini, yatırımcıların önünü açabilecek, öngörülebilirliğini artıracak bir mekanizma oluşturmayı düşünüyoruz. Nakit yatırım teşviklerini devreye sokacağız. Çünkü Doğu Avrupa ülkelerine baktığımızda birçoğunda nakit yatırım teşviklerinin verildiğini görüyoruz. Ülkemizin daha cazip olabilmesi açısından bunu önemsiyoruz. İnsan kaynakları açısından Doğu Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda Türkiye'nin çok daha güçlü bir insan altyapısı olduğunu görüyoruz. İnsan kaynakları açısından teknik yönü itibarıyla çok daha güçlü olduğunu görüyoruz. Bizim avantajlarımız diğer ülkelere göre çok daha fazla. Bunu bir fırsata dönüştürmeyi düşünüyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu.
‘’Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde olan mesleki eğitim merkezlerimiz var’’
Ara kademede teknisyen düzeyinde çalıştırabilecek elemanda sıkıntı çeken iş dünyasının, bu sorunun çözülmesini istediğini belirten Elvan şunları kaydetti; ‘’İş dünyası bize bunu aktardı. Bizim Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde olan mesleki eğitim merkezlerimiz var. Burada 150 bin civarında öğrencimiz var. Çıralık, kalfalık, ustalık eğitimi alıyorlar. Biz dedik ki 'bunların ücretlerini iyileştireceğiz.' Ayrıca mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin ücretlerini kamu olarak biz karşılayacağız. Bunun anlamı şudur, iş dünyasının talebini doğrudan giderecek bir önlem. Mesleki eğitim merkezlerinde bugün 150 bin öğrenci bulunuyorsa, yarın bu 300, 400, 500 bin olacak. Dolayısıyla iş dünyasının sorununu çözmüş olacağız’’
‘’İlave istihdama finansman desteği sağlayacağız’’
Salgın ile farklı bir sürece, farklı bir davranış ve yaşam şekline girildiğine işaret eden Elvan, ‘’İl il sektörel beceri haritaları oluşturuyoruz. Bunları belirleyeceğiz ve eğitim programlarına destek vereceğiz. Artık dijital dönüşüm çağı yaşanıyor, iş yapış şekilleri de değişti ve bunlara adapte olmak gerek. İŞKUR'un geleneksel mesleki eğitimin ötesine geçerek yeni iş alanlarına odaklanan bir yapıda faaliyet göstermesini sağlayacağız. İlave istihdama finansman desteği sağlayacağız. 500 bin liraya kadar mikro ve küçük ölçekli firmalarımıza bu desteği sağlayacağız. Bu destek, Kredi Garanti Fonu garantisi ve kefaletiyle olacak. Sigorta primi miktarı ne kadarsa, bunlar ödedikleri kredi faizinden düşürülecek. Böylece istihdamı artırma yönünde de bir tedbir almış olacağız. Diğer yandan, nakdi ücret desteğinden faydalanan firmalar var. Covid-19 sürecinde ücretsiz izne ayrılanlar var. Bunları da destek kapsamına alacağız. Ücretsiz izne ayrılanların da gerçekten istihdam desteğinden faydalanmasına imkan sağlayan bir mekanizmayı geliştiriyoruz. Yine istihdama yönelik 5, 6. bölgelere özel destekler veriyoruz, vereceğiz. Bundan sonraki süreçte daha uzun vadeli kredilerin verilmesiyle bunların desteklenmesine yönelik çok sayıda tedbirimiz reformların içerisinde yer alıyor."
‘’Kamu maliyesi açısından her türlü tedbiri alıyoruz’’
Harcamalara yönelik çok ciddi tedbirler olduğunun altını çizen Elvan, ‘’Hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler tarafından verilen desteklerin etkin şekilde verilmesinin ve gerçek ihtiyaç sahibine ulaşması son derece önemli. Burada merkezi yönetimden sağlanan bir destek varsa, bunu yerel yönetimler görme imkanına kavuşacak. Yerel yönetimlerin vatandaşlara sağladığı desteği, merkezi yönetimin görmesi sağlanacaktır. Çok daha etkin, gerçek anlamda ihtiyaç sahibine ulaşması açısından son derece önemli. Şunu çok önemsiyoruz, kamu maliyesinde bütçe disiplininin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. 2002'den bugüne kadar mali disiplinden asla taviz vermediğimizi çok rahat şekilde söyleyebilirim. Elbette son yıllarda bütçe açığımızda bir miktar artış söz konusu oldu ama Covid-19 süreci bunu gerektirdi. Tüm dünyada ülkeler, bizden çok daha kötü bir tablo ile karşı karşıya. Biz özellikle kamu maliyesi açısından her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz’’ dedi.
‘’Ortak akılla bu düzenlemeleri gerçekleştireceğiz’’
Ekonomi Reform Paketi'ne ilişkin takvimi hazırladıklarını dile getiren Elvan, ‘’Ne var takvimimizde? Sorumlu kuruluş, ilgili kuruluşlar kimlerdir? Bu eylemi ne kadarlık bir sürede tamamlayacağız? Bunların hepsini kapsamlı olarak en geç önümüzdeki hafta salı günü paylaşacağız. Aslında planımız cuma günü ama biraz daha ihtiyatlı olmak adına önümüzdeki hafta en geç salı günü eylem planımızı, takvimimizi sizlerle paylaşacağız. Her 3 ayda bir gerçekleştireceğimiz reform takip toplantılarıyla programın uygulama başarısını da değerlendirerek, kamuoyunun takdirine sunacağız. Bu takvim çerçevesinde hazırladığımız eylem planı içerisinde tüm bakanlıklarımız, ilgili kuruluşlar ve taraflar yer alacak. Ortak akılla bu düzenlemeleri gerçekleştireceğiz." dedi.
‘’Gelir ve harcama yönüyle en ince hesaplamaları yapıyoruz’’
Yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde esnafa sağlanan desteklerin salgının gelişimine bağlı olarak tekrar değerlendirilmesinin mümkün olacağını belirten Elvan, ‘’Bütçe disiplini bizim açımızdan önemli ama salgınla ilgili harcamalarımız dışındaki alanlarda gerekli disiplini sağlıyoruz. Cumhurbaşkanı'mız da 2021 yılı için yüzde 4,3 olan bütçe açığı hedefimizi yüzde 3,5'e çekeceğimizi ifade etti. Tüm çalışmalarımız bu yönde. Gelir ve harcama yönüyle en ince hesaplamaları yapıyoruz. Odaklandığımız alan bütçe disiplini ama esnafımızı da yalnız bırakmadık, bundan sonraki süreçte de yalnız bırakmayacağız. Gelir vergisinden muaf tutuyoruz, beyan yükümlülüklerini kaldırıyoruz. İstisna uygulamamız 2021 yılı kazançlarıyla başlayacak ve kalıcı olarak uygulanacak, bunu özellikle vurgulamak istiyorum’’ ifade etti.
‘’Döner sermaye işletmelerini de merkezi yönetim bütçesi kapsamına almak istiyoruz’’
Döner sermaye ve özel hesap uygulamalarına ilişkin adımlara da açıklık getiren Elvan, döner sermayeler ve özel hesap uygulamalarının Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadığını, Sayıştay denetimi kapsamında bulunduğunu ifade ederek, ‘’Bu özel hesapta toplanan paranın da orada belirlenen amaç doğrultusunda harcanması söz konusu. Şu anda 46 adet özel hesabımız var. Zorunlu olarak devam ettirmemiz gereken özel hesap uygulamalarını devam ettireceğiz ama önemli bir kısmını merkezi yönetim bütçesi kapsamına alacağız. Yani ne demek, Meclisin bütçe hakkını daha da güçlendireceğiz. Döner sermayeler de kamuoyunda pek konuşulmuyor. Ülkede ilgili kurumlar ve bakanlıkların 2 bin 300 civarında döner sermaye işletmesi var. Bunların bütçesi de 100 milyar liranın üzerinde. Merkezi yönetim kapsamında değiller. Aşamalı olarak döner sermaye işletmelerini de merkezi yönetim bütçesi kapsamına almak istiyoruz. Meclisin bütçe hakkını daha da güçlendiren yapıya kavuşturmuş olacağız."
‘’Ortak Taşıt Fonu Sistemi geliştirilecek’’
Temsil, ağırlama ve taşıt gibi alanlar dışındaki konularda da tasarrufun son derece önem taşıdığına, bakanlıklar ve kamu kurumlarının etkinlik ve verimliliklerini daha da artırıcı çalışma yaptıklarını, bunu da sürekli yineleyip kurumların daha hızlı karar vermesini ve etkin çalışmasını sağlayacak çalışmalar yürüteceklerini anlatan Bakan Elvan, ‘’Kamu taşıtlarının tedariki, kullanımı ve tasfiyesinde etkinlik ve verimliliği artırıcı birtakım tedbirler alıyoruz ve alacağız. Bu sistemle neyi yapmak istiyoruz? Örneğin, taşıt bazlı envanter ve maliyet bilgisi düzenli kayıt altına alınacak. Taşıt edinimi ihtiyaç analizlerine dayandırılacak. Edinilecek taşıtlarda hizmet türleri itibarıyla standardizasyon sağlanacak. Satın alma ve kiralama ihtiyaçları toplulaştırılarak tedarik edilecek, Ortak Taşıt Fonu Sistemi geliştirilecek. Bunların hepsini çalışıyoruz, taslak yönetmelik ve genelgelerimiz aşağı yukarı hazır. İnşallah önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı'mızın onayıyla kamuoyuna paylaşma imkanına kavuşacağız’’ değerlendirmesinde bulundu
‘’Harcama disiplini oluşturulması gerekiyor’’
Bakan Elvan, mahalli idarelerin borç yüklerinin artmasını önleyici tedbirlere ilişkin de bilgi verirken, yerel yönetimlerde mali disiplinin son derece önemli olduğunu söyleyerek, ‘’Belediyeler meclis kararıyla borçlanma yetkisine sahip ve önemli kısmı çok yüksek oranda borçlandı. Faiz giderlerinde de ciddi miktarda artış oldu, bu da bütçe yapılarını bozdu. Bu nedenle yatırım ve transfer harcamalarında kısıntıya gitmek zorunda kaldık. Türkiye'de 1389 belediyemiz var. 797'si AK Parti'ye, 247'si CHP'ye ait. AK Parti'nin üçte biri. MHP'nin 233, HDP'nin 7, İYİ Parti'nin 19, kayyumda 49 ve diğer partileri saymıyorum. Dolayısıyla burada böyle bir yaklaşımımız olsa belediyelerin önemli kısmı Adalet ve Kalkınma Partisinde, dolayısıyla biz böyle bir tedbiri getirmezdik. Buradaki temel yaklaşımımız şu: Tüm belediyelerimizin mali disipline riayet etmelerinin ve yatırımlarını daha rahat yapabilmelerinin önünün açılmasıdır. Yasa diyor ki, 'Belediyelerin borç stokları, büyükşehir belediyeleri için bir önceki yıl gelirleri toplamının 1,5 katı, diğer belediyeler için de 1 katı olmak zorunda.' Gerçek nedir? Büyükşehir belediyelerinin bu 1,5 katın oldukça üzerinde, diğer il ve ilçe belediyelerinin de 1 katının üzerinde borçlanma yaptıklarını görüyoruz. Bu yüksek oranda borçlanma, belediyelerin vatandaşa hizmetini, özellikle yatırım yapılmasını önemli ölçüde kısıtlayabiliyor. Bu açıdan harcama disiplini oluşturulması gerekiyor. Kanunlara uyulmadığını görüyoruz, bununla ilgili yaptırım da söz konusu değil. Özellikle yerel yönetimlerin harcamalarına yönelik bir düzenlemenin yürürlüğe girmesini arzu ediyoruz. Son aylarda, son 1 yılda ise şöyle bir gelişme görüyoruz, herhangi bir vatandaş şirket kuruyor, bu şirketi belediyeye hibe olarak veriyor ve Cumhurbaşkanlığından izin almadan bunun üzerinden belediyeler iş yapıyor. Bu da tamamıyla kanunu dolanmak anlamına geliyor. Bunlara çekidüzen vermek istiyoruz’’ dedi.
‘’19 KİT kanununu güncelleyip, günün koşullarına uygun hale getirmeyi arzu ediyoruz’’
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ana mevzuatının 1984'te oluşturulduğunu ve 37 yıldır önemli bir değişiklik gerçekleştirilmediğini belirten Elvan, KİT'lerin günün koşullarına uygun, esnek, etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasını arzu ettiklerini söyleyerek, ‘’Bu çerçevede KİT'leri bütün olarak değerlendirip enerjiden tarıma, ulaştırmadan sanayiye kadar uzanan birçok sektörde faaliyet gösteren 19 KİT kanununu güncelleyip, günün koşullarına uygun hale getirmeyi arzu ediyoruz ‘’ diye konuştu.
‘’Dijital ve rekabeti artıran ihale sistemi kurulacak’’
Söz konusu ihalelerde denetimi güçlendirip, tasarruf ve şeffaflığı artıracaklarını vurgulayan Elvan, Kamu İhale Kanunu'ndaki istisnaların önemli bir kısmını kaldıracakları bilgisini paylaştı.
Zorunlu olabilecek istisnaları da disiplin altına alacaklarını belirten Elvan, yatırımların daha hızlı hayata geçirilmesi için ihalelerdeki bürokratik süreç ve işlem sürelerinin önemli ölçüde azaltılacağını söyledi. Bütünüyle dijital ve rekabeti artıran ihale sistemi kurulacağını dile getiren Elvan, bu çerçevede de sektörel, Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu Kamu Alımları Kanunu'nu çıkaracaklarını ifade etti. Bu konuda sertifikasyon sistemi oluşturduklarına işaret eden Elvan, "Nedir sertifikasyon sistemi? Firmaların liyakat ve yetkinliklerini belirleyen kriterler kamuoyuyla paylaşılacak." dedi.
‘’İhaleler dijital ortamda yapılacak’’
Sağlık Bakanlığı’nın kanla ilgili test hizmeti ihalesine çıkmadan önce kriterleri belirleyeceğini, bir başka deyişle ihaleyle ilgili şirketlerin sahip olması gereken ölçütleri belirleyip kamuoyuyla paylaşacağını kaydeden Bakan Elvan, ‘’Eğer bir eksiklikleri yoksa, kriterlere tam uyum sağlanmışsa bu firma, sertifikasyon sistemine dahil edilecek. Benzer bir şekilde görüntüleme cihazları, MR olabilir. Bunlarla ilgili ayrıca kriterler belirlenecek, ihaleden çok önce yine sertifikasyon sistemi için kriterler oluşturulacak. Sertifikasyon sistemine dahil olacak firmalar belli olacak. Bu da tamamen kamuoyuna açık olacak. Diyelim ki kanla ilgili test hizmeti vermek isteyen 20 firma başvurdu, 10 firma sertifikasyona hak kazandı. Sağlık Bakanlığımız çok hızlı bir şekilde ihaleye çıkabilecek, ihalede başka bir evrak istenmeyecek. Sadece mali tekliflerini alacak. O belgeler zaten var, sertifikasyon sistemine dahil edilmiş. Süratle ihaleyi gerçekleştirecek, dijital ortamda olacak, rekabet ortamında olacak, hangi firmaların girdiği belli olacak’’ şeklinde konuştu.
‘’Yatırımcılar açısından şeffaflığın öngörülebilirliğini de artırdık’’
Bakan Elvan, yatırımcılar açısından şeffaflığın öngörülebilirliği de artırdığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu; ‘’Öngörülebilirlik son derece önemli. Eğer siz bir yatırımcıysanız, önünüzü göremiyorsanız, beklemeyi tercih edersiniz, yatırım yapmazsınız. 3 ay, 6 ay bekleyeyim, acaba nasıl bir süreçle karşı karşıya kalacağım?' dersiniz. Ama öngörülebilir bir yapı olduğu zaman siz çok rahat bir şekilde planınızı, programınızı yapar, yatırımınıza başlarsınız. Onun için hem ulusal hem de uluslararası yatırımcılar açısından öngörülebilirlik ve şeffaflık önemli. Bu iki hususa, vurgu yapmak istiyorum. Bu konudaki hassasiyetimizi de sonuna kadar sürdürüleceğiz’’ dedi.
‘’Mevzuat dağınıklığı ortadan kalkmış olacak’’
Kamu-özel iş birliği alanında Türkiye'nin 8'inci Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal döneminde başlayan süreci başarılı bulduğunu ve bunun hukuki altyapısıyla ilgili 11 farklı yasal düzenleme olduğunu söyleyen Elvan, ‘’ Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli, Sağlık Bakanlığının Yap-Kirala-Devret, Devlet Hava Meydanları İşletmesinin de işletme hakkı yöntemi konusunda yetkilendirildik. Bunu 11 farklı düzenlemeyi içine alan, tek bir yasa çatısı altında toplayan daha etkin işleyebilecek bir sürece sokmak istiyoruz. Bu düzenlemeyle daha etkin ve daha esnek bir yapı ortaya koymuş olacağız. Yatırımcılar, tek bir kanunla muhatap olacak. Mevzuat dağınıklığı ortadan kalkmış olacak. Belirlenen süreçlerle kamu-özel iş birliği, yatırım ortamı daha da iyileştirilecek. İdarelerin kapasiteleri artırılacak. İzleme ve değerlendirmeyle projelerin daha etkin bir şekilde yürütülmesi sağlanacak’’ ifade etti.
‘’Sigortalıların taksit talepleri de tek elden değerlendirilecek’’
Mükelleflerce süresi geldiğinde ödenmeyen vergilerle sigortalıların ödenmeyen SGK primleri için ayrı idareler tarafından takip ve tahsil işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirten Elvan şunları konuştu; ‘’Vergi dairelerimiz ve SGK bu işin tahsili için eleman görevlendiriyor. Borçlar eğer süresinde ödenmemişse 'vatandaşımızla tek bir kurum muhatap olsun, kamuda personel tasarrufu sağlayalım, farklı kurumlar farklı uygulama yapmasın, böylelikle harcamalarımızı daha da azaltmış vatandaş memnuniyetini artırmış oluruz' diye düşünüyoruz. Borçlarını ödeyemeyen mükelleflerin, işverenlerin, sigortalıların taksit talepleri de tek elden değerlendirilecek, vergi-prim ne kadar borçları varsa toplamı üzerinden bir görüşme söz konusu olacak. Bu düzenlemeler sonucunda da uygulama birliği sağlamış, tek bir noktadan hizmet vermiş olacağız. Mevcut idari yapılardan biri görevlendirilecek. Biz bir çalışma yürütüyoruz ve önemli bir noktaya da getirdik ama ilgili kesimlerin de mutlaka görüşlerini alacağız. Mükellefin ihtiyaçlarına tam olarak cevap veren, mükellefin gönüllü uyumunu artıran bir yapıya dönüştüreceğiz’’
‘’Vergiyle ilgili sorular yapay zeka yoluyla cevaplandırılacak’’
Ekonomi Reform Paketi kapsamında "dijital vergi dairesi" uygulamasını başlatacaklarını belirten Elvan, ‘’ 7 gün 24 saat hizmet verecek sistemle vergiyle ilgili iş ve işlemlerin elektronik ortamda yapılabilecek çalışmalarda son aşamaya gelindi. "Dijital vergi asistanı" adı altında da bir sistem kuracaklarını bildirerek, yazılımın vatandaşların sıkça vergiyle ilgili sorduğu soruları otomatik olarak yapay zeka yoluyla elektronik ortamda cevaplandırılacak. Elektronik tebligat, inceleme, tutanak, raporlama bunların tamamı elektronik ortamda ve çok kısa sürede tamamlanabilecek bir yapıya gelecek. Diğer taraftan denetimlerde bir standart oluşturacağız, çalışmalarımız devam ediyor’’ diye konuştu.
‘’Tüm tarafları aynı masada topluyoruz’’
Enflasyonla mücadelede para politikaları, mali ve yapısal politikaların bir arada olduğu bütüncül bir bakış açısına gerek duyuluyor. Fiyat İstikrarı Komitesi ile enflasyonla mücadelede tüm tarafları aynı masada topluyoruz. Fiyat İstikrarı Komitesinin ana amacı, enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerilerinin geliştirilmesidir. Arz şoklarına bağlı sorunları para politikalarıyla çözmeniz mümkün değildir. Nasıl gıda için ayrı bir komitemiz varsa, yapısal şokların olası etkilerini bu komiteyle takip edip zamanla adımlar atacağız. Yapısal şok dediğiniz nedir? Yeni tip koronavirüs (COVID-19) sürecinde yaşadık; ham madde tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşayan işletmelerimiz var. Fiyat endekslerinin belirli alanlarda inanılmaz düzeyde arttığını görüyoruz. Örneğin, enerji fiyatlarında ani bir yükseliş, sanayiyi derinden etkileyebiliyor. Arz kaynaklı sıkıntılar doğrudan fiyatlara yansıyabiliyor. Bu komite ne yapacak? İlgili tüm bakanlıkları ve Merkez Bankamızı aynı masa etrafından toplayıp çözüm önerilerine odaklanacak. Burada asla rekabetçi piyasa mekanizmasına müdahale etmemiz söz konusu değil. Aksine arz şoklarının yarattığı beklenen enflasyonun yeniden orta vadeli hedefe yönelmesine destek sağlayacağız. Bu komite üretim tarafı başta olmak üzere, fiyatlardaki aşırı oynaklıkların kök sebeplerine inecek. Eğer konu konteyner sıkıntısıysa yurt içinde firmaları konteyner üretmeye teşvik edeceğiz, destek sağlayacağız. Bu komite, Merkez Bankasının elini de güçlendirecek, para politikalarını tamamlayıcı bir rol üstlenecek. Arz sıkıntısı kaynaklı fiyat artışı varsa, arza yönelik tedbirlere burada karar verilecek’’ dedi.
‘’Temel problemimiz, sanayide ithal ara mal bağımlılığımız yüksek’’
Cari açığın en çok dikkat ettikleri hususların başında geldiğine, orta ve uzun vadede çözebilecekleri yapısal sorunların olduğunu ve bu alanda yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Elvan, ‘’Birincisi yapısal cari açığın azaltılması, savunma sanayisinde sağladığımız gelişmeyle yapısal cari açığımızda da aslında bir miktar azalma oldu ama halen kat etmemiz gereken mesafe var diye düşünüyorum. İhracatın tabana yayılması. Uluslararası standartlarda bir kıymetli madenler piyasası oluşturulması, özellikle altın konusu burada son derece önemli. Dördüncüsü ise sanayide yeşil dönüşüm. Buradaki temel problemimiz, sanayide ithal ara mal bağımlılığımız oldukça yüksek. Bunu aşağı çekmek durumundayız. İhracatımızın teknoloji yoğunluğu istediğimiz seviyede değil. Katma değeri yüksek ürünler daha fazla ürünler üretmek zorundayız’’ diye konuştu.
Elvan, yapısal cari açığa yönelik olarak küresel değer zincirlerine daha güçlü bir entegrasyon sağlamayı düşündüklerini belirterek, spesifik ürünlerde spesifik ülkelere yönelik çalışmalar başlattıklarını bildirdi.
‘’Türkiye sağlık ile yazılım-donanımda endüstrileri alanında dünyada başat rolü oynayacak’’
Sağlık ile yazılım ve donanım endüstrileri oluşturacaklarına işaret eden Elvan, şu değerlendirmede bulundu; ‘’Biliyorsunuz Savunma Sanayici İcra Komitesi Başkanlığını Cumhurbaşkanı'mız yürütüyor. Bugün, savunma sanayi alanında yerlilik oranını yüzde 20'lerden yüzde 75'lere çekmişsek bunda Cumhurbaşkanı'mızın çok önemli katkısı ve kararlığı var. Bu kararlılıkla Savunma Sanayi Başkanlığımız, alanında çok güçlü bir ekosistem oluşturdu. Sadece kamuya ait şirketler üzerinden değil özel kesim açısından da güçlü bir alt yapı oluşturdu. Bu başarının sırrı, Cumhurbaşkanı'mızın bu İcra Komitesine Başkanlık etmesi ve kararlı bir şekilde çok güçlü adımların atılması. Biz özel kesim firmalarımızı güçlendirmekle yükümlüyüz. Savunma sanayisinde çalışan özel kesim firmalarımız dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir konuma geldi. Türkiye, savunma sanayisinde olduğu gibi sağlık ile yazılım-donanımda endüstrileri alanında dünyada başat rolü oynayacak bir konuma gelecek. Gerekli kaynakları da ayıracağız. Bu iki alanda yoğunlaşacağız. Binlerce gencimizin yazılım ve donanım alanında çalışmalarını istiyoruz. Onları istihdam etmek istiyoruz. Bunları sağlayacağız.
‘’Enerji verimliliğinde iş yerleri ve konutları da dahil edeceğiz’’
Enerji verimliliğin önemini ne vurgulayan Elvan, ‘’Sadece sanayi tesislerine enerji verimliliği konusunda destek veriyoruz. Buna iş yerlerini ve konutları da dahil edeceğiz. Madencilik, petrol ve doğal gaz arama ve üretiminde yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi ve ruhsat sahiplerinin güveninin daha da artırılması son derece önemli. Buna yönelik düzenlemelerimiz söz konusu olacak." diye konuştu.
‘’Merkezler artık sanayileşme açısından negatif dışsallık vermeye başladı’’
Kredi Garanti Fonu teminatıyla Yatırım Teşvik Sistemi kapsamındaki 5. ve 6. bölgelerde uzun vadeli cazip kredi destekleri vereceklerini anlatan Elvan, ‘’Bu bölgelerde son yıllarda çok önemli gelişmeler oldu ve çok önemli yatırımlar yapıldı. İstanbul gibi merkezlerin artık sanayileşme açısından negatif dışsallık vermeye başladı. Bu yüzden diğer bölgelerde sanayi koridorlarının oluşturulması gerek’’ dedi.
‘’Yeni nesil ihtisas serbest bölgelerimizi faaliyete geçireceğiz’’
Cari açığın azaltılması için ihracatın tabana yayılması noktasında yurt dışı lojistik merkezlerini son derece önemsediklerini belirten Elvan, ‘’Elektronik ticaret daha da güçlenmesi açısından bunu süratle gerçekleştirip takibini de yapacağız. Uluslararası kuruluşların İstanbul ve değişik illerde bu tür lojistik merkezleri var. Benzer merkezleri biz Türk firmalarımız içinde oluşturacağız. Yeni nesil ihtisas serbest bölgelerimizi faaliyete geçireceğiz. Türk Eximbank ve Kredi Garanti Fonunu yeniden yapılandıracak, günün koşullarına uygun hale getireceğiz’’ ifade etti.
‘’Piyasada kayıt dışılığın azaltılması için de tedbirleri almaya başladık’’
Altın konusunda da bazı tedbirler aldıklarını dile getiren Elvan, ‘’Kıymetli maden aracı kuruluşları, rafineriler ve kuyumcular tüm aktörleriyle yeniden düzenlenecek. Bunları bütün halde değerlendiriyoruz. Kıymetli madenlerin ithalatı sonrası kaydedilen aşamalar daha şeffaf ve izlenebilir hale gelecek. Piyasada kayıt dışılığın azaltılması için de tedbirleri almaya başladık’’ şeklinde konuştu.
‘’TÜİK'e müdahale etmemiz söz konusu değildir’’
Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) dair değerlendirmelere de değinerek Kurumu ilişkili bir yapıya dönüştürüleceğini söyleyen Elvan, ‘’TÜİK, köklü, uluslararası standartlarda çalışan Türkiye'deki en önemli kurumlarımızdan biri. TÜİK'in tüm çalışmaları hem EUROSTAT'a hem de uluslararası kuruluşlara açık. Ama TÜİK üzerinden bir takım spekülatif söylemler, TÜİK üzerinden siyaset yapılan birtakım yaklaşımlar söz konusu. Bunları tasvip etmem mümkün değil. Enflasyon ile ilgili verileri, vatandaşlarımız saat 10.00'da öğreniyorsa ben de onlarla birlikte saat 10.00'da öğreniyorum. TÜİK'e müdahale etmemiz söz konusu değildir. TÜİK'i ilişkili kuruma dönüştüreceğiz, en kısa sürede de bunu gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
‘’Dijital para ile kriptoyu karıştırmamak lazım’’
Bakan Elvan, ‘’Dijital para konusunda Merkez Bankamız çalışıyor. Teknolojik altyapı için Ar-Ge projesi yürütülüyor, yasal altyapı için hazırlığımızı yaptık." diyerek, "Dijital para ile kriptoyu karıştırmamak lazım. TL karşılığı dijital paradan bahsediyoruz. Kripto paralarla ilgili çok ciddi kaygılarımız var. Türkiye, savunmadaki gibi sağlık ile yazılım-donanımda dünyada başat rolü oynayacak bir konuma gelecek, gerekli kaynakları da ayıracağız’’ değerlendirmesinde bulundu