Fındıkta bir stok kontrol sistemi oluşturulması ve özellikle üreticiyi koruyan bir işletmecilik
Fındık Sezonunda Hiçbir Aktörü Ötekileştirmemeliyiz
info@karadenizekonomi.com / 30.08.2014
Ordu Ticaret Borsası yönetim kurulu başkanı Ziver Kahraman Fındık sektöründe tüm kesimlerin sorumlu açıklama yapması gerektiğini ,sektör içinde ayrıştırmaya ve ayrışmaya karşı olduklarını belirterek şu açıklamaları yaptı:
Umutla beklediğimiz yeni sezona nihayet ulaştık.Ancak bu sezona oldukça buruk girmekteyiz.29-30-31 Mart 2014 tarihlerinde yaşanan kar yağışı ve akabindeki don afeti nedeniyle ürünümüz büyük oranda yanmıştır.
Ürünümüzün bu şekilde; dondan, kuraklıktan vb. nedenlerden zarar görmesi, başta üreticilerimiz olmak üzere, tüccar, fabrikacı, sanayici ve ihracatçımızı, domino etkisiyle olumsuz etkilemektedir.
Bizler fındık sektörünü üreticisiyle, tüccarıyla, fabrikacısıyla, sanayicisiyle ve ihracatçısıyla bir bütün olarak/büyük bir aile olarak görmekteyiz. Et ile tırnak misali birbirinden ayrılmaz, birbirine sıkı sıkı bağlanmış parçalar, mükemmel bir mozaik tablo olarak görmekteyiz. Evet, fındık sektöründeki her kesim, ayrı renklerde, biçimlerde olsa da, esasında muazzam bir tabloyu oluşturan birer unsurdurlar. O tablodaki unsurlardan birinin olumsuzluk yaşaması, nihai noktada büyük tabloya olumsuzluk olarak yansıyacaktır/yansımıştır.
2014 sezonu başta üreticilerimiz olmak üzere, sektördeki tüm aktörler için zor ve sıkıntılı bir yıl olacaktır. Karadenizin sarp yamaçlarında, doğaya inat fındık yetiştiren ve umudunu o ürüne bağlayan fındıktan başka hiçbir geliri olmayan üreticilerimiz için,29-30-31 Mart tarihlerinde, bir anlamda umutlar da yanmıştır. Bu konuda sosyal devlet algısının devreye girerek üreticilerimizin mağduriyetinin giderilmesi talebimizi afetin ortaya çıktığı gün de, bu gün de, dile getirdik/getiriyoruz. Bu bir yangındır ve yangına müdahale, yangının başladığı yerden yapılmalıdır.
Birçok kurum ve kuruluş tarafından rekolte tahminleri açıklanmaktadır. Açıklanan rakamlar birbirinden farklı olsa da ortak nokta şudur;2014 mahsulü fındık, ihtiyaç olanın, Türkiyenin sarf edebildiği miktarın, altındadır. Bu noktada klasik arz-talep kanunu devreye girecek ve piyasa fiyatı da bu esasla teşekkül edecektir.
Fındık, üreticisinden ticaretini yapanlara kadar, her kesimin ekmek kapısıdır. Bizler aynı tavanın balıkları olduğumuz bilinciyle, sorumlu davranmak ve bu sorumluluğumuza uygun açıklamalar yapmak durumundayız. Sorumlu davranış şekli de; sektördeki aktörlerin hiçbirini ötekileştirmemek, hedef haline getirmemektir.
Fındık sektöründe, üretimden, ticarete ve ihracata kadar birçok sorun vardır ve bu sorunlara yapısal sorunlar da yıllar itibariyle eklemlenmiştir. Bu sorunlu yapının, bu sistemsizliğin ortadan kaldırılması adına atılacak adımlardan ilki sorunların yerinde ve doğru tespit edilmesidir. Sorunları tespit ederken de, tespit edilmiş sorunlara yorumlar yaparken de, sorumlu davranmak durumundayız.
2014 sezonunda yaşanan bu büyük felaket bizlere bir şey işaret etmektedir. Fındıkta bir stok kontrol sistemi oluşturulması ve özellikle üreticiyi koruyan bir işletmecilik yapısının kurumsallaştırılması. Tüm bunların ve daha fazlasının yer alacağı, külliyatlı bir Fındık Kanunu nun artık elzem olduğu kanaatindeyiz. Fındıkla ilgili mevzuatların tamamı, dağınık, dönemsel ve ikincildir. O nedenledir ki, yapısal kökenli bu sorunlar üretime, ticarete ve ihracata da sorun olarak sirayet etmekte, ortaya da bir sistemsizlik çıkmaktadır. İşte bu sistemsizlik içinde kurumlar/kuruluşlar ve kişiler birbirilerini suçlamakta/yıpratmaktadır.
Popülarite adına fındığı kullanma sorumsuzluğundan ve alışkanlığından vazgeçilip, sektördeki tüm kesimlerin bir araya gelebileceği bir platform oluşturulması umuduyla 2014 sezonunun hayırlara vesile olmasını ve bereketli geçmesini diliyorum hepimiz büyük bir aileyiz.