Enerjinin geleceği güneş enerjisi ve enerji depolama sistemlerinde
GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelini ve enerji depolama sistemlerinin geleceğini değerlendirdi. Erkan, GES ve enerji depolama sistemlerinin Türkiye için büyük bir potansiyel taşıdığını kaydetti.
info@karadenizekonomi.com / 7.03.2024
Yenilenebilir kaynaklarla enerji üretiminde önemli bir yol kat eden Türkiye’de, Güneş Enerji Santralleri’nin (GES) önünün daha da açılması gerektiğini kaydeden Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan, her geçen gün yatırım maliyeti düşen ve verimliliği artan GES ve enerji depolama sistemlerinin enerji ihtiyacımızın karşılanmasında kritik önem taşıyacağını ve geleceğin en büyük enerji oyuncusu olacağını söyledi.
Türkiye’nin GES kurulu gücünde 12 bin megavata ulaştığını anımsatan Hakan Erkan, bugün orta ve büyük ölçekli firmaların öz tüketim amaçlı GES kurulumu için çatılarının yetmemesi nedeniyle arazilerde 5.1.h kapsamında GES kurulumu yapmak istediğini, ancak yeterli trafo bağlantı kapasitesi olmaması ve kredi faizlerinin aşırı yüksek olmasının en büyük iki sorun olarak karşılarına çıktığına dikkat çekti.
Erkan, “GES kurulu gücünün hızlı artması için ihracat yapan tüm fabrikalar hazır. Aralarında büyük kapasiteye ihtiyaç duyan firmalar da var. Depolama için verilen 30 gigavatlık kapasite içinden gerçek yatırımcıları ortaya çıkararak, bu kapasitenin yarısını arazi GES’ler için vermek gerekiyor. Bu sorun çözülse farklı yerlerde yapılacak yatırımlarla o yöre canlanır, iş fırsatı doğar, fabrikanın karbon ayak izi aşağı iner, elektrik maliyeti aşağı çekilir” dedi.
“Gerçek yatırımcı ortaya çıkarılmalı”
GES’lerin, gece enerji üretmemesi, bulut geçişlerinde üretimde oynamaların olması gibi sebeplerden dolayı kararlı bir şebeke için enerji depolamalı sistemlerin ön plana çıktığını belirten Hakan Erkan, 1,5 yıl önce düzenleme yapılarak ilk kez güneş ve rüzgâr enerjili enerji depolama sistemlerinin kurulmasına yönelik lisans başvurularının alınmaya başladığını ve 30 gigavatın üzerinde ön lisans verildiğini ancak verilen bu ön lisansların oldukça büyük bir kısmının çeşitli sebeplerden dolayı yapılmayarak trafo kapasitelerinin boş kalacağını öngördüklerini bildirdi.
Erkan, “Depolamalı ön lisansları alanların içerisinden gerçek yatırımcıları ortaya çıkaracak yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini böylelikle 3 yıl sonra yatırım yapılmaması sebebi ile boş düşecek kapasitelerin bugünden yatırım yapmaya hazır 5.1.h lisanssız projelere kaydırılmasının GES kurulumlarını hızlandıracağını belirtti. Böylelikle 2035’teki 53 gigavatlık GES kurulu güç hedeflerine ulaşmadaki önemli bir adım atılmış olur‘’ diye konuştu.
Evlere yönelik sistemler yaygınlaşacak
Güneş enerjisinin dünyada evsel sistemlerle hızla büyümeye devam ettiğini belirten Hakan Erkan, her yerde kurulabilmesi sebebiyle dağıtık bir üretim tesisi olmasının büyük avantaj sağladığına vurgu yaptı. Erkan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün fosil yakıtlı araçların yarısı elektrikli araç olduğunda apartman ve villa otoparklarında araçları şarj etmeye kalsanız şebeke alt yapısı yetmeyecek.
Bütün bu alt yapı şebekesini değişmesi oldukça zor. Apartmanlara ve villalara kurulacak GES ve enerji depolama sistemleri ile hem araçları şarj etmek hem de konutların elektrik ihtiyacını karşılamak mümkün olmakta. Bugün küçük ölçekli ev tipi GES’leri 50 kilovata kadar kurma hakkınız var.’’ Hakan Erkan, “Aynı evlere doğalgaz kombi bağlanması gibi GES’lerin de online başvuru yapılması ve iki üç gün içinde bir yetkilinin gelerek sistemi devreye alması şeklinde kolay olması gerektiğini’’ belirterek ev tipi GES’lerin yaygınlaşması için bu tür mevzuatsal düzenlemenin yapılmasının şart olduğuna dikkat çekti.
Yeni fabrika ve apartmanlara GES zorunluluğu getirilmeli
Yeni fabrika ve apartmanlar yapılırken çatıların GES kurulumu için uygun açı ve mukavemette yapılmasının yanında inşaat m2 büyüklüğü ile orantılı güçte GES kurulum zorunluluğunun getirilmesi gerektiğini belirten Erkan, eskiden yapılmış fabrika çatılarının GES kuruluma uygun olmaması sebebi ile birçok işletmenin çatılarına GES kurulmadığına dikkat çekti.
Bunların yanında bazı belediyelerin yeni yapılacak apartmanlara ortak alan ihtiyacını karşılamak üzere çatısında 5kW GES kurulumu zorunlu kıldığını bunun tüm Belediyeler için de zorunluluk haline getirilmesi gerektiğine değindi. Enerji verimliği kapsamında belli metrekareden büyük inşaat alanına sahip binalara getirilen yenilenebilir enerji kullanımı zorunluluğunun zamanla kademeli bir şekilde artırılması gerekliliğine de değindi.
“Yüzer GES’ler ülkemiz için önemli bir potansiyel”
Enerji alanında düzenlemeler içeren ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Hakan Erkan, Yüzer GES’lerin önemli olduğunu, içme suyu tedarik edilmeyen barajlara yüzer GES’lerin kurulması ile su seviyesinin yeterli olmadığı durumlarda enerji üretilerek mevcut şebekenin verimli kullanılmasına imkân yaratıldığına ve böylelikle sektörde yeni bir iş alanı ortaya çıkacağına dikkat çeken Hakan Erkan, Devlet Su İşleri’nin araştırmasına göre, içme suyu kaynağı olan barajlar haricindeki göletlerin sadece yüzde 10’una bu sistemin uygulanması ile 80 bin megavatlık çok büyük bir potansiyel ortaya çıkacağını söyledi.
Yeni düzenlemede yatırımcılar korunmalı
Lisanssız GES Santrallerinde 10 yılını dolduranların işletme süreçleri ile ilgili mevzuatlarda düzenlemelerin tam yapılmamış olması sebebi ile sıkıntılara dikkat çeken Erkan, “Önceleri yönetmelik beklenen eski düzenleme ile 10 yılını dolduran lisanssız santraller, Lisanslı olarak devam edecek ise yüzde 15 YEKDEM’e katkı payı vererek Piyasa Takas Fiyatı'ndan (PFT) üzerinden şebekeye satış yapabilmekte, lisanssız olarak devam etmeleri durumda şebekeye satış fiyatı Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenecekti.
Günümüz şartlarında PTF’nin aşağıya çekilmesi istendiği için düzenlemeyle değişikliğe gidilerek 10 yılını dolduran lisanssız santrallere, lisanslı olarak devam etmeleri durumunda EPDK’nın belirleyeceği bir bedel ödemeleri ve şebekeye satışta YEKDEM deki ilgili destek fiyatı ile PTF fiyat farkının YEKDEM’e katkı olarak ödenmesi öngörmekte eğer lisanssız olarak devam edecek ise eskiden olduğu gibi Cumhurbaşkanlığının belirleyeceği fiyattan (bu fiyatın lisanslı fiyata yakın bir değer olacağı tahmin edilmekte) şebekeye satılabileceği belirtilmekte.
Görüldüğü üzere düzenleme ile PTF’nin aşağıya çekilmesi hedeflendiğinden yatırımcılarının ister lisanslı ister lisanssız olarak devam etmeleri halinde gelirlerinde önemli düşüşler olacağı net bir şekilde görülmektedir. 10 yıl öncesi yapılan lisanssız üretim santrallerinin yatırım maliyetlerin yüksek olması sebebi ile yeni yeni kendilerini amorti ettiği şu dönemde gelirlerinin oldukça düşürecek işletme koşullarına zorunlu bırakılmaları kabul edilemez bir durum olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz" diye konuştu.
Lisanslı yatırımcılar projelerini iptal edebilecek
Bazı lisanslı YEKA, GES ve RES yatırımcıları değişen ortam şartlarından yatırım yapmaktan kaçınıyor. Bu yüzden de yatırımcıların teminatlarının yanmaması için lisans sürelerini çeşitli bahanelerle uzatma yoluna gittiklerini dile getiren Hakan Erkan, şöyle konuştu: “Yeni düzenleme ile yatırım yapmayacak lisanslı yatırımcılara belli süre içerisinde teminat mektupları yanmadan ve cezalı duruma düşmeden iptal hakkı verilmesi olumlu bir gelişme. Bu şekilde bekleyen 3-5 gigavatlık bağlantının tekrar hızlı şekilde devreye girmesi sektörün hızlanmasına önemli katkı sağlayacaktır” dedi.
Sektörün büyümesi için GES’lere yönelik özel kredi sağlanmalı
Günümüzde birçok yatırımcının GES yatırımı yapmaya karar vermiş olmakla beraber yüksek kredi faiz oranları nedeni ile yatırımlarını ertelediğini belirten Erkan, yurt dışından yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik düşük faizli ve uzun vadeli özel kredilerin getirilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarında kullandırılması ile bu sorunun çözülebileceğine dikkat çekti. Erkan, "Düşük faizle yapılacak GES yatırımlarının yaygınlaşması ile hem yatırımların daha kısa sürede geri dönmesi hem de piyasada oluşacak elektrik maliyetlerinin düşürülmesi imkanı doğacak ve bu cari açığın azalmasına katkı sunacak" diye belirtti.