Kullanım alanı her geçen gün çeşitlenen yapay zekanın eğitim ve öğretim sistemindeki ağırlığının önümüzdeki dönemde hızla artacağına dikkat çeken Plus Clouds CEO’su Barış Bulut, “Özellikle ‘öğretim’ tarafında yapay zeka ciddi etkili olacak” diyor. Bulut, “Bugünkü eğitim sisteminin sonuna gelindi. Okullar artık deney ortamlarına dönüşecek. Eğitim en uzağa bile ulaşarak yapay zeka eğitim eşitsizliğini de ortadan kaldıracak” diyor.

Tüm iş yapış biçimlerini kökten etkileyen yapay zeka teknolojileri sohbet robotlarından sesli komutla çalışan dijital asistanlara ve otonom araçlara kadar iş dünyasında her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. GOOINN Innovation 2023 Yapay Zeka Raporu’na göre küresel yapay zeka pazarının büyüklüğü 2022 yılında 428 milyar dolarken, 2023 yılında 515, 21 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu alanın global hacminin 2030 yılında yaklaşık 2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. ChatGPT, GitHub Copilot, Stable Diffusion gibi üretici yapay zeka uygulamaları, dünyanın dört bir yanındaki insanlara hizmet veriyor. Bugün alışveriş, haber, eğlence, lojistik, perakende, bankacılık, sağlık gibi pek çok alanda yapay zeka teknolojileri kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde eğitim sektörünün de yapay zekayı yoğun şekilde kullanacağına dikkat çeken Plus Clouds CEO’su Barış Bulut, “Yapay zeka bugünkü eğitim sistemini değiştirecek. Hatta mevcut sistemini kökünden sallayacak” diyor.

Eğitim ve öğretim sisteminin, özellikle ‘öğretim’ tarafında yapay zekanın büyük oranda etkili olacağını öngören Plus Clouds CEO’su Barış Bulut, “İşin öğretim tarafı artık tamamen yapay zekaya devredilecek. Böylece çocuklara ve gençlere artık hayatın kendisi ile alakalı eğitime odaklanabilme imkanı sunulacak” diye ekliyor.

“OKULLAR DENEY ORTAMLARINA DÖNECEK”

Yapay zekanın eğitim sektöründeki ağırlığının artmasıyla birlikte sektörde bir dönüşüm ve değişim yaşanacağının altını çizen Bulut, şöyle devam ediyor:  “Bugünkü okul ve eğitim sisteminin yavaş yavaş sonuna geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Artık okullarda, sınıflara doluşup bugüne kadarki alışık olduğumuz öğretim sistemini uygulamamız çok gereksiz olacak. Böylece okullar deney ortamlarına dönecek. Bilimsel ve sosyal deneylerin yapıldığı yerler haline dönüşecek. Bunu başaramayan okulların artık hayatımızda yeri olmayacak.”

EĞİTİM EŞİTSİZLİĞİ

Aslında bu yöndeki eğitimin etkilerinin görülmeye şimdiden başlandığına değinen Bulut, “Günümüzde özellikle ‘Montesori eğitim tarzı’nda ve bilgisayarla eğitimin desteklendiği okullarda, 5 yaşına gelen bir çocukta ortalama üçüncü sınıf bir çocuğun sahip olduğu bilgi birikimini bulabiliyoruz. O zaman akla; ‘Ben çocuğumu neden okula göndereceğim?’ sorusu geliyor. Yapay zeka ve bilgisayar destekli bu yöndeki eğitimin çocuklar üzerindeki etkisi ortada” diye anlatıyor.

Yapay zeka sayesinde eğitimin ulaştırılamadığı, köy okulları gibi yerlerde çok basit bir bilgisayar ile eğitim verilebileceğinden de bahseden Bulut, şunları ekliyor: “Böylece köy okullarındaki ortalama eğitim, çok hızlı bir şekilde şehirlerdeki eğitimi seviyesine getirebilecek. Eğitim eşitsizliği hayatımızdan yavaş yavaş çıkacak, ancak sosyal eşitsizliğe henüz değinemiyoruz.”

Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, üniversite öğrencilerinin yüzde 30'u ve yaklaşık 100 milyondan fazla insan yapay zekaya erişmiş bulunuyor. Bulut, bundan sonraki dönemde asıl en büyük değişimin, neyin öğretilmesi gerektiği konusunda yaşanacağına vurgu yapıyor.