Yönetim oyunları
Yönetim nedir? Şirketler, işletmelerini nasıl yönetmeli? Kurallar silsilesine uysak da bu her zaman doğru sonuç verir mi? İşte merak ettiğimiz bu soruların yanıtlarını Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’na konuk olan Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sedat Bostan’a sorduk
info@karadenizekonomi.com / 13.01.2021
Öncelikle yeni çıkan kitabıyla ilgili detaylar veren Bostan, “Kitabımın adı ‘Yönetim Oyunları’. İnsanların kendisini, ailesini, işlerini yönetmesiyle başlayıp hatta ülkeyi de yönetmesini de katarsak ‘yönetmek’ evrensel bir kavram. Yönetim Oyunları, kendi çapında, tercüme ve aktarma mantığından öte kendi mana köklerimizden ilham alarak yönetimin ruhunu algılama süreçlerini yapılandırma ve kavramlarını anlamlandırma girişimidir. B,r başka tanımlamayla evrensel olanı, bizden olanlarla karıştırarak, özgünlüğümüzü yönetim oyunlarına katma çabasıdır. Kitabımın öncelikli muhatapları halen bu oyunu oynayan aktif yöneticilerdir. Kitapta, aktif yöneticilerle yönetim felsefesine, kavramlarına ve taktiklerine dair bazı pratikleri bir sistematik içinde paylaştım.” ifadelerini kullandı.
Kapak tasarımının özenle hazırlandığından ve bir anlamı olduğundan bahseden Bostan, “Kitaptaki beş halka, yönetimin beş fonksiyonudur. Aynı zamanda bu beş halka olimpiyat ruhunu temsil eder. Yönetimin insanlık tarihi kadar eski bir oyun olduğuna vurgu yapar. Dizaynda görünen altın sarısı çekiciliğine, ateş gibi yakıcılığına, yönetim süreçlerinin birbirine geçmişliğine ve bütünselliğine işaret ediyor. Siyah zemin ise yönetimin karanlık kalmış imgeliyor.” diyerek tasarımın arka yüzündeki detayları paylaştı.
Üreten olmaktansa yöneten olmak daha makbul
“En eski sanat olan yönetim aynı zamanda en yeni bilimlerden biridir. İnsanın ihtiyaçlarının evrenin her yanına yayılmış olması ve bu ihtiyaçlarını gidermeye tek başına gücünün yetmemesi, insanoğlunu birlikte yaşamaya mecbur etmiştir.” diyen Bostan, sözlerine şöyle devam etti: “Birinin üretiminin diğerinin muhtaçlığı olması, birlikte yaşama ve organize olma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Birlikte yaşamak; işleri bölüşmeyi, işi yapmanın yanında, planlama, yol gösterme ve denetleme gibi faaliyetlerde bulunmayı gerektirmiş ve yönetme-yönetilme pozisyonlarını oluşturmuştur. Gerçek iş, yönetilenlerin yaptıkları üretim aktivitelerdir. Bu aktivitelerin yerinde ve etkin yapılabilmesi; planlama, organize etme, yönlendirme, uyumlaştırma, kontrol etme işlemleriyle mümkündür. Daha çok zihinsel işler ve sorumluluk yüklenme merkezleri olarak ortaya çıkan yönetim kademeleri, insanlarda bir üstünlük duygusu oluşturduğundan, daha çok talep edilmektedir. Üreten olmaktansa yöneten olmak daha makbul bir makam olmuştur.”
SADAD ve 5K formülü
Yönetim oyununu, insani bir erdem haline getirerek, gerçek fonksiyonla üretip, adil paylaşmayı sanata dönüştürmenin mümkün olduğuna ve bu atmosferin sihirli anahtarının liyakat, temel ilkesinin ise adalet olduğuna vurgu yapan Bostan, yönetimin sacayakları olan ilim, irade ve güç, idrak, hikmet ve zarafetle yoğrulduğunda sanatsal bir abideye dönüşeceğini sözlerine ekledi. ‘SADAD ve 5K’ formüllerinin bir yönetim taktiği olduğu vurgulayan akademisyen, bu ipuçlarının detaylarını şöyle açıkladı: “SADAD’ın ilk harfi ‘sabırlı ol’. İkinci harfi ‘araştır’. Üçüncü harfi ‘dinle’. Dördüncü harfi ‘anla’ ve son harfi de ‘danış’tır. ‘5K’ de ise; korkma, küsme, kızma, küçümseme ve kibirlenme. Yönetimdeki bu yapı taşları çok önemlidir. Yönetim kavramlarını, teorilerini, yaklaşımları ve uygulamalarını “Sözün uzunluğu kısalığındadır” anlayışıyla kitabımda ifade etmeye çalıştım.”