İlk 1000'e 7 kaldı

Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta hedefleri olan bir firmanın iki tepe yöneticisi -baba ve oğul- Turgay ve Fatih Ömür’ü konuk ediyoruz. Kedi kumunda dünyanın en önemli üreticilerinden ve ihracatçılarından olan Bentaş Bentonit’in iki yöneticisi, bu yıl için firmalarını ilk 1000 sanayi kuruluşu arasına sokmayı hedefliyor.

info@karadenizekonomi.com / 15.03.2021

İlk 1000'e 7 kaldı

-Yaklaşık bir yıl aradan sonra sizleri konuk etmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Her ne kadar okurlarımızın çok büyük çoğunluğu sizi ve firmanızı yakından tanıyor olsa da sohbetimize firmanızı anlatmanızı isteyerek başlayalım. Bentaş Bentonit ne zaman kuruldu?

Turgay Ömür:

Firmamızı 2007 yılında tescil ederek kurduk. Önceleri bir üretim tesisimiz yoktu. O zamana kadar da Türkiye’de paketli anlamda üretim yapan kedi kumu fabrikası da yoktu. Biz 2008’de yatırıma başladık. Bir yıl sonra da Fatsa OSB’deki yatırımımızı tamamlayarak yaklaşık 12 yıldır ürettiğimiz kedi kumunu üründen paketleme sürecine kadar tüketicinin ayağına getirecek şekilde pazarlıyoruz.

EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ ÜRETİM VE KALİTE

-Çok önem verdiğinizi bildiğimiz AR-GE ve inovasyon çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Fatih Ömür:

Hızımızı hiç düşürmedik. Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Bu konuda gayet iştahlıyız. Teknik ekibimize de daha fazla destek vermeye başladık. İşe alımlarda önceliğimiz teknik elemanlar oldu. AR-GE merkezi olma konusunda da çalışmalarımıza başladık. Optimizasyon ve verimlilik şu anda öncelikli konularımız. Artık üretimi daha kaliteli bir noktaya taşımak amacındayız.

PANDEMİ’DE PET SEKTÖRÜNE YETİŞEMEZ OLDUK

-Yatırımlarınız hakkında neler söylersiniz?

Turgay Ömür:

2009 yılına bir tesisle başladık. Kapasitemiz başlangıçta 35 bin tondu. Birinci tesisi doldurmak yani üretimi pazarlayabilmek o kadar kolay bir iş değildi. Yaklaşık 6-7 yıl aldı sadece bir tesisin toplam üretimini satabilmek. Ama daha sonra ikinci tesisi faaliyete geçirdiğimizde yeni revizyonlarla beraber 50 bin tona kadar çıktık. İki yıl sonra bizim üçüncü tesisi yapmamız gerektiği hâsıl oldu. Üçüncü tesisi geçen yılın Şubat ayında devreye aldık. Aslında kasımda bitti ama gaz firmalarının bizi biraz oyalamasıyla beraber 4-5 ay bitmiş tesisi devreye aldık. 2020’nin başlarında üç tesisle 150 bin tonun üzerinde bir hacimle çalışmaya başladık. Bir süre sonra üçüncü tesisin de yetmeyeceğini fark ettik. Çünkü pandemiyle beraber pet sektöründe inanılmaz gelişmeler oldu. Artık talebe yetişemez olduk.

-Bir anlamda pandeminin kazananı siz oldunuz?

Turgay Ömür:

Dünyada ve ülkemizde inanılmaz bir talep patlaması oldu. Çünkü insanlar eve kapanınca kedi ve köpeklerine daha çok dikkat etmeye başladılar. Dolayısıyla eve kapanma pet sektöründe hızlı bir yükselişe neden oldu diyebilirim. Dördüncü tesisin karar alınmasıyla beraber normalde dördüncü tesisimiz aralık ayı itibariyle devreye girecekti ama salgından kaynaklı bazı gecikmeler yaşadık. Bu martın sonunda  bitirmiş olacağız. Deneme üretim ürünleriyle beraber kapasitemiz 240 bin ton seviyelerine çıkartacağız.

-Diğer taraftan ambalaj çalışmaları nasıl gidiyor?

Fatih Ömür:

Çok güzel gidiyor. Şu anda yeni çağ ile birlikte geri dönüştürülebilir ambalajlarla ilgili AR-GE çalışmalarımız başladı. Tesislerimizde bu tarz ambalajları nasıl üretebileceğimizi araştırıyoruz. Birkaç firma ile görüşmelerimiz sürüyor. Diğer ambalaj çalışmalarında ise hem doğaya hem de dünyaya saygılı üretici olmak yolunda hedeflerimiz var. Onun dışında yeni makinelerimiz var. Çevre dostu diyebileceğimiz, karton paketleme makinelerimiz var. Bunda sayımız dakikada 22 paket alabilen bir makineydi aslında. Şu anda üç tane oldu şu anda.

TÜRKİYE PET PAZARI’NIN YÜZDE 70’İNİ KARŞILIYORUZ

-Ordu dışında bazı yeni yatırımlarınızın olduğunu biliyorum. Biraz da bunlardan bahsedelim mi?

Turgay Ömür:

Bentaş Bentonit aslında grup firmasının amiral gemisidir. Bir taraftan üretim yapıyoruz bir taraftan bir sürü markaya paketleme olanağı sağlıyoruz. Birden fazla maden firmamız var. Bunlardan birisi lojistik. Genelde çıkarttığımız madenin sahaya taşınması ve ürünlerimizin limanlara sevkiyatı için kendi filomuzu kullanıyoruz. Beş tane büyük tır, iki adet kamyon ve bir çok iş makinesi kullanıyoruz. Bunun yanında pazarlama firmalarımız var. Yaptığımız çeşitli hakim ortaklıklarla İstanbul’daki bir markanın da üretimini biz gerçekleştiriyoruz. Yüzde 66’sı bize ait. Toplamda Bentaş Grup bünyesinde şu anda aktif olarak 7 tane firma ciro yapıyor. Genel merkez binamız Ordu’da. İzmir’de Kasım ayında Gaziemir’de 500 m2’lik bir lojistik depo açtık. Böylece Ege bölgesinde kendi markalarımızın ve ortağımızın markalarını dağıtım amacıyla örgütlendik. Yalnız hesaplamalarımızda yanlışlık yaptık. Bentaş Bentonit’in aldığı taktirlerle çok güzel dönüşler oluyor. Dolayısıyla iki ay sonra 500 m2’lik deponun yetmediğini fark ettik yine hemen 600 m2 bir depo daha tuttuk aynı bölgeden. Daha sonra Ankara’da böyle bir örgütlenmeye gitmemiz gerektiğini hissettik. Geçen ay depomuzu tuttuk. Oradaki depomuz birinciden aldığımız ders ile 500 m2 prestijli bir depo oldu. Oradan İç Anadolu’ya ve Akdeniz’e kadar inmeyi hedefliyoruz. Bu İstanbul, İzmir ve Ankara ve çevreleri sayesinde Türkiye pet pazarı ‘nın yaklaşık olarak yüzde 70’ini kavramış oluyoruz.

-Önceliğiniz ihracat mı?

Turgay Ömür:

Hayır bu tamamen Türkiye’deki pazarın büyümesine istinaden yaptığımız bir adım.

AVRUPA’DA ÖDÜLE DOYMADIK

-Aldığınız ödüllerden bahsedelim biraz da…

Turgay Ömür: Başlangıç itibariyle biz kedi kumu üretecektik. Buraya kadar planlamalarımızı yaptık ama bizim bir dünya markası elde edeceğimizi, bizim markamızın bir dünya markası ödülüne layık görüleceğini aslında planlamamıştık. Ömür ailesi olarak yaptığımız her işte mükemmelliyetçi olmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Markamızı da bu anlamda en iyi nasıl yapabiliriz zaten ürün kalitesi noktasında bir sıkıntımız yoktu. Geri kalıyor dizaynlar. Markamız hem iç hem de ambalaj olarak farklılaştı. Ödül aldığımız dönemde yaklaşık 38 ülkeye ihracat yapıyorduk. Şimdi 55 ülkeye ulaşıyoruz. Bu hareketimiz başkalarının dikkatini çekti. Dolayısıyla İngiliz kuruluşunun100 bin internet kullanıcısı tarafından yaptığı ankette biz bu ödüle layık görülüyoruz. Tabi bize mail ile birinci olduğumuz bildiriliyor. Bizi sahte maildir hesabıyla biz üç, beş gün ilgilenmedik bile. Çünkü bir İngiliz firması, Türk firmaya neden ödül versin ki? Sonra baktık bu ödülü Türkiye’den öyle büyük firmalar almış ki Türk Hava Yolları mesela… Dolayısıyla böyle bir ödülü pet markası altında alıyor olmamız bizim için çok büyük bir prestij oldu. Avustralya’nın Viyana kentinde toplam 100 tane ürün dağıtıldı tüm dünya çapında.. Biz  hijyen ve temizlik alanında kedi kumunda birinci olduk. Bizim için çok anlamlı bir ödüldü, gurur vericiydi. Viyana’da yönetim olarak bu ödülü hep beraber gittik aldık. İkinci olarak hemen 6 ay sonrasında geçen senenin bu aylarıydı TİM’in, Dünya Gazetesi ile organize ettiği bir organizasyonda da 11 dalda 22 ödül dağıtıldı. Bunları inanın büyük markaların ödül aldığı yerde biz de özgün ürün dalında ödül almaya hak kazandık. Bentaş Bentonit özgün bir ürün yapabilmişti. Böylece hem içeride hem de dışarıda kalitemizi kanıtlamış olduk. Üçüncü ödül de Yunanistan’da yapılan bir yarışmada Yunanlı bayimiz aracılığıyla geldi. Bir Türk markasını yarışmaya sokması bizim için çok anlamlıydı. Orada tek altını bizim markamızla alıyor. 5 tane ödül alıyor ama tek altını bizim markamızla alıyor bu da bizim için çok anlamlı bir ödüldü. Dördüncüsü de sosyal medyadan geldi. Sosyal medyanın gücüne inanıyor ve çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. İnstagram, Facebook derken şu anda Twitter’da da varız. Bu alanlarda da etkin bir şekilde bütçeler yapıyoruz. Türkiye’de hızlı tüketim sektöründe gümüş madalya aldık.

-Fatih bey sizin de bu konuda duygularınızı alalım…

Fatih Ömür:

Bu ödüller bizim için çok önemli ve değerli. Bizden habersiz gelip layık görülmemiz aslında işimizi daha iştahlı ve severek yapmamıza sebep oluyor. Çünkü attığımız her adımı verdiğimiz her emeğin karşılığı oluyor bu ödüller. Gururlandırıyor.

-Hedefinizi Türkiye’nin üretimden ihracat yapan ikinci 500 firması arasına girmek olarak açıklamıştınız bir süre önce. Hedefe yaklaştınız mı peki?

Turgay Ömür:

2020 yılında ciromuz aslında buna çok yakın. Aslında 6 ay önce dördüncü tesisimizi de bitirebilmiş olsaydık yakalıyorduk. Şu anda biz yok sattığımız için o ciroları yakalayamadık. Ama imalattan ihracatçı 1000 firma arasına yüzde 7’lik bir marj kaldı. Biz 2021 yılında minumum yüzde 33 kapasite artırdığımıza göre yüzde 30 büyüyeceğiz demektir bu. O görünüyor şimdiden. Çok büyük talepler var firmamız ürünlerine. Dolayısıyla hem imalattan ihracatçıya ilk 1000 hedefimiz var hem de Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi firması arasına girmek onda da hedefte yüzde 7’lik bir marj var. Dolayısıyla biz 2021 yılında bu iki hedefi yakalayacağız. Tabi bu hedeflerle kalmayacağız. Özellikle Almanya yaptığımız ihracatlarda ciddi artışlar var. Çevreci kutu dolumu yapıyoruz. Bütün Alman market zincirlerine şu anda biz bütün market zincirlerine 10 milyon kutuyla Almanya marketinde birinciliği elde etmektir. Şu anda Alman market zincirlerine tedarikçi olarak ilk üçteyiz. Ama bunu biz 15 milyona çıkarttığımız zaman ki bu 2021 yılında yaklaşık 7-8 milyon kutu 5.1 kilo kutu geçen sene 2020’de 5 milyon kutu Alman market zincirlerine tedarik yaptık. Bu sene şu anda görülen sözleşmelerle 800 milyon kutu civarında. Bu her yıl yüzde 25-30 civarında artacak seviyede. Bunun altyapısını da bitirmiş durumdayız. Bir makinemiz vardı şu anda bir makinayı üç makinaya çıkartarak yaklaşık 20 milyon kutuyu paketleyecek altyapıyı hazırladık. Fatsa OSB’de bir çalışmamız var. Ek OSB’de de zaten 10 dönüm bir başvurumuz var. Fatsa’nın genişlemesinden de bir 10 dönüm başvurumuz var. Başka türlü yatırımlarımız da var. İsteklerimizin karşılandıkça biz bu ülkeye döviz getiriyoruz, istihdam sağlıyoruz, Fatsa birincisi olduk. Bu da hedefimizi sürdürmek en azından. Ki bu birinciliği biz yatırım yaparak alıyoruz. Yatırım yapmazsak beyan edeceğimiz matura daha da fazla olacak. Bundan dolayı bir miktar amortisman düşüyor otomatik olarak. Dolayısıyla bizim markalarımıza daha çok yatırım yapıp 66 ülke ihracat sayısını 100 ülkeye çıkartmak, 55 ülke olan disbritör sayımızı ülke sayısını belki 75 lere çıkartabilmek ki şu anda beklemekte olan 6 ülke var..

SAMSUN ARTIK BİZE YETMİYOR ÜNYE LİMANINI BEKLİYORUZ

-Samsun Limanı’nda da çarpan etkisi yapıyorsunuz?

Fatih Ömür:

Evet ama sanki Samsun Limanı bize yetmeyecek gibi gözüküyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin Ünye Limanı projesinden sonra oradan da bize bir yer tahsis edilmesini istiyoruz. Zaten projeci bir başkan nereye adım atarsa oraya bir güzellik geliyor. Yenileri de olursa bölgeye büyük bir katkısı olur. Samsun Limanı uzaklığı bir tarafa pandeminin etkisiyle konteyner bulmak da ciddi sıkıntılarımız var. Bu sadece bizim değil, dünyanın sıkıntısı. Bu süreçte biraz zorlanıyoruz. Bu da ihracatı yavaşlatıcı bir etkisi oluyor.

-Son olarak piyasaları soralım. Özellikle dolardaki dalgalı seyir sizi nasıl etkiliyor?

Turgay Ömür:

Bir ihracatçının hoşuna giden bir durum değil tabi ama gerçekler de saklanamıyor. Sonuçta ABD Merkez Bankası’nın ya da Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı kararlar tüm dünyayı etkiliyor. İhracatçılar olarak bazı mekanizmalar geliştirerek artışa veya azalışa göre konumlandırmamız gerekiyor. Ona göre satın alma yapmamız gerekiyor. Hedef kurlar belirlememiz gerekiyor. Tabi ki finans yönetimi farklı bir konu. Firmalar kar edebilir ama finansı ayarlayamazsa yine batabilir. Bu noktada zaten devletimiz ihracatçılara ciddi destekler veriyor. Uygun şartlarda kredi hem TL hem Euro olarak veriyor. Size kredi verdi diye kur çok düşükse beklentinizin de altındaysa o dövizi alıp imalat yaptığınızı zannedersiniz ama zarar edersiniz. Beklemek gerekebilir. Sabır noktaları ve kendinize göre hedef noktalarınız olması gerekiyor. Burada finansal pozisyon alabilen altyapınızın olması gerekiyor.

Personel kadrosunda 28 tane kadın eleman çalıştıran Bentaş Bentonit, Kadınlar Günü’nü kutladı.

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar