6.04.2024
Türkiye’deki yerel yönetim seçim sonuçları ‘’kadınlar’’ açısından da bir dönüşüme konu oldu.
Kadın belediye başkanları’nın sayısı 37’den 77‘ye yükselirken, Kalkım’da kampanyasına tanık olduğum Zeynep Çelik, 22 yaşıyla ‘’Türkiye’nin En Genç‘’ belediye başkanı seçildi.
Berlin’de açılan ‘’Die Sauna‘’ sergisinin açılışını yapan Finlandiya Büyükelçisi’nin ‘’ Dünyanın En Mutlu Ülkesi seçilmemizdeki en önemli etkenlerden biri, kadına 1906’da seçme hakkı veren ilk ülke olmamızdır’’ sözleri, ‘’kadın eli’’ nin neler yaratabileceğinin kanıtı sayılmalı.
21.Paris Türk Filmleri Festivali’nde ‘’Kim Mihri?’’ filmini izlerken, yönetmeni Berna Gençalp’’in belgesiz bir ortamda ne denli büyük bir iş kotardığınn tanığı oldum.
Mihri hanım, Türkiye’nin ‘’ilk’’ kadın ressamı. 1886-1954 yılları arasında yaşadı.Bir öncü, bir put kırıcısı, hatta bir anarşist…
Resim eğitimini saray ressamı Zonora’dan alıyor.
17 yaşıyla , seyahat belgesi olmaksızın -o tarihte pasaport yok- İtalya’ya gidiyor. Beş parasız Fransa’ya geçiyor. Paris’te, konut kirasını ödemek için ders veriyor. Bu dönem çapkınlıkları ünlü, tam bir kural tanımaz…
Maliye Bakanı Cavit beyle karşılaşması onu tekrar İstanbul’a sürüklüyor. İnas(Kız) Sanayi Nefise Mektebi’nin eş müdürü olarak bir ‘’ilk‘’. Kız öğrencilerine açık alanda ders yaptırması da bir ‘’ilk’’. ‘’Örfe aykırı‘’ savıyla tepki topluyor. Öğrencilerinin adını vererek sizi şaşırtayım: Bülent Ecevit’in annesi Nazlı Ecevit, Fahrünnisa Zeyd, Aliye Berger.
Edebiyât-I Cedide’cilerle arası çok iyi. Tevfik Fikret’in önce portresini yapıyor, ölümünden sonra da maskını çıkarıyor, mask halen Aşiyan’da Fikret’in müze-evinde.
İttihat Terakki dönemi sonrası zehirli okların Mihri hanıma yöneltilmesi gecikmiyor.
Tekrar yurt dışı yolları..
İtalya’da Papalık’tan randevu alacak dek cürtetkâr… Papa Benedikt’in portresini yapan doğu dünyasının ‘’ilk’’ ressamı.
1921’de yaptığı Mareşal Atatürk portresi de bir ‘’ilk’’. Yugoslavya Kıralına armağan edildiği biliniyor. Sonrası belirsiz…Portrenin 1990’da bulunduğunu söyleniyor, ama nerede? Ressamı Mihri hanım olunca ‘’yok‘’ sayılması mı yeğleniyor?
Mihri hanım, Avrupa’ya sığmıyor, bu kez ‘’ver elini’’ ABD yolları… Ders vererek geçimini sağlıyor. Edison’un portresini yapacak dek tanınıyor, sergi de açıyor.
Ölümünde yapayalnız ve kimsesizler mezarlığına gömülüyor.
Eserlerinin çoğu ya kayıp, ya da özel koleksiyonlarda,
MSGSÜ Resim ve Heykel Müzesi’nde bir kaç anlamlı resmi var.
Berna Gençalp’a yıllar süren ve amatör tutkuyla gerçekleştirdiği bu ‘’belgeleme mesaisi ‘’ için teşekkürler….
SALT Galata onu unutmadı, 2019’da ‘’Modern Zamanların Göçebe Ressamı‘’ başlığıyla sergisini yaptı.
Mihri hanım gibi, hepsi alanında bir ‘’ilk’’ olan heykeltraş Zerrin Bölükbaşı, şair Nigâr, yazar Suat Derviş, hukukçu Süreyya Ağaoğlu, arkeolog+ olimpiyat sporcusu Halet Çambel ve belediye başkanı Sadiye Ardahan’ın belgelenmeyi hak ettiklerini söylemeliyim.
Yeri gelmişken, Paris Festival’inde ‘’kabul‘’ edilen 15 filmden 11’nin kadın yönetmen elinden çıkması, Yeni Türk Sineması’nın amazonlar elinden çıkacağını bize anlatıyor. Festivalin seçicileri iki kadın: Deniz İnceoğlu ve Tuğçe Oklay, sağolsunlar.
Kadınlar! Yolunuza döşenen kalasları yerle bir etmeye niyetlenmişe benziyorsunuz.
Yolunuz ve bahtınız açık olsun…
Yaşar Kemal ustamız, öykücü Sennur Sezer’e diyor ki:Bizim kadınlarımız bütün kötü durumlarına karşın daha başkaldırıcı…’’.