11.12.2022
Türkiye ekonomisinde uzun zamandır yüksek enflasyon mücadelesi, ülkemizin Covid-19 süreciyle başlayan 2 yıllık süreç ve arkasından Rusya-Ukrayna savaşı derken, ekonomide normalleşmeye hasret kaldığımız yıllardan geçiyoruz.
2023, ülkemizde seçim yılı olduğu için mevcut hükümet; asgari ücretliler, EYT'liler, bordrolu çalışanlar, esnaf, emekli kısacası tüm kesimleri mutlu ederek seçimlere girmek istiyor. Tabi bu mutluluğun ekonomiye büyük bir bedeli olacak. Bunun için ülkemize dışarıdan bu[1]günlerde yabancı sermayenin yoğun bir şekilde girmesi büyük önem taşıyor. İlk adım, Arabistan'dan 5 milyar dolar geliyor diyerek atıldı. Bunun arkası yoğun bir şekilde gelecek gözüküyor. 2023 seçimlerinde Türk insanı, son 1-2 ay kala takım tutar gibi parti tutanlar hariç; vatandaş, iş dünyası, ekonomideki son tabloyu görerek karar verecek. Öncelik asgari üceret ne olacak? Asgari ücrete senede 2 kere zam yapmanın övünelecek bir şeyi hiçbir parti için olamaz. Yüksek enfalasyondan dolayı insanların alım gücü düştüğü için bu zamlar enflasyon oranında yapılmak zorunda. Tüm kesimlerin ortak görüşü alım gücümüzü düşürmeyin ekonomiyi iyi idare edin zam da yapmayın. TÜRKONFED'le ülke genelinde yapılan iş dünyası anketlerinde işverenler destek göremedikleri takdirde, -bu EYT için de geçerli- 2023'te işçi çıkarmalarının önüne geçmek için hükümetin iş dünyasına faizsiz kredi imkanları sunması ve destekleyici ekonomik paketler sunmasını bekliyor. Son olarak, asgari ücret konusunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin açıklamalarını Karadeniz Ekonomi olarak manşete çıkardık. Kısaca hatırlayalım: "Asgari ücret, 2023 yılında 500-600 dolar gibi rakamlarla karşılaşırsa rekabetçiliğimizi çok daha fazla kaybederiz. 2023 yılında ortaya koyduğumuz 275 milyar dolar ihracat hedefimizi yakalama şansımız kalmaz" dedi.
Gültepe, son 2 aydır tek rakamlı olarak büyüme rakamları ile karşılaştıklarını belirterek, en büyük pazarları olan Avrupa pazarında yaşanan resesyonun bu durumda etkili olduğunu söyledi. 2022 son çeyreği ve 2023 yılının ilk çeyreğinin zor geçebileceğini aktaran Gültepe, parite değişiminden dolayı ihracatçının ciddi zorluklar yaşadığını anlatarak, "2021 avro dolar paritesi ortalamasının 1,15 civarında olduğunu biliyoruz. 2022 yılında parite gittikçe aşağıya düştü. Parite değişiminin Türkiye'nin ihracatına etkisi 10 ayda 12 milyar dolar oldu. Aslında şu anda biz 264- 265 milyar doları konuşan bir Türkiye'den bahsedecektik. Kayıpla beraber rekabetçiliğimiz düştü. Avro'nun dolara karşı değer kazanması bizi diğer ülkelere göre daha avantajlı hale getirir" ifadelerini kullandı.
KUR DA ENFLASYON KADAR ARTMALI
Gültepe, asgari ücret belirlenme sürecinde komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti: "Her iki tarafın da memnun olacağı bir sonucun çıkmasını umuyoruz. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde beklenti de yüksek oluyor. 2022 yılında bunu yaşadık. Ocak ve temmuzda iki zam verildi. Fiyat verenler ve satanlar çok hassas olmalı. Vererek ve fiyatları yükselterek bir yere gidemeyiz. Kurun da enflasyon kadar artması gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyon artarken kur aynı kalırsa Türkiye rekabetçiliğini kaybeder. Mevcut pazarlarda aşağı doğru bir gerileme başlar."
HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜMDÜR
Günümüzde değer yargılarının kayıp olduğu, güvenilir limanların çok azaldığı bu fani dünyadan bir Cevat Kol geçti. Her ölüm erken ölümdür ancak Cevat Kol abimizin, meslektaşımızın erken vefatından derin üzüntü duydum. Eski Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Trabzon Şube Başkanı, Trabzonlu gazeteci ve Fotomaç'ın eski muhabiri çok değerli abimiz büyüğümüz, bize hep abi-kardeş olan, Türkiye Spor Yazarları Derneğinde uzun yıllar beraber çalıştığımız, benim Ordu TSYD Temsilciliğini uzun yıllar yapmama neden olan gerçek bir gazeteci abimizi genç yaşta yitirmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve basın camiasına başsağlığı diliyoruz.