İş dünyası, Türkiye ekonomisi için en büyük riskin finansmana erişim olduğunu belirtirken, iş insanlarının 2024 yılı için enflasyon beklentisi yüzde 53.2, dolar kuru beklentisi ise 41.54 olarak tahmin ediliyor.

2023, depremler ve seçim gibi faktörler nedeniyle iş dünyası için zorlu bir yıl olarak geçti. Anketler, iş dünyasının 2024'te de öncelikli konularının ekonomik istikrar, finansmana erişim, öngörülebilirlik ve hukukun üstünlüğü olduğunu gösteriyor.

2023'teki gelişmeler, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yaşanan depremler, genel seçim ve Filistin-İsrail çatışmasıyla dolu belirsizliklerle dolu bir yılı geride bıraktık. 2024'e başlarken, yüksek enflasyon, maliyetler, finansmana erişim ve istihdam gibi konularda sıkıntılar yaşanıyor.

İş dünyası temsilcileri, yatırım ikliminin oluşmasının yeni yatırımlar ve istihdamlar için önemli olduğunu vurgularken, yakın coğrafyadaki sıcak çatışmaların savaşa dönüşebileceği riskini de göz önünde bulundurmak gerektiğini belirtiyorlar.

Tüm bu unsurlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Şu anda önümüzde yerel seçimler var ve mevcut durum, seçimlerden sonra ekonominin en önemli gündem maddesi olacağını gösteriyor. Hukukun üstünlüğünün sağlanması, öngörülebilirlik ve şeffaflığın artmasıyla birlikte Türkiye'nin ekonomik olarak güçleneceği beklentisi iş dünyasının en büyük beklentisi olarak öne çıkıyor.

Uzun zamandır beklenen yapısal reformların, tüm kesimlerin görüşleri alınarak yapılması gerektiği açıkça görülüyor. 2024 yılında, jeopolitik risklerin öne çıkacağı bir yıl olması bekleniyor. Büyümenin yüzde 3 veya daha üzerinde olması beklenmesine rağmen, bu durumun enflasyonun yüzde 50-55 civarında olacağı bir sonuç doğuracağı tahmin ediliyor.

Büyüme hedefinin tüketim odaklı olmaktan ihracat ve yatırım odaklı olmaya doğru kaydığı gözlemleniyor. Büyümedeki yavaşlamanın işsizlik oranlarını çift hanelere taşıyabileceği belirtiliyor. Ekonomideki temel sorunlardan biri ise verimlilik. Ekonomistler, yüksek enflasyonun ve refah üretmeyen büyümenin geçim sıkıntısına neden olabileceğini belirtirken, üretim artışının olmadan kalıcı ekonomik iyileşmenin mümkün olamayacağına dikkat çekiyorlar.

Haftanın Sözü:

Hizmet lokomotifine makinist olun, para arkanızdaki vagonlarda sizi izler.