13.10.2022
Samsun sanayinde en yaygın sektörün, mobilya sektörü olduğu bilinir.
Ve fakat.
''Mobilyada ülke genelinde bilinir bir markamız var mı?'' diye sorsanız.
Orada durup kalırım.
Lal olur dilim.
Bu soruya cevap veremem yani.
Önceki gün Karım, Samsun-Ordu karayolunun Kirazlık mevkiindeki mobilya mağazalarını gezmek istedi.
Kirazlık'ta sağlı sollu onlarca mobilya mağazası var.
Ki;
''Mobilya sarayı'' deniliyor onlara.
Gezdik beş altısını.
Hepsi çok güzel maşallah!
Albenisi var her birinin.
Beğendim yani hepsini.
Ve Samsun'da üretildiğini duyabilme umuduyla, her biri için bize refakat eden satış sorumlularına ''Nerede üretiliyor bunlar?'' diye sordum üşenmeden.
Çoğu için Kayseri yanıtını aldım.
İnegöl'de üretilenler de vardı aralarında.
Biri ise Kırıkkale'de üretiliyormuş.
Tabelasında hala İzmir menşeli bir markanın adı yazılı mağazaya girdiğimizde satış görevlisi genç kadın ''O tabela eski, biz artık kendi markamızla üretim yapıyoruz'' deyince, ne yalan söyleyeyim, ''işte sonunda buldum Samsun markasını'' diye düşünerek umutlandım bir an için.
Firma aslında Rize merkezliymiş.
4-5 ildeki mağazalarında geçen aya kadar İzmirli bir firmanın ürünlerini satıyorlarmış ama İnegöl'de bir fabrika kurmuşlar ve o fabrikada üreteceklerini, yarattıkları kendi markaları adı altında satma kararı almışlar.
Hayırlı olsun dileklerimi söyledim ama duymak istediğim cevabı alamamanın burukluğu ile ayrıldım mağazadan.
FKK, Alman devi Bayer'le kurduğu ortaklıkla ürettikleriyle ülke genelinde bilinen bir markamız olarak 65 yıldır bu şehrin gurur duyacağı bir firmamızdır.
Fahrettin Abi'nin yarattığı Ulusoy Un da bir markadır artık.
Canik 55'i de bir Samsun marka sayalım.
Ve fakat.
İstanbul'da, Ankara'da, İzmir’de ve ne bileyim Urfa'da, Erzurum'da Samsun markası olarak satılan bir ürün var mı Allah aşkına.
Neden yok peki?
Bu durumun oluşmasında birçok etken var elbette ama ilk akla gelenleri söyleyeyim önce.
Ortaklık kültürüne uzak oluşumuz ilk akla gelen nedenlerden biridir.
Bir diğeri şehir ekonomisinin ticarete dayalı olarak gelişmesi ve büyümesidir.
Ticarette sıcak para var.
Bizim iş insanlarımız, bugün sattığını, bugün cebine koymaya alışmışlar. Sanayiye para yatırıp, bunun karşılığını bir iki sene sonra almaya sıcak bakmadılar hiç bir vakit.
Bir başka nedeni de, bu şehrin kamudan beslenme alışkanlığıdır.
DSİ, Karayolları, YSE bölge müdürlükleri ile Bakır, Azot fabrikaları ve Tekel işletmelerini devlete kapılanmak gibi gördü Samsun halkı.
İstihdam açığı kamu kuruluşları aracılığıyla kapatıldı.
Gençlerimiz, özel sektör işletmelerinde çalışmaya hiç sıcak bakmadılar.
Sanayiye yatırım yapacak olan iş insanları, fabrikalarında çalıştıracak işçi bulamamanın endişesini yaşadılar yıllar boyu.
Bu anlayış da, Samsun'da sanayinin gelişmemesini engelleyen nedenlerden biri oldu.
Türkiye'de özel sektöre dayalı sanayi gelişirken, Kayseri, Gaziantep, Eskişehir gibi şehirler altı başını gitti.
Samsun ise yerinde saydı.
Beni de Samsun'un marka yaratamama sorunu gerdi haliyle.