Hopa Limanı’nın iç gücü hacmini değerlendiren Özer; “2020 yılının verilerine baktığımızda 2019 yılına göre Hopa Limanı iş hacminde yüzde 22 oranında bir artış yaşandı. Bu artışın en büyük nedeni daha önceki yıllarda süreklilik ilkesi içinde yapılan yatırımların 2020 yılında stratejik olarak yük çeşitliliğine önem verilerek farklı kargo türleri elleçlenmesi için gerekli olan ortamın yaratılmasıdır. 2021 yılında hedefimiz tonajımızı yüzde 10 oranında arttırarak, bir milyon tona çıkartmaktır” sözleriyle iddiasını ortaya koydu. HOPAPORT Genel Müdürü Özer “Türkiye’nin özelleşen ilk limanlarından biri olan Hopa Limanı’nı diğerlerinden ayıran üç ayrı önemli özelliği şöyle anlattı: “HOPAPORT 2 bin 150 metre uzunluğunda ana mendirek ve 470 metre uzunluğundaki tali mendirek sayesinde Karadeniz’in en korunaklı limanlarından biridir. Karadeniz’in zaman zaman hırçınlaşan dalgalarında 2 bin 150 metre uzunluğundaki mendirek HOPAPORT’U güvenli bir limana dönüştürmüştür. Hopa Limanı aynı anda kara-deniz ve havayolu ile yapılan her türlü taşımacılığa ve yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. Sarp Sınır Kapısı ile karayolu taşımacılığı, Hopa Limanı ile denizyolu taşımacılığı THY Hopa Terminali ile Batum üzerinden İstanbul gidecek misafirlere ev sahipliği yapmaktayız. Aynı anda her türlü yüke hizmet verecek Türkiye’deki ender limanlardan biriyiz. Tank Terminali ile LPG, akaryakıt, petrol ve her türlü sıvı yükü, hububat terminali ve siloları ile pnömatik boşaltıcı kullanarak buğday, mısır vb. gibi her türlü hububatı, çimento terminali ile dökme çimento ve uçucu kül gibi çok özel yüklere de hizmet vermektedir. Bu hizmetlerin yanında her limanda olduğu gibi genel kargo, dökme yük, konteyner ve Ro-Ro gemilerine hizmet verme yetenek ve kapasitesine sahiptir.”

“İşleme hakkı süreleri uzatılmalıdır”

30 yıllığına işletme hakkını devraldıkları Hopa Limanı’na 24 yıllık süre içinde milyon dolarlara varan alt ve üst yapı yatırımları yaptıklarını, âtıl duran Tahıl Terminalini bugün tam kapasite ile çalışır hale getirdiklerini, aynı şekilde çimento terminalini sıfırdan başlayarak 5 silo kurduklarını ve şu an çalışmaya devam ettiklerini belirten Özer; “Tank terminaline komple yeniledik ve son sistem yangın söndürme sistemini kurduk. LPG Terminalinin hizmete hazır, kapalı yatay depolar yaptırdık. Bağlı olduğumuz kurumların bizlerden istedikleri tüm şartları gelirimizin üzerinde masraflar yaparak harfiyen yerine getirdik. Bizlerin ve bizler gibi İşletme hakkı devredilen limanlar kestikleri her faturadan hasılat payı adı altında ilgili kurumlara ödemeler yaparak yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Ancak kullanım sözleşmelerinin süresinin dolmasına az bir süre kalmasının bu yatırımların önünde büyük bir engel” dedi.

“Tüm limanlar güç birliği yapmalıdır”

Karadeniz’de bulunan Samsun-Trabzon-Rize ve Hopa limanlarının birbirleriyle rekabet içinde olmadığını, asıl rekabetlerinin Karadeniz’e kıyısı olan Ülkelerin limanları ile yaptıklarını ifade eden Özer; “Önümüzdeki süreçte Karadeniz Limanlarının oluşturacağı toplam potansiyeli daha da artırma adına girişimlerde bulunmalıyız. HOPAPORT’ta dâhil olmak üzere bu limanlarımız gerçek işlem potansiyellerinin %30-40’larını kullanmaktadırlar. Bizim amacımız 2022 yılından itibaren bu oranı %50’lerin üzerine çıkartmak ve bunun için güç birliği yapılacak projeler peşinde koşmamızdır. Her birimizin kendine özgü müşteri ve işlem potansiyeli vardır, önemli olan işlem ve ürün çeşitliliğini artıracak projeleri çeşitlendirmek, proje kargo yüklerine ev sahipliği yapmak önümüzde duran alternatif işlerdir. Tüm bu hedeflere ulaşma anlamında dünyanın neresinde olursa olsun bölge limanları fuarlara katılarak, ziyaretlerde bulunarak Karadeniz’in önemini anlatmaktır. Bu yapılmıyor değil, yapılıyor ama potansiyelimizi artırmada yeterli olmuyor. Yeni yol haritaları çizmenin zamanı gelmiştir” diye konuştu.

(KARADENİZ EKONOMİ – HALİL YILMAZER)