KATMA DEĞERLİ ÜRÜN İHRAÇ ETMELİYİZ

Türkiye’de 2021 yılında en büyük fındık ihracatı yapan Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak, fındık alım fiyatlarını konuşarak fındığın işlenerek satılmasıyla daha fazla katma değer oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

info@karadenizekonomi.com / 24.01.2022

KATMA DEĞERLİ ÜRÜN İHRAÇ ETMELİYİZ

Türkiye’de 2021 yılında en büyük fındık ihracatı yapan Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak, 2021’de fındık ihracatındaki rekorun altında yatan sebepleri, TMO’nun da rakamlarını geçen fındık alım fiyatlarını konuşarak fındığın işlenerek satılmasıyla daha fazla katma değer oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Kadir Durak aynı zamanda fındıkta üretimi artırmaya yönelik çalışmaların olumlu olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin en fazla fındığını Avrupa’ya ihraç eden en büyük yerel firma başarısını gösteren fındık sektörünün köklü firmalarından Durak Fındık A.Ş yönetim kurulu üyesi Kadir Durak, “Ülkemize giren dövizin 10-15 milyar dolarlara ulaşması için fındık sektöründe yaşanan yapısal bozuklukların düzeltilmesi ve Avrupa’ya ihraç ettiğimiz fındığı katma değerli ürün oluşturarak ihracını sağladığımızda bu hedeflere ulaşabiliriz” diyerek Murat Gürsoy’la Karadeniz Sohbetlerinde şu açıklamaları yaptı:

Ülkemiz de son yıllarda TMO kanalıyla taban fiyat açıklanıyor. Arz ve talebe göre son yıllarda özel sektörün TMO fiyatlarını da geçerek piyasadan fındık aldığını hep beraber gördük. Bugünde serbest piyasa fiyatları arz ve talebe göre TMO fiyatlarının üstünde oluşmuş üreticimizin de oluşan fiyatlardan memnun olduğunu bahçelerine daha fazla bakmasından ve ülke genelinde dikim sahalarının devamlı olarak artmasından çok rahat bir şekilde görmekteyiz. Bu yıl ortaya çıkan rekor fındık ihracatının sebebi Avrupa’da özellikle İtalya’da beklenen fındık rekoltesinin beklenenden düşük olması ve fındık ihtiyacının öncelikle Türkiye fındık piyasasından karşılanması böylesine bir rekor ihracatın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kısacası fındıkta Türkiye olarak mevcut kazanımlarımızı korumamız, verimi ve kaliteyi artırmamız, fındık rekoltesinde ve fiyatlarında dünyaya istikrar vadetmemiz gerekmektedir. Bunun olabilmesi için de Türkiye fındık piyasasındaki yapısal bozuklukları düzenlemesi gerekiyor. Zaman zaman ülkeye giren dövizin miktarının artmadığı satılan fındık miktarının arttığı dövizin aynı yönde olduğu yönünde eleştiriler yapılarak ihracatçıyı bu tablodan sorumlu tutma yönünde eleştirilerin haksız eleştiriler olduğunu gerekçeleri ortaya koyarak anlatmak gerekiyor. Ülkeye giren dövizin artması için Avrupa’ya fındığı natürel olarak değil katma değerli ürün olarak gönderme başarısını ortaya koymamız gerektiğini özellikle Türkiye fındık piyasasında yaşanan yapısal bozuklukların devlet tarafından düzenlenmesi gerektiğini devamlı olarak vurgulamaktayız. Öncelikle Dünya gerçeklerini görerek fındıkta yapısal bozuklukları düzeltmek gerekiyor. Fındıkta verinden kaliteye, rekolteden, fiyatlara kadar istikrar vaat edebilirsek, ülkemizde üretilen fındığın Avrupa’da olduğu gibi dönümden Avrupa 300-400 kilo alırken bizim en azından 150-200 kilo almamız gerektiğini Türkiye fındık rekoltesini 1 milyon ton kabuklu fındık olarak üretmeyi hedeflememiz ve arazilerin bölünmesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Taban fiyatının TMO tarafından açıklanan fiyat olduğu ve özel sektörün bu fiyatlarında üzerinde fındık aldığı gerçeğini de görerek zaten bir avuç Türk sanayicisi kalmış bu sanayicilerimizi hedef göstermek yerine değerlerini bilmek gerekiyor. Üreticimiz, sanayicimiz, ziraat odaları tüm paydaşlar aynı gemideyiz. Kavga dilini bırakarak uzlaşmacı birlik beraberlik içinde olmalıyız. Sektörün en büyük probleminin Türkiye’nin ürettiği fındığın 2- 3 katı fazla kurulu kapasite olmasına rağmen devletin teşvik politikaları kümelenme ve güçleri birleştirme üzerine olması gerekiyor. Zaten kapasite fazlası yatırımlar yapılmış daha fazla teşvik yerine güçleri birleştirme adına teşvikler verilmelidir. Sektörde pozisyona göre yapılan konuşmalardan değil ülke ve dünya gerçeklerini görerek üretimde, fiyatta, rekoltede, kalitede istikrar vaat etmemiz gerekiyor.

Türkiye’de 2021 yılında fındık ihracatı yapan en büyük firma Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak’ın Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Gürsoy’a verdiği yanıtlar ise şöyle…

Doğu ve Batı Karadeniz’de ciddi yatırımlarınız var, öncelikle firmanızın geldiği noktayı ve bundan sonraki hedeflerini konuşalım.

2 fabrika Doğu, 2 fabrika Batı Karadeniz’de, ayrıca Batı Karadeniz’de 1 tane de kavurma tesisi faaliyetlerine devam ediyor. Her yıl yatırım yapıyoruz. Geçen yıl 40 milyon liralık bir yatırımımız oldu. Ondan önceki yıl 50 milyon liralık bir yatırımımız oldu. Bu yıl da planladığımız yatırımların 1 tanesinin satın alması gerçekleşti. Yaklaşık 20 milyon lira. Bir de depo yapmayı düşünüyoruz yaklaşık 6 milyon liralık bir yatırım o da. Bu sene de 25 milyon liralık bir yatırım yapmış olacağımızı öngörüyorum.

İhracatımız bu yıl 171 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2022 yılında daha yüksek olacağını öngörüyoruz.

Durak Fındık bünyesinde hangi sektörlerde yatırımlarınız var?

Hastane, otel projemiz var. Aynı zamanda gayrimenkul alıp satıyoruz. Toplam 4 sektörde 1000 civarında çalışanımız var. Hastane ve otel hariç.

2021’de 343 bin ton gibi bir rakamla rekora imza attık. 2022’de de 350 bin ton rekoru bekleniyor. Bunun altında yatan ana sebep nedir?

İtalya’da fındığın çok eksik olması.  Orda 60 bin ton civarına düştü. Diğer sebepte Amerika’daki fındığın kalitesinin düşük olması. 350 milyon kiloluk hedef bana gerçekçi gelmiyor. Yeni pazarlar yaratmıyoruz. İtalya’nın başına eğer bu yıl bir doğal felaket gelmezse 120 milyon kilo fındık yaparsa, ordan aldığımız payı geri vermek zorundayız.

Fındık alım fiyatları rekor seviyeye ulaştı. TMO’nun fiyatlarını da geçti. Fındık fiyatı üzerine eleştiriler bitmiyor. “Çok fındıkla ülkeye az döviz soktuk” bu konu hakkında ne söylersiniz?

İhracatçının eleştirilmesini doğru bulmuyorum. Sebebi şu ihracatçı fiyat belirleme. Türkiye’de taban fiyat uygulaması var son 5 senedir devlet fiyat belirliyor onun üzerine fiyat kuruluyor. İhracatçının temel amacı alıp satmak. Fiyat belirlemek değil. Ülkeye döviz getirerek katkı sağlamak. Fındık fiyatları kötü olursa Türkiye içerisindeki sahalar gelişmez. 15 sene önce Azerbaycan Gürcistan’da fındık yoktu orada şuan 100 milyon kilo fındık var. 5 sene önce Şili’de yoktu bugün 50 milyon fındık. Fiyatlar bu kadar kötü olsa bu insanlar fındık dikmez. 10 15 sene önceye baktığımızda fındık üretimi artmışsa bu yıl, fiyatlar düşük değil demektir. Fiyatlar düşük diye eleştiriliyorsa neden ekim yapılıyor? Bu fiyat konusunda ihracatçıyı suçlamak, motivasyonu düşürüyor.

Fındığın en büyük sorunlarından birisi de finansman. Son olaylar nasıl yansıyor?

Son 1,5 aydır yaşadığımız ekonomik hadiselerden sektör etkileniyor. Ama şuan geride az fındık kaldığı için sektör bunu yönetebiliyor. Ama bu durumu eylül ayında yaşasak, fiyatlar olumsuz yönde etkilenir.

Son 10 yılın ortalama fındık üretimi, ülkemizde 650 bin ton olmasına rağmen. 2 milyon ton fındığı kırıp işleyecek durumdayız. Hala çeşitli desteklerle kapasite artırılmaya devam ediyor. Ne söylemek istersiniz?

Bugün hala fındık kırma fabrikasına teşvik var. Ne manası var anlayamıyorum. 3 ayda ürettiğimiz tüm fındığı kırabilecek fabrika arken, hala bu alanda teşvikler veriliyor. Faydası yok.

Global firmaların gerek pazar gerekse finansman üstünlüğünden dolayı, ihracatçıların artması, Türk fındık ihracatçılarının önünü kapatıyor. Bunun için ne söylemek istersiniz?

Yurtdışındaki firmalar daha düşük maliyetlerle borçlanabiliyor uluslararası firmalar. Biz yerel firmalar ülke içerisinde oluşmuş fiyatlarla ve faiz oranlarıyla finansman sağlayabiliyoruz. Bu konuda hükümetimizin desteklerini talep ediyoruz çünkü rekabetin başka bir şansı yok. Fındığın ihraç miktarının artması için, paket ürünlere ihtiyacı var. Ürün çeşitliliği gerekli. Çünkü ezmeler, çikolatalar daha çok talep görüyor. Ülkemize döviz daha çok kazandırıyor. Natürel değil işlenmiş fındık satmamız lazım.

Ülkemizdeki fındık sanayisinin daha çok gelişmiş olması, teknolojiyi Türk ihracatçılarının yakından takip etmesi, diğer tarım ürünlerine ve çerezlere oranla fındık ihracatını artıran önemli nedenlerden biri olarak görülüyor, katılıyor musunuz?

Kavurma tesislerimiz Avrupa ülkelerine göre gerçekten ileri derecede teknoloji kullanan bir ülkeyiz. Ama bunun da üzerine çıkıp, çikolata, ezme ve diğer ürünleri üretip ihraç etmemiz lazım. Bu yönde yatırımlar yapmamız lazım.

Son yıllarda özel sektörün iyi tarım uygulamaları var. Dönümden alınan 80 kilolar 250 kilolara çıkmak üzere. Üretimi artırmaya yönelik çalışmaları nasıl buluyorsunuz?

Son 3 yıldır olumlu gelişmeler var. Batı Karadeniz’de 400 kilo bile ürün alan tarımcı var. Batı Karadeniz’de ortalama 200 ün üzerine çıkmıştır. Doğu Karadeniz’de daha düşük. Çiftçiyi daha çok bahçede tutmaya çalışan çalışmalar var. Türkiye’de rekolte büyümesinin saha büyümesinden daha çok verim artışıyla sağlanabileceğini düşünüyorum. Doğru tarım uygulamaları uygulansa 100 de 100 verim sağlarız. Doğu Karadeniz’de dönümde 80 kilo ortalaması var 150 kilo üzerine çıkması, Türkiye’de rekoltenin 1 milyarın üzerine çıkmasına neden olur. 10 dönümlük bahçeden 800 kilo verim almakla 2 ton verim almak arasında çok ciddi fark vardır. O yüzden çiftçinin motivasyonu düşürülmemeli.

Son yıllarda önemli sorunumuz aflatoksin. AB aflatoksin kontrolünden vazgeçti. Bu konuda ne diyeceksiniz?

İhracatımızın biraz daha yükselmesine sebep olabilir. Bu da çiftçimizin harman döneminde küllenmeyi önlemesi aflatoksine de fayda sağlıyor. Doğru çalışma sonucunda aflatoksin kontrolleri azaltılacak. Kontrolün azaltılması bizim için çok iyi bir durum.

Çocuk işçiliğini Türkiye’nin yendiği yönünde çalışmalar var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bizde her yıl çocuk işçiliğiyle alakalı 2013 yılından itibaren çalışmalarımız devam ediyor. O zamandan bu zamana ok yol aldık. Şuanda bu konu artık Avrupa’daki toplantılarımızda 3. 4. sıraya düştü. Şuanda sürdürebilirlik ve izlenebilirlik konuları konuşuyoruz. Karbon salımı ve emisyon konusu da önemli konularımızdan.

Fındık ağacının karbon tutumu ek gelir olacak. Bu da yeni bir gelir olacak gibi görünüyor bu konuda ne diyorsunuz?

Karbon emisyonunu sıfırlamak gibi çalışmalar var dünyada. Çiftçimiz için yeni bir gelir kapısı olabilir. Ormanlar kadar oksijen üreten fındık bahçeleri var. Çiftçimizin lehine olacaktır.

Eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Sadece şunu söylemek istiyorum ihracatçının her olumsuzlukta hedefte olması çok rahatsız ediyor. Fiyatlarla ilgili eleştiri almamız çok yanlış bir durum.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar