Pikolo Derneği Başkanı: Karadenizli ihracatçı firmalar çocuk işçi konusunda asla taviz vermiyorlar

Karadeniz’de yetişen fındığı dünyanın dört bir yanına ihraç eden Karadenizli fındık ihracat firmaları fındık hasat sezonlarında gündem haline gelen çocuk işçi noktasında ciddi adımlar atıyor. Firmalar bünyelerinde kurdukları sürdürebilirlik departmanları ile çocuk işliğe karşı mücadele ediyor ve dünyaya örnek projelere imza atıyor.

info@karadenizekonomi.com / 6.12.2021

Pikolo Derneği Başkanı: Karadenizli ihracatçı firmalar çocuk işçi konusunda asla taviz vermiyorlar

Başta fındık olmak üzere tüm tarım ürünlerinde tedarik zincirlerinin iyileştirilmesi ve şeffaflaştırılmasıyla ilgili destekler sunan Pikolo Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dede fındık proje ve eğitimlerini KARADENİZ EKONOMİ ’ye anlattı.

Kara propagandaya karşı; İŞ SÖZLEŞMESİ

Tarımda çocuk işçilik ile mücadele etme amacıyla 2014 yılında kurulan Pikolo Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Türkiye’deki 26 ilde fındık başta olmak üzere çeşitli tarım ürünlerinin bakım ve hasadında çocuk işçi kullanımını engellemek adına çeşitli proje ve programlara imza atıyor.

Türkiye, çocuk işçiliğine karşı yürüttüğü çalışmalarla çocuk işçi oranını son 20 yılda yüzde 10'dan yüzde 4'e kadar düşürdü. Türkiye'de de önemli bir sorun olan çocuk işçiliğine karşı ulusal ve uluslararası düzeyde bir dizi çalışma yürütülüyor. Bu kapsamda fındığı dünyanın dört bir yanına ihraç eden fındık firmaları bünyelerinde kurdukları sürdürebilirlik departmanları ile çocuk işçiliğine karşı mücadele ediyorlar.

Pikolo Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dede;‘’Çocuk işçiliğinde Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesine göre oldukça iyi durumdayız “1999 yılında ülkemizde çalışan çocuk sayısı 2,5 milyonken bugün 720 bine düşmüş durumda. Tarımda çalışan çocuk sayısı ise 200 bine düştü. Yine o yıllarda çocuk işçi oranı dünyada yüzde 11’iken Türkiye’deyse yüzde 15 civarlarındaydı. En son veriler 2017 yılında açıkladı ve dünyada bu rakam yüzde 4,6’ya bizim ülkemizde yüzde 4,9’a geriledi. Dünya ile paralel olarak gidiyoruz. Birçok gelişmiş olan ülkelerden çok daha iyi durumdayız” dedi.

Sürdürülebilir üretim

Kurumlarla koordineli çalıştıklarını ifade eden Dede; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Valilik, İl Milli Eğitim Müdürlükleri, firmalar, üreticiler ve işçi aileler ile sürekli iletişim halindeyiz. Birlikte önemli ve etkili programlar düzenliyoruz. Karadenizli ihracatçı firmalar fındığa sahip çıkıyorlar. Çocuk işçi konusunda asla taviz vermiyorlar. Karadeniz’de faaliyet gösteren, Poyraz&Poyraz, Gürsoy AŞ, Şenocak Gıda, Sabırlar Fındık, Olam Pro Gıda, Ferrero, Noor Fındık, Yavuz Gıda, Durak Fındık, Karimex, Yavuzkan Fındık, Arslantürk Tarım ve Uslu Fındık gibi önemli firmalar hem bizlerden aldıkları desteklerle hem de kendi sürdürülebilirlik departmanlarını hayata geçirerek dünyadaki birçok tarım ürününün ihracatını yapan firmalara örnek bir duruş sergiliyorlar’’ dedi.

Dernek olarak 2014 yılında Ordu’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çalışma Örgütü’nün yürütmüş olduğu fındık tarımında çocuk işçiliğin sonlandırılması projesinde görev alan gönüllü öğretmenler tarafından kurulmuş sivil toplum kuruluşu olduklarını ifade eden Ömer Dede; “Amacımız topluma göre dezavantajlı konumda bulunan çocuk, genç ve kadınların topluma göre normalleşmesini sağlamaktır. 2014 yılından bugüne kadar çok sayıda ulusal ve uluslararası çalışmalara imza attık. Tarımın yoğun olduğu her ilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Merkezimiz Ordu’da bulunuyor. Ankara ve Şanlıurfa’da ofislerimiz var. Yakın süre içerisinde Adana’da yeni bir ofisimizi devreye alacağız. Ara zamanlarla birlikte toplam tam zamanlı çalışan sayımız 40’ın üzerinde. Hasat zamanlarının yoğun olduğu tarihlerde ise bizimle birlikte çalışan gönüllü personel sayımız 400’e ulaşıyor. Bizim yapmış olduğumuz çalışmalar yeni bir program üretmek değil devletin yaptığı programları destekleyecek nitelikte çalışmalardır. Karadeniz’de; Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Sakarya ve Düzce Valilikleriyle birlikte hareket ediyoruz. Kurumların bünyesinde bulunan Mevsimlik Çocuk İşçi Takip Birimleri ile çalışmalar yapıyoruz. İŞKUR’da bulunan Çocuk İşçiliği ile Mücadele Birimleriyle etkili çalışmalar yapıyoruz, bu süreçlerin tümünü kamu ile beraber yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu kontratlar ihracatçı için çok önemli

Karadeniz’de faaliyet gösteren firmaların kendi bünyelerinde kurduğu departmanlarda faydalı uygulamalar yaptıklarını ifade eden Dede; Birçok firma kendi sürdürülebilirlik departmanlarını hayata geçiyor ve uyguluyor. Dünyadaki birçok tarım ürünün ihracatı yapan firmalara örnek oluyor. Tedarik zincirinde şeffaflıkta oldukça önemli bir konu. Firmalar ürünü üreticilerinde almadan çalıştırdıkları işçiler ile ilgili küçük kontratlar yapmaları gerekmektedir. Bu kontratlar ihracatçı için çok önemli belgeler. Ülkemizde kayıtsız çalışma olduğundan dolayı ihracatçının ürüne emeği dokunan insanların kim olduğu gösterme konusunda zorluk yaşadığını söyleyebilirim. Kimin çalıştığını, kimin emek verdiğini gösterir konuma gelirsek çok iyi noktaya gelebiliriz, böylelikle tedarik zincirinde ki şeffaflık ihracatçının da elini destekleyecektir. Kara propagandayı ortadan kaldırmak için müthiş bir savunma belgesidir ‘’şeklinde konuştu.

Tedarik Zincirindeki Düzenlemeler İçin 48 Aylık Süreç Var

Dünyadaki gelişmiş ülkelerin ürünlerde emek boyutuna önem verdiğini söyleyen Dede; “Bilinçli tüketicilerin farklı bakış açıları bulunuyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde fiyat/kalite dengesi tercih edilirken gelişmiş ülkelerde emek boyutu son dönemde irdelenir oldu. Mart 2021’de Avrupa Parlamentosu’nda tavsiye kararı çıktı. Tedarik zincirinin herhangi bir noktasında insana yakışır iş koşullarının olmadığı ürünleri Avrupa kabul etmeyecek. Bununla ilgili 48 aylık bir süre planlandı.  Ülkemiz bu çalışmaları 1999 yılından beri takip etmekte. İhracatçıların buna kendini hazırlaması gerekiyor. Sadece ürünü depolarına almakla değil; bakımından ilaçlamasına kadar ürünün çevreye olan etkisinden emek boyutuna kadar tamamıyla ilgilenmesi gerekmektedir. Bizler kendilerine destek veriyoruz. Çocuk İşçiliği ile Mücadele Programımızı kamu, sivil toplum örgütleriyle uyguluyoruz. Bu programa ek olarak Tedarik Üretiminde Risk Yönetimi Programı var. 8 büyük marka ve 26 tane alt tedarikçi ile çalışıyoruz. Tarladan ürünün depoya gidene kadar izlenmesini yapıyoruz. Tedarik zincirinde çocuk işliği riski varsa ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele programımızla bu durumu ortadan kaldırmak için firmalarımıza destek sağlıyoruz. Birçok Dünya ülkesine karşı da çocuk işçiliği konusunda mücadelesini sürdüren ve verilerle bunu destekleyen bir ülkeyiz” açıklamalarını yaptı.

Dünyanın çocuk işçilikte en büyük mücadele projesi hayata geçirildi

Fındık ürününde ulusal ve uluslararası firmalarla birlikte çocukların güvenli ortamlarda kalmaları, beslenme ve eğitim faaliyetlerinin yürütülmesiyle ilgili iş birlikleri yaptıklarını ifade eden Ömer Dede; Fındık firmalarıyla hem işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi hem de çocukların, güvenli alanlarda kalarak kaliteli zaman geçirmelerini sağlamak için birliktelik yapıyoruz. Bazen günübirlik programlar uyguluyoruz bazen daha uzun süreli uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Günübirlik olarak sinema, tiyatro, piknik, gezi faaliyetleri düzenleyebiliyoruz. Uzun süreli 36-49 aylık programlar da uyguluyoruz. Ekim ayında Çalışma ve Sosyal Bakanlığı ve Uluslararası Çalışma Örgütü iş birliğinde dünyanın çocuk işçilikte en büyük mücadele projesi hayata geçirildi. Avrupa Birliği (AB) destekli yaklaşık 30 milyon Euro değerinde bir proje. Bizde bu projenin uygulama partnerinden birisiyiz. 16 ilde 12 bin çocuğun izlenmesi, eğitime yönlendirmesi ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması kapsıyor. Ordu’da bu illerden biri. Çalışmalar devam ediyor” ifadelerini kullandı.

HALİL YILMAZER / KARADENİZ EKONOMİ

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar