Sakarya; "Kâğıt sanayinin geliştirilmesi için mutlaka selüloz üretimi yapmalıyız"

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO)'nun matbaa, gazete, reklam ajansları ve sinema işletmecisi üyelerinin bulunduğu 20. Meslek Komitesi'nden meclis üyesi olan Dursun Ali Sakarya, pandemide sektörün yaşadığı sorunlar ve diğer konularla ilgili açıklamalarda bulundu.

info@karadenizekonomi.com / 25.08.2021

Sakarya;

 

TTSO Meclis Üyesi Dursun Ali Sakarya, Türkiye'nin mutlaka milli kâğıt politikası olması gerektiğini belirterek, "Ülkemizde kâğıt sanayinin geliştirilmesi ve hammaddede dışa bağımlılığın azaltılmasını istiyorsak en önemli madde olan selülozu bizim üretmemiz şart" dedi. Sektörün pandemiden doğrudan etkilenen firmaları kapsadığını belirten Sakarya, "Meslek komitemizdeki üretim yapan firmalar ağırlıklı olarak hammadde tedarikinde sorun yaşıyorlar. Birçok sektör teknolojiyi yakından takip etmek zorunda ama özellikle medya, matbaa ve ambalajlama sektörü, dijital medya, tabelacılık gibi sektörler aynı zamanda dünyadaki yenilikleri ve son teknolojiyi takip etmek zorundadır. Türkiye'de sektörümüzle ilgili makine üretimi çok düşük olduğu için döviz bazlı makine alınmakta ve bu da makine ithalatı ile birlikte döviz karşılığının artmasına neden olmaktadır. Özellikle açık hava ve endüstriyel reklamcılık sektöründe pandemi ile birlikte kapanan, sonlandırılan projeler, birçok işletmenin kendi faaliyetlerini geçici olarak sonlandırması, etkinliklerin iptali, siparişlerin kesilmesi ve devam eden projelerin askıya alınması da sektörde ciddi bir daralmaya neden olmuştur. Sektör temsilcileri gereken desteği aldıklarını düşünmüyor. Ekonominin daralması üzerine bazı firmalar kayıt dışı çalışmaya başladı. Kayıt dışı çalışan firmalara pandemi döneminde denetimin düzgün yapılmadığını ve haksız rekabet oluştuğunu düşünüyoruz. SGK'sını, vergisini düzgün ödeyen firma adeta cezalandırılıyor" dedi.

"Milli kâğıt politikası olmalı"

TTSO Meclis Üyesi Dursun Ali Sakarya, Türkiye'nin milli kâğıt politikası olması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin kâğıt hammaddesi ve kâğıt üretiminde güçlü bir oyuncu olması gerekiyor. Pandemiye bağlı birçok sektörde kapanma ile birlikte paket satışın, e-ticarette kullanılan ambalajların ve buna benzer kâğıt tüketiminin artması sektörün önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye şuanda kâğıt üretiminde düşük sıralarda. Ancak kâğıt tüketiminde dünyada 16'ncı sırada yer almaktayız. Türkiye'de 6 milyon ton civarında kâğıt tüketiliyor. İhracat ile birlikte 3.8 milyon ton civarında bir üretime ulaşmış bulunmaktayız. Kâğıt ihtiyacını sağlamak için yurtdışına yaklaşık 3 - 3,5 milyar dolar civarında da bir rakam ödüyoruz. Kâğıdın tüketimi kaçınılmaz. Gerek peçetede gerek kutuda gerek kolide birçok noktada kullanılan kağıdın tüketimini düşürme şansımız da çok yok."

"Asıl ihtiyacımız olan selüloz üretimidir"

Sakarya, "Bu kadar ihtiyacımız varken yeni yapılan kâğıt fabrikaları da olmasına rağmen asıl göz ardı ettiğimiz önemli konu selüloz fabrikalarının Türkiye'de bulunmamasıdır. Aslında kâğıt fabrikalarını yapıyoruz ama bu fabrikaların ana ihtiyacı olan selüloz, yani fiyat politikasını etkileyecek olan ürün yine yurtdışından geliyor. Biz ne kadar üretimi arttırırsak arttıralım sonuçta selüloz dışarıdan geldiği için bizim fiyat politikamızı da yine yurtdışı belirliyor. Türkiye yaklaşık 1,5-2 milyon ton selüloz ithal ediyor. Ülkemizde kâğıt sanayinin geliştirilmesi ve mamulün hammaddede dışa bağımlılığının azaltılmasını istiyorsak en önemli madde olan selülozun yetiştirilmesi veya temini şarttır. Selüloz imalatına uygun ağaç yetiştirilmesi iklim koşulları nedeniyle yeterli oranda gerçekleştirilemezse, mamul selüloz yerine selüloz üretimine uygun ağaç ithalatı yapılabilir. Avrupa'da ve Çin'de olduğu gibi ülkemizde selüloz üretimi gerçekleştirilebilir. Bu sayede ilave istihdam ve katma değer de sağlanabilir. Gün geçtikçe kâğıt ve karton ile ilgili sıkıntılar artıyor. Mutlaka tüm sektörlerde bunun yansımalarını görüyorsunuz. Ani fiyat artışları ve ürün tedarikinde yaşanan zorluklar nedeniyle sektörde sıkıntılar oluyor. Bunların asıl sebebi bizim kendi göbeğimizi kendimizin kesmemesi. Umarım orta ve uzun vadede bu yatırımları da gerçekleştirebiliriz" ifadesini kullandı.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar