Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Kalıcı fiyat istikrarı hedefine ulaşacağımıza inancımız tam
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Program’da büyümenin 2026’da %3,8, 2027’de %4,3, 2028’de %5 hedeflendiğini; enflasyonun ise 2025’te %28,5, 2026’da %16, 2027’de %9, 2028’de %8’e düşmesinin öngörüldüğünü açıkladı.
info@karadenizekonomi.com / 8.09.2025

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı.
Yılmaz'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Ekonomik programımız başarıyla uygulanmaktadır, bunun somut sonuçlarını da görüyoruz. Temel makroekonomik yaklaşımımız kararlılıkla sürdürülmüş, hedeflerimizden sapma olmamıştır, ekonomimiz benzer ülkelere kıyasla olumlu ayrışmaya devam ederken dış şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.
Dezenflasyon sürecinin kesintisiz devam etmesini bekliyoruz
Enflasyonla mücadele kapsamında geçiş sürecinin ardından Haziran 2024'ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girilmiştir. Dezenflasyon süreci kararlılıkla sürdürülmüş, enflasyon 42,5 puan gerilemiştir. Enflasyon beklentileri ve ana eğilim göstergelerindeki iyileşme ile Eylül ve yılın geri kalanında da dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini bekliyoruz.
Milli gelir büyümemiz ılımlı seyretmiştir
Pek çok olumsuz gelişmeye rağmen Türkiye ekonomisi dayanıklı ve dengeli görünümünü korumaktadır. 2025 yılının ilk yarısı itibarıyla milli gelir büyümemizin dezenflasyon politikalarının sonucu olarak %3,6 ılımlı seyretmiştir. İç talepte artış dengeli bir şekilde yönetilmiş, sürdürülebilr büyüme kompozisyonu korunmuştur.
Ekonominin ısınmasına müsaade edilmemiştir, veriler hem dezenflasyon hem de dengeli büyümeyi sağladığımızı teyit ediyor.
Cari işlemler açığı tarihsel ortalamaların altında
Cari işlemler açığı 59,7 milyar dolara, %6,9'a kadar yükseldikten sonra uyguladığımız ekonomi programı ve güçlü politika eşgüdümü sayesinde kaydedeğer bir iyileşme sağlanmış ve gerileme yaşanmıştır, tarihsel ortalamaların altında bir cari işlemler açığı görülmüştür.
Düşük cari işlemler açığı ekonomimizin dış finansman ihtiyacının belirgin şekilde azaldığını ortaya koymuştur. Cari açıkta daha da iyi seviyeye getirilecek ve kalıcılığı sağlanacaktır.
2026'da KKM hesapları sonlanacak
Son 2 yılda TL'ye artan güvende TL mevduatların toplam mevduat içindeki payın %60,7'ye çıkması önemli.
KKM hesaplarının toplam mevduat içindeki payı %1,7'ye kadar gerilemiştir. KKM'nin sonlandırılmasıyla 2026'da bu hesapların tamamen kapatıldığını görmüş olacağız.
Uluslararası rezervlerimiz önemli ölçüde artarak tarihi rekor seviyelere ulaşmış; brüt rezervler 80 milyar dolar artmıştır, Ağustos itibarıyla 178,4 milyar dolara ulaşmıştır.
Ülke risk primimizde de önemli gerileme görülmüştür.
İlk kez kişi başı 17 bin doların üzerinde milli gelir söz konusu
Enflasyonda kesintisiz düşüş, cari açıkta iyileşme, TL'ye artan güven, tarihi yüksek rezervler, bütçe görünümü ile ekonomik politikalarımızın, somut ve kalıcı sonuçlar elde etmeye başladığı net bir şekilde görülmektedir.
2025 yılını tamamlarken programımızın en temel göstergeleri olarak ilk kez 1,5 trilyonu aşan bir milli gelir büyüklüğüne sahip olacağız, ilk kez kişi başına 17 bin doların üzerine çıkan bir milli gelirimiz söz konusu.
2025'te dünyanın 16. en büyük ekonomisi olacağız
Ülkemiz 2025 yılı sonu itibarıyla dünyanın 16. ekonomisi olacak. Ülkemiz 2025 yılı sonu itibarıyla Avrupa'nın 6. en büyük ekonomisi olacak.
Küresel görünümde ülkemizi etkileyen başlıklardan biri emtia fiyatları, küresel enflasyon üzerinde baskı oluşturmuş, enerji ithalatçısı ülkeleri dolayısıyla Türkiye'yi doğrudan etkilemiştir.
EKONOMİDE HEDEFLER
2026-2028 OVP'yi oluştururken tüm küresel eğilimleri dikkate alarak ekonomik hedeflerimizi gerçekçi varsayımlar üzerine inşa ettik.
Büyüme
(2026-2028 OVP) Büyümenin 2025'te aynı düzeyde kalmasını bekliyoruz, 2026'da 3,8, 2027'de 4,3, 2028'de 5,0'e ulaşmasını bekliyoruz.
İşsizlik
(2026-2028 OVP) 2024 itibarıyla %8,7 seviyesinde gerçekleşmesini beklediğimiz işsizlik oranının, 2025'te %8,5, 2026'da %8,4, 2027'de %8,2'ye, 2028'de ise %8'in altına inmesini hedefliyoruz.
Enflasyon
(2026-2028 OVP) Enflasyonun 2025'te %28,5, 2026'da %16,0 2027'de %9,0'a ve 2028'de %8'e gerileyerek program sonunda tek haneli seviyelere kalıcı olarak inmesini beklemekteyiz.
Cari denge
(2026-2028 OVP) Cari işlemler açığının milli gelire oranının 2026 ve 2027 yıllarında %1,3 ve %1,2 seviyelerine gerilemesi hedeflenmektedir, 2028'de ise bu oranın %1 seviyesine kadar inmesi öngörülmektedir.
Bütçe dengesi
(2026-2028 OVP) Bütçe dengesinin 2025'te %3,6, 2026'da %3,5, dönem sonunda ise %3'ün altında öngörülmektedir.
Tek haneli enflasyon ile fiyat istikrarı kalıcı olarak sağlanacak
Hedeflerimize doğru kararlılıkla ilerledikçe makroekonomik istikrarın kalıcı olarak sağlandığını göreceğiz.
Böylelikle 2028'de ilk defa milli gelirimiz 1,9 trilyon dolara yaklaşmış olacak, kişi başına gelir 21 bin dolar seviyesine yükselecek, ihracatımız 300 milyar doları aşacak, turizm gelirimiz 75 milyar dolara ulaşacak, işsizlik rakamı ilk kez %8 altını görmüş olacak ve en önemlisi tek haneli enflasyon ile fiyat istikrarı kalıcı olarak sağlanmış olacak.
Makroekonomik göstergelere ilişkin kapsamlı hedef seti ekonomik dönüşümde ulaşmaya çalıştığımız hedefleri ortaya koymaktadır.
Ekonomik güvenliğimizi ve sürdürülebilir büyümemizi tesis edecek şekilde her zamankinden öncelikli şekilde yapılandırıyoruz. Stratejik alanlarda özel sektör yatırımlarını destekleyici mekanizmaları güçlendiriyoruz.
KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artıracağız
Digital dönüşümü hızlandırarak KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz.
Yerli yenilenebilir enerji ile enerjide çok daha güçlü bir yatırım ortam oluşturarak, dış bağımlılığımızı azaltacağız.
OSB, lojistik merkezler ve demiryolu başta olmak üzere ulaştırma hatlarını bütünleşik olarak ele alıyoruz, sağlam bir altyapı oluşturmayı hedefliyoruz, iltisak haklarına en birinci öncelik verilmiş durumda, sanayimizin rekabet gücüne katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Gıda ve sosyal konut konularını çok önemsiyoruz
Her alanda üretim kapasitesini güçlendirecek adımlar atacağız.
Gıda ve sosyal konut konularını çok önemli görüyoruz, sosyal konutta bu yıl sonunda kapsamlı bir program açıklanacak.
Gıda üretimini artıracak politikalar öncelikli konularımız olmaya devam edecek.
Kalıcı fiyat istikrarına ulaşacağımıza inancımız tam
Kamu tarafından yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar konusunda kararlar alınırken dezenflasyon sürecini aklımızda tutmaya devam edeceğiz. Kalıcı fiyat istikrarı hedefimize ulaşacağımıza inancımız tamdır.
TL mevduatın payının artırılması ve vadenin uzatılmasına yönelik politikaların yanı sıra enflasyon beklentilerini çıpalamak ve cari işlemler açığını azaltma amacıyla makroihtiyati politikaları destekleyeceğiz.
Merkez Bankası hedeflere yönelik tüm araçlarını kararlı şekilde kullanırken her alanda istikrarlı görünüm güçlendirilecek.
Reel sektörümüzün yanında olm
Reel sektörü desteklemeye devam edeceğiz
aya, özellikle emek yoğun sektörleri desteklemeye devam edeceğiz.
Ülkemizin sürdürülebilir finans kaynaklarından daha fazla yararlanması için çalışmalar sürdürecek, yeşil ve sürdürülebilir borçlanma alanlarına yönelik rehberliği güçlendireceğiz.
Ödemeler dengemizi kalıcı şekilde güçlendirmek, büyümeyi sürdürülebilir kılmak için, yeni ürün ve pazar çeşitliliğini artırarak daha geniş coğrafyaya daha geniş ürünlerle ulaşacağız.
İhracatın finansamınında firmalara uygun maliyetli kaynak sağlayarak rekabetçiliği artıracağız.
SORU-CEVAP
Kur hedefi
Kurla ilgili politika hedefimiz yok, tahminimiz de yok. Çünkü dalgalı kur rejimi uyguluyoruz. Kurun seviyesini piyasadaki arz talep dengesi belirliyor. Aşırı hareketler olunca kurumlarımız istikrarı sağlamaya yönelik müdahalede bulunuluyor.
Deprem harcamaları
Deprem harcamalarında tabii ki bir mali alan açılacak. 2026-2027'de de deprem harcamaları devam edecek. Deprem harcamalarındaki azalmaya paralel biçimde sosyal konut harcamalarımızın artacağını belirtmek isterim. Bütçenin makro dengesini koruyarak harcamalarda disiplinimizi sürdüreceğiz.
NATO
NATO'da 2035'e kadar yüzde 5'e çıkma hedefi kondu. Türkiye savunma sanayide bir devrim yaşadı, bu alanlarda büyük mesafe kat etmeye devam edeceğiz. Savunma sanayisi olamayan bir ülkenin bağımsız bir dış politikası olamaz. İki haneli ihracatlar göreceğiz.
Büyüme potansiyeli
Büyüme potansiyelimizi nasıl artıracağız sorusuna gelirsek... Temel mesele toplam faktör verimliliğini artırmak. Büyümemizin yarıdan fazlası buradan geliyor. Önümüzdeki süreçlerde de bunu artırmaya devam edeceğiz. Daha iyi işleyen kurumsal yapılarla, daha fazla dijitalleşmeyle artıracağız. Belli alanlara öncelik vereceğiz: Beşer sermaye, gıda, sosyal konut, enerji, lojistik. Bu alanlarda yapacağımız çalışmalar enflasyonla mücadelemize katkı sunacak. Şu anki büyüme seviyemiz potansiyel büyüme seviyemizin altında.
İşsizlikle mücadele
İşsizlikte bir geriye gidiş var. Önümüzdeki dönemde de işsizlikle mücadelemiz devam edecek. Doğu ve Güneydoğu'da mesleki eğitimin öne çıktığını görüyoruz. Bütün bu tedbirlerimizle atıl işgücünü aşağı çekmeyi hedefliyoruz.
Enflasyon
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Enflasyon 30'un altına doğru bir trendin içinde. Fiyat istikrarına doğru güçlü adımlarla ilerliyoruz. Bütüncül ve tam bir koordinasyon içerisinde dezenflasyon süreci yönetiliyor. Bütçe açığının milli gelire oranının düşmesi dezenflasyona destek demek. Bunda da önemli bir mesafe aldık. Yönetilen, yönlendirilen fiyatlarda hep hedefi önceliklendirdik. Bundan sonra da öyle olacak.
Kamuda tasarruf
Mehmet Şimşek: Kamuda tasarruf konusunda kararlıyız ve sonuç alıyoruz. Kamunun tüm harcamaları tasarruf genelgesi kapsamında. Tüm harcamaların bütçe içindeki payı geçen sene yüzde 3.1'e düştü. Tasarruf genelgesi sayesinde kamunun yaptığı harcamaları yaklaşık yüzde 33 düşürdük. Bunu nominal olarak görmezsiniz tabii. Önemli olan yüzde 4.6'dan yüzde 3.1'e düşmüş olması. Önceki 10 yılda harcamalar bütçe kanunun ön gördüğünün yüzde 9.1 üzerinde seyretmiş. 10 yıllık performans bütçe harcamalarında yukarı doğru sapma yüzde 9'un üzerinde. Bütçe harcama limiti 100 lira ise 96.7 lira harcadık. Yüzde 3.3 düzeyinde harcamaları aşağıda tuttuk. Bunlar faiz dışı harcamalar. Bu sene de faiz dışı harcamalar da benzer olacak. Üst eşiğin, öngördüğünün yüzde 1.2 altında olacağız.
Terörsüz Türkiye sürecinin ekonomiye etkisi
Terörün ekonomide doğrudan ve dolaylı iki yıkıcı etkisi vardır. Doğrudan ekonomik etkisi terörün oluşturduğu zararlardır. Güvenlik güçlerimizin harcaması gereken kalemler söz konusu olabilir. Terör nedeniyle bozulan yatırım ortamı, tarım, turizm, insan gücü kaybı. Bunlar dolaylı yoldan büyük kayıplardır. Terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması ile kalkınmamız hızlanacaktır.
Atıl işgücü
Bir toplumun en büyük sermayesi insanıdır. Ne kadar daha çok insan kalkınma sürecine dahil olursa bu süreç potansiyel olarak yükselmiş olur. İş aramıyorsa bir insan işsiz sayılmıyor. Atıl işgücünü hesaplarken "uygun bir iş olsaydı yapar mıydınız" sorusuna "evet" diyenler atıl işgücüne dahil ediliyor. "Daha çok çalışmak isterdim" ve "uygun iş olsaydı yapardım" dediğinde insanlar atıl iş gücü rakamları büyüyor.
Özgür Özel Bey diyor ki "Türkiye'de 13 milyon işsiz var, Avrupa'da da 13 milyon işsiz var." Bizdeki atıl işgücü rakamıyla Avrupa'daki normal işsizlik rakamını karşılaştırmış. Herhalde yanlış bilgi verdiler. Elma ile elma armut ile armut mukayese edilir. Atıl işgücü, atıl iş gücü ile mukayese edilir.
Eurostat daha az hesaplıyor. TÜİK 13 milyona yakın hesaplıyor. Bu konulara istatistik olarak da bakıyoruz, " daha iyi nasıl ölçeriz" diye.
Dezenflasyon süreci
Tek hedefimiz dezenflasyon olsa düşürebilirsiniz ama büyük bedeller öder toplum. Belli bir bütünlük içinde kademeli bir şekilde yapmak durumundasınız. Hedeflerimizden daha fazla sürmesinin nedeni şöyle izah edilebilir: Hizmet sektörlerindeki katılığın kırılması zaman alıyor. Kira meselesi enflasyonu yukarı çekiyor. Beklentilerin düştüğünü görüyoruz ama arzu ettiğimiz şekilde değil.
ENAG'ın hangi yöntemle enflasyonu hesapladığını kim biliyor? Hiçbir şeffaflığı olmayan istatistik. Bu algılarla insanların beklentilerini çarpıttılar. TÜİK'i eleştirebilirsiniz. Ama TÜİK bir kamu kurumu. BM'nin standartlarının esas alan bir kurum. Yöntemi belli.
CHP'de kurultay süreçleri, davalar, rezervlerdeki dalgalanmalar...
Mehmet Şimşek: 2 Nisan'da Trump'ın başlattığı ticaret savaşlarının etkisi ile 19 Mart sonrası süreci tamamen ayrıştıramayız, çok zor. Üst üste geldi. İsrail - İran savaşı da öyle. Son bir haftada, dün gecede de bugünde de piyasalarda herhangi bir olağandışı hareketlilik söz konusu değil. İç ve dış şokların etkisi, büyümeyi ve faizlerdeki düşüşü bir miktar sınırlamış olabilir. Ama doğru tepki verdik. Kararlı bir şekilde dezenflasyon programını önceliklendirdik ve sonuç aldık. Türkiye'deki rezervler martta eriştiğimiz zirvenin brüt olarak daha üstünde. Risk primimiz o döneme yakın. Faizlerde yükseliş oldu, ciddi bir şekilde geri geldi. Programda tüm bunlara rağmen dayanıklılık nettir.
Çok Okunanlar







Fındık Fiyatları
Son Güncelleme : 2025-09-08 13:27
Şehir | Levant |
---|---|
TMO | 195 TL |
GİRESUN | 234,00 TL |
ORDU | 229,50 TL |
DÜZCE | 226,50 TL |