Gümrükte ‘sonradan kontrol’ sanayicinin elini kolunu bağlıyor
Gümrük idareleri tarafından artan “sonradan kontrol” uygulamaları, ithalatçı ve sanayici firmalar açısından ciddi hukuki ve ekonomik sorunlara yol açıyor.
info@karadenizekonomi.com / 25.12.2025
Özellikle menşe belgeleri, A.TR dolaşım belgeleri ve üretici beyanları üzerinden yürütülen bu kontrollerin, yasal sınırların dışına çıktığı yönünde eleştiriler artıyor. Sanayiciler, sonradan kontrol uygulamalarının hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde yeniden ele alınmasını talep ediyor.
Sanayici ve iş dünyası temsilcileri, sonradan kontrol süreçleri nedeniyle onlarca milyon liralık teminat mektubunun aylarca hatta yıllarca gümrükte bekletildiğini, bunun da firmaların finansal yapılarını doğrudan zayıflattığını söyledi. Bankalar nezdinde kredi limiti sayılan teminat mektuplarının iade edilmemesi, birçok firmanın finansmana erişimini zorlaştırırken, üretim ve ihracatı da olumsuz etkiliyor. Tekstil başta olmak üzere birçok sektörde faaliyet gösteren sanayiciler, yüksek üretim kapasitelerine rağmen bazı ithalatları yapmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.
Uluslararası markalarla yapılan sözleşmelerde, kullanılacak kumaşın niteliğinden hammaddenin hangi ülke menşeli olacağına kadar birçok detayın şart koşulduğunu belirten firmalar, bu nedenle ithalatın kaçınılmaz hale geldiğini dile getiriyor. Ancak sorun, ithalat sonrasında başlıyor. Gümrük idareleri tarafından yapılan sonradan kontroller kapsamında, ilgili belgeler yabancı ülke makamlarına gönderiliyor. Buna karşın, özellikle bazı Avrupa Birliği ülkelerinden aylarca yanıt alınamıyor ya da hiç dönüş yapılmıyor. Yanıt gelmemesi ise çoğu zaman, herhangi bir somut olumsuzluk tespit edilmeden, doğrudan ithalatçı aleyhine vergi farkı ve yaptırıma dönüşüyor.
Sanayici çözüm bekliyor
Yargı kararları ise uygulamaya yönelik eleştirileri güçlendiriyor. İstanbul 13. Vergi Mahkemesi’nin yakın tarihli bir kararında, A.TR dolaşım belgesine ilişkin olarak yalnızca “cevap gelmediği” gerekçesiyle yapılan vergi tahakkukları hukuka aykırı bulundu. Sanayici ve iş dünyası temsilcileri, sorunun bireysel firmalar üzerinden değil, Ticaret Bakanlığı ve uluslararası mekanizmalar aracılığıyla çözülmesini istiyor. Yabancı ülkelerden yanıt alınamaması halinde konunun, Gümrük Birliği Ortak Komitesi gibi platformlarda devletlerarası düzeyde ele alınması gerektiği ifade ediliyor.
Somut bir usulsüzlük tespit edilmediği sürece teminat mektuplarının iade edilmesini, aksi halde teminatın fiili bir cezaya dönüştüğünü ifade eden Ahmet Özenalp, “Çözüm, mükellefin teminatını irat kaydetmek değildir. Yabancı ülkelerden cevap alınamaması hâlinde, konu AB nezdinde Gümrük Birliği Ortak Komitesi’ne taşınmalı, ilgili ülkelerle devletler arası ve kurumsal düzeyde ele alınmalıdır. Bu süreçte mükellefin teminat mektubu iade edilmeli, ancak yapılan araştırmalar sonucunda somut ve açık bir olumsuzluk tespit edilmesi hâlinde cezalı tahakkuk yoluna gidilmelidir” değerlendirmesini yaptı.
“İdarenin yükü mükellefe yükleniyor"
Gümrük Müşaviri Ahmet Özenalp, "Birçok sivil toplum örgütü üyesi, sanayici ve iş insanımızın bu durumdan çok şikâyetçi olduklarını gördüm. Araştırmalar sonucu kontrol süreçleri nedeniyle onlarca milyon liralık teminat mektuplarının uzun süre gümrükte bekletildiğini, bu durumun firmaların finansal yapılarını doğrudan olumsuz etkilediğini tespit ettim. Büyük ve modern tesislerine rağmen yine de bazı markalar için ithalat yapmak zorunda olduklarını belirttiler. Gerekçelerinin ise uluslararası markalarla yapılan sözleşmelerde çok özel kumaşların kullanılmasının şart koşulduğunu, hatta hangi ülke menşeli hammaddenin kullanılacağının dahi sözleşme konusu yapıldığını, bu nedenle bazı ithalatların zorunlu olarak gerçekleştirildiğini ifade ettiler” dedi.
Sonradan kontrolün gerekli bir denetim mekanizması olduğunu ancak mevcut uygulama biçiminin hukuki sınırları zorladığını savunan Özenalp, idarenin yapması gereken araştırma ve ispat yükünün fiilen mükelleflere yüklendiğini belirterek, “Sonradan kontrol, doğru ve mevzuata uygun şekilde uygulandığında, hem kamu yararına hizmet eder hem de haksız rekabetle mücadelede sanayiciyi korur. Ancak gelinen noktada, özellikle menşe belgeleri, A.TR dolaşım belgeleri ve üretici beyanlarına ilişkin kontrollerde, idarenin kendi görev alanına giren araştırma ve ispat yükünün fiilen mükelleflere yüklendiği açıkça görülmektedir. Bu durum, kusuru bulunmayan firmaları hem hukuki hem de ekonomik açıdan savunmasız bırakıyor” yorumunu yaptı.
Benzer sorunların, ithalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin düzenlemeler kapsamında alınan üretici beyanlarında da yaşandığını kaydeden Özenalp, “Bugün birçok dosyada, ilgili ülke gümrük makamlarına yazılar gönderilmiş olmasına rağmen aylarca cevap alınamamakta, buna rağmen süresi dolan dosyalarda “cevap gelmedi” gerekçesiyle sorumluluk doğrudan ithalatçıya yüklenmektedir. Aynı durum A.TR ve menşe belgeleri bakımından da geçerlidir. Yurt dışı araştırmalar için net bir süre sınırı bulunmaması, belirsizliği daha da artırıyor” diye konuştu.
Çok Okunanlar
Fındık Fiyatları
Son Güncelleme : 2025-12-25 08:43
| Şehir | Levant |
|---|---|
| TMO | 200 TL |
| GİRESUN | 283,00 TL |
| ORDU | 283,50 TL |
| DÜZCE | 283,50 TL |


