Usta iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda yayımladığı "Faiz Giderlerini Lanetlerken" başlıklı son yazısında, kamu bütçesindeki faiz giderleri konusuna ezber bozan bir bakış sundu. 

Eğilmez, faiz giderlerinin düşürülmesi halinde sorunların önemli ölçüde çözüleceğinin düşünüldüğünü fakat kamu harcamalarında asıl yükün faiz dışı giderlerden kaynaklandığını belirtti.

"20 yılda nakit giderler 76 kat arttı"

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜİK verilerinden derlediği tabloya dayanan Eğilmez, 2005’ten 2024 yıl sonuna kadar devletin toplam nakit giderlerinin 76 kat arttığını, aynı dönemde faiz dışı giderlerin 100 kat, faiz giderlerinin ise yalnızca 25 kat yükseldiğini aktardı. Eğilmez bu verilerin kamu harcamalarındaki asıl artışın faiz dışı kalemlerden kaynaklandığını ortaya koyduğunu belirtti.

Faiz giderlerinin artışının temel nedenlerinden birinin de faiz dışı kamu harcamalarındaki yükseliş olduğuna dikkat çeken Eğilmez, “Faiz dışı kamu giderleri arttıkça, kamu açığı ve dolayısıyla kamu borçlanması artıyor. Kamu borçlanmasının artması faiz giderlerinin de ister istemez yükselmesine neden oluyor" dedi. Ayrıca yüksek enflasyonun da faiz oranlarını ve dolayısıyla faiz giderlerini yukarı çektiğini vurguladı.

"2016’dan beri faiz giderleri enflasyonun gerisinde"

2016’dan itibaren faiz giderlerinin, enflasyon oranının gerisinde kaldığını belirten Eğilmez, bu durumun faizle mücadelede zaten ciddi bir düşüş sağlandığını gösterdiğini söyledi. Ancak toplumda hâlâ bütün ekonomik sorunların kaynağı olarak faiz giderlerinin görülmesini eleştirdi.

"Faiz meselesi kamudaki harcamaları gölgede bırakıyor"

Eğilmez’e göre bu algı, büyük ölçüde siyasetçilerin söylemlerinden besleniyor. Eğilmez, "Faiz, bu toplumda en kolay lanetlenebilen kalemdir" diyen ifadelerini kullanırken dikkatlerin sadece faize yönelmesinin kamu harcamalarındaki israfı gölgede bıraktığını ifade etti. Eğilmez, yazısında, ortak bir "faiz karşıtlığı"nın, diğer aşırı kamu harcamalarının sorgulanmasını engellediğini de dile getirdi.