Mahfi Hoca "Türkiye ekonomik depresyonda" dedi, reçeteyi yazdı!

Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye ekonomisinin depresyonda olduğunu belirterek, “Uzun süreli enflasyon, genç işsizliği, gelir adaletsizliği, düşük ücretler, yaşam koşullarının kötüleşmesi ve adalet ile demokrasideki gerileme toplumu depresyona sürüklüyor” dedi.

info@karadenizekonomi.com / 14.10.2025

Mahfi Hoca

Eski Hazine Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, kendi bluğunda kalema aldığı "Distimi" başlığı ile kaleme aldığı yazısında Türkiye'nin ekonomik gelişmelerine farklı bir bakış açısı getirdi.

Mahfi Hoca, 'distimi'nin kronik depresyon, sürekli depresyon anlamına geldiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin distimiden (depresyon) kurtulması için gerekenleri sıraladı. İşte Mahfi Eğilmez'in yazısı:

"Geçenlerde youtube’da izledim: Mehmet Demirkol, futbol üzerine yorum yaparken Fenerbahçe’nin durumunu sürekli depresyon hali olarak tanımladı ve buna tıp biliminde “distimi” denildiğini söyledi. Bu tespit, yalnızca Fenerbahçe için değil Türk toplumu için de anlamlı göründüğü için çok ilgimi çekti.

Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz etkileyen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğu olarak tanımlanan depresyon (diğerlerinden ayırmak için majör depresyon deniyor), sürekli üzüntü, ilgi kaybı ve enerji düşüklüğü gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Günlük yaşamı zorlaştırarak sosyal ilişkilerden iş hayatına kadar birçok alanda olumsuz etkilere yol açabiliyor. Kişide umutsuzluk hissi, hayattan zevk alamama, uyku ve iştah değişiklikleri, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler ortaya çıkarıyor. Majör depresyonun gelişmesinde genetik faktörler, beyin kimyasındaki dengesizlikler, kronik hastalıklar, travmatik yaşantılar ve stres gibi birçok neden etkili olabiliyor.

Sürekli depresyon...

Üretkenliği azaltan, yaşamdan keyif almayı engelleyen ve kendini iyi hissetmeme durumu yaratan depresyonun kronikleşmiş haline de “distimi” (kronik depresyon, sürekli depresyon) deniyor. Arada bir depresyondan çıkış eğilimi görülse de bu durum bir iki aydan fazla pek sürmüyor. Distiminin yarattığı sorunların başlıcaları; aşırı uyuma veya uyuyamama, kendine güvensizlik, konulara odaklanamama, karar verememe, umutsuzluk, çevreye ilgisizlik gibi sorunlar olarak sıralanıyor.

 

Distimi ile majör depresyon arasında ilk bakışta fazla bir fark görünmüyor: İkisinin belirtileri oldukça benzerlik gösteriyor. Aralarındaki tek fark distiminin yarattığı sorunların daha hafif ama daha uzun süre devam etmesi. Bu nedenle de distimi hastasına teşhis konulması majör depresyondaki bir kişiye teşhis konulmasından daha zor kabul ediliyor. Distimi hastası kendisini sürekli bir mutsuzluk, umutsuzluk, çaresizlik içinde hissetse de günlük yaşamını majör depresyondaki bir kişiye göre daha rahat sürdürebiliyor. Buna karşılık içinde bulunduğu durum yaşamını da iş yaşamını da, başarısını da olumsuz etkiliyor.

Mutsuzluk ve umutsuzluk artıyor

Buraya kadar size tıpta distimi nedir, insanı nasıl etkiler sorularını aşağıda paylaştığım kaynaklardaki bilgilerden yararlanarak aktarmaya çalıştım. Şimdi gelelim Türk toplumunun durumuyla distimi arasındaki ilişkiyi kurmaya. Türk toplumunun önemli bir bölümü uzun süreli enflasyon, gençlerin işsizliği, gelir dağılımının bozukluğu, ücretlerin düşüklüğü, yaşam koşullarının bozulması, hukukun adaletli biçimde işlememesi, demokrasinin gerilemesi gibi nedenler dolayısıyla kendilerini depresyonda hissediyor. Bu durum, yaşamlarını fazla etkilemiyor ama mutsuzluk ve umutsuzluk yaratıyor.

Yapılan anketler halkın mutsuz olduğunu ortaya koyuyor. Mutsuzluklarının nedeni çoğunlukla kendi durumları değil, sistemin onlar için yarattığı durum. Her ne kadar bazıları kendilerinden çok daha iyi gelire ve maddi olanaklara sahip olanların doldurduğu restoranları, kafeleri, mağazaları göstererek sorun olmadığını öne sürse de aslında son derecede düşük yaşam koşulları içinde yaşıyorlar ve mutsuzluklarını taraftarlık nedeniyle gizliyorlar. Bazıları aynı parametreleri kullanarak kriz yok diyor. 2001 yılında yaşanan ani çöküş majör depresyondu. Şimdi içinde bulunduğumuz durum ise süreye yayılmış bir kriz olduğu için ekonomik distimi olarak tanımlanabilir.

İlaç: Enflasyonu indirmek

Kişilerin distimiden kurtulabilmesi ilaç tedavisi, psikiyatri tedavisi, yaşanan travmalardan, streslerden kurtulmasıyla mümkün olabiliyor. Türk toplumunun büyük çoğunluğunun distimiden kurtulması istisnalar dışında kendi başlarına yapabilecekleri bir şey değildir. Enflasyonu indirmek, işsizliği azaltmak, gelirini artırmak gibi konular kişilerin çözebileceği konular içinde yer almıyor. Bunun istisnası imkânı olanların başka ülkelere gidip orada çalışmayı tercih etmesidir. Ki bunu yapanlar var.

Türk toplumunu içine düştüğü distimiden kurtarmanın yolu sosyal, siyasal ve ekonomik yapısal reformları gerçekleştirecek, enflasyonu düşürecek, işsizliği azaltacak, gelir dağılımını düzeltecek uygulamaları yapmaktan geçiyor."

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar