İş dünyası açısından zorluklar ve belirsizliklerle dolu bir yılın geride bırakıldığını belirten Turan, 2025’te hem bölgesel jeopolitik gerilimlerin hem de küresel ticarette yaşanan sertleşmenin riskleri artırdığını ifade etti. Küresel ekonomik düzende önemli bir dönüşüm yaşandığını dile getiren Turan, doğru politikalarla Türkiye’nin bu süreçten güçlenerek çıkabileceğini söyledi.

Türkiye’nin stratejik adımlar atması halinde yeni fırsatlar yakalayabileceğine işaret eden Turan, küresel değişimin Türkiye için avantaja çevrilebileceğini kaydetti.

“Önümüzde zorlu bir süreç var”

2026 yılına yönelik öngörülerini paylaşan Orhan Turan, tarımda yaşanan don olayları, enerji fiyatları ve hizmet sektöründeki maliyet baskılarının enflasyondaki düşüşü yavaşlattığını belirtti. Mevcut görünümde enflasyonun aşağı yönlü seyrini sürdürmesinin kolay olmayacağını ifade eden Turan, önümüzdeki dönemin dikkatle yönetilmesi gerektiğini söyledi.

Enflasyonla mücadelede para politikasının önemli bir rolü olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Turan, para ve maliye politikalarının yapısal reformlarla desteklenmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekti.

Rekabet gücünün artırılmasının da en az fiyat istikrarı kadar kritik olduğunun altını çizen Turan, 2026 hedeflerine ulaşabilmek için daha bütüncül ve kararlı bir yaklaşım gerektiğini sözlerine ekledi.