Turan, bir süredir büyümeyi sanayinin dışındaki faaliyetlerin sürüklediğini belirterek "Sanayideki performans zayıflığı sadece bu son çeyrek meselesi değil" dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı bugün gerçekleşti.

 

Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, büyüme rakamlarına dikkat çekti. Turan konuşmasında "Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için sanayisiz bir büyüme modeli elbette düşünülemez" dedi.

 

Turan'ın konuşmasından öne çıkanlar şunlar oldu:

 

* Küresel sistemdeki gelişmeler her ülkenin olduğu gibi Türkiye'nin de büyüme modelini, toplumsal uyumunu, kurumların yeniden düşünmesini gerektiriyor.

 

* ABD'nin uygulayacağını duyurduğu gümrük vergileri son 80 yılın en yüksek düzeyine işaret ediyor. Gümrük vergilerindeki artış sonrasında nasıl bir küresel ticaret düzeninin ortaya çıkacağı uzun yıllar içinde netleşecek. Nitekim dünya belirsizlik endeksleri tavan yapmış durumda.

 

* Hem risklerin, hem fırsatların dramatik biçimde artıyor olması, ülkelerin uygulayacakları süreçler konusunda çok önemli olmasını gerektiriyor.

 

* AB'nin yeni yapılanması sürecini dikkatle takip etmemiz gerekiyor.

 

 'Büyümeyi sanayi üretimi dışındaki faaliyetler sürüklüyor'

* Türkiye'de 2025 yılının ilk çeyreği için açıklanmış olan büyüme verilerine baktığımızda ekonomideki yavaşlamanın teyit edildiğini görüyoruz.

 

* Gayrimenkul yurt içi hasıladaki yıllık yüzde 2'lik büyümeye karşılık imalat sanayi yüzde 2,4 küçüldü. Sanayideki performans zayıflığı sadece bu son çeyrek meselesi değil.

 

* Bir süredir büyümeyi sanayi üretimi dışındaki faaliyetler sürüklüyor. 2022'den bu yana gayrimenkul yurt içi hasıla yüzde 4,5 Büyürken, sanayi yüzde 1,1, tarım ise yüzde 1 büyüdü.

 

* Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için sanayisiz bir büyüme modeli elbette düşünülemez.

 

* Üretimin ürün teknolojisini yakalayarak güçlenmesini mutlaka sağlamak gerekiyor. Burada nitelikli insan kaynağı da kritik rol oynuyor. Ayrıca kadınların istihdama katılımının sağlayacağı potansiyeli de unutmamamız gerekiyor.

 

Yapısal dönüşüm vurgusu

* Ekonomi sadece para politikasından ibaret değil. Para politikalarıyla elde edilebilecek kazanımlar gerekli, fakat yeterli değil. Ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri de hayata geçirmeliyiz.

 

* Enflasyonla mücadele devam ederken reel sektörün sıkıntılarını aşma ve hane halkı refahını güçlendirme yollarını da bulmak önemlidir.

 

* Fiyat istihdamını sağlarken sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme sürecini başlatmak, teknolojik değişim trendini yakalamak, rekabet gücünü arttırmak ve refah artışını tabana aymak zor olsa da gerçekleştirilebilir hedefler.

 

AB ile ilişkilerle ilgili açıklamalar

* Artık 30 yaşına girmiş olan Gümrük Birliği'nin düzenlenmesi en acil ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Gümrük Birliği kararının alındığı dünya bugününden çok farklıydı. Gümrük Birliği'nin zamanın ihtiyaçlarına cevap verme kapasitesi giderek zayıfladı.

 

* Türkiye-AB ilişkilerinin teknik işbirliği bazından çıkartılıp yeniden bütüncül ve ilkesel bir çerçeveye oturtulması bu küresel ortamda her iki tarafın içinde fayda sağlayabilecek.

 

* Ukrayna ve Suriye'nin yeniden yapılanması için Türkiye'nin ilgili AB mekanizmalarına dahil edilmesi gereklidir.

 

*  AB-Türkiye Ortaklığı Konseyi dahil Türkiye'nin AB entegrasyon sürecinin tam üyelik perspektifi ile yeniden canlandırılmasının karşılıklı güven ve öngörülebilirliği sağlayacak en etkili yöntem olacağına inanıyoruz.

 

* Değerli konuklar konuşmamı bitirmeden önce bu yoğun küresel belirsizlik ortamında her ülkenin kendisiyle ilgili belirsizlikleri ve riskleri azaltmanın önemine değinmek istiyorum. Terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkmasının en büyük dileğimiz olduğunu hep vurguladık. Terörsüz Türkiye süreci barışın tesisi yolunda çok önemli bir gelişme oldu. Bu sürecin ülkemizin ekonomik kalkınma ve demokrasi ortamına da olumlu yansımasını temenni ediyoruz.