“Aile ve Nüfus On Yılı” sempozyumunda konuşan Yılmaz, mevzuatın baştan sona tarandığını, yeni teşvik ve düzenlemelerin yolda olduğunu söyledi.

Yılmaz, Türkiye’nin doğurganlık hızının 2017’de 2,08’den 2024’te 1,48’e gerilediğini, mevcut eğilimlerle nüfusun hiçbir zaman 100 milyona ulaşamayacağını ve uzun vadede 77 milyona kadar düşebileceğini ifade etti. Genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun hızla artmasının ekonomik ve sosyal açıdan risk oluşturduğunu vurguladı.

Hükümetin doğumu ve evliliği teşvik eden mevcut desteklerini hatırlatan Yılmaz, doğum sonrası ödemelerin artırıldığını, Aile ve Gençlik Fonu kapsamında verilen faizsiz kredi desteğinin 2026’da yükseltileceğini söyledi. Ayrıca kreş kapasitesinin genişletilmesi, çalışan annelere esnek çalışma imkânları ve normal doğumu teşvik eden sağlık politikalarının da güçlendirileceğini belirtti.

Yılmaz, 2027’de aile bazlı “gelir tamamlayıcı yeni sosyal destek modeli”ne geçileceğini, bunun için 2026’da pilot uygulamaların başlayacağını açıkladı. 2025’in “Aile Yılı”, 2026–2035 döneminin ise “Aile ve Nüfus On Yılı” ilan edilmesinin, bu alanda uzun vadeli stratejik bir planın işareti olduğunu söyledi.