​AHMET HAMDİ GÜRDOĞAN:''ASYA PAZARI DİYORUZ AMA ORADA YOKUZ''

Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan’a konuk olduk.

info@karadenizekonomi.com / 5.02.2019

​AHMET HAMDİ GÜRDOĞAN:''ASYA PAZARI DİYORUZ  AMA ORADA YOKUZ''

“Çin’in yaptığı yeni ipek yolunun demiryolunun içinde bizim de olmamız lazım. Çinliler geldi Gürcistan’da Anaklia’da liman yapacak. Pakistan Karaçi’de liman aldı, G. Kıbrıs’ta aldı şimdi Anaklia’da yapmak istiyor. Biz hâlâ bekliyoruz. Asya pazarı diyoruz ama rakam olarak da yatırım olarak da yokuz. O ülkelerin KOBİ ihtiyacını giderebilsek ve o parayı ülkemize getirebilsek olmaz mı?”

 Ülke ekonomisinin ihracat hamlelerinde büyük payı olan birliğin tepe ismiyle bölgesel ve küresel krizi, çıkış yollarını ve olası yeni yatırımları konuştuk. Gündoğan’a göre yeni pazar arayışlarında Çin’in hamlesinden payımızı almalıyız. Orta Asya pazarını hala efektif kullanamadığımızı söyleyen başarılı işadamı, özellikle lojistik ve ulaşım alanında pastadaki payımız daha fazla olmalı diyor.

-Efendim, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği olarak geçen yılki performansınızı değerlendirerek sohbete başlayalım istedik. Birlik, geçen yıl ülkemize ciddi bir ihracat katkısı sağladı. Bu katkının rakamsal değerini sizden öğrenebilir miyiz?

-Geçen yılın tamamını dikkate aldığımızda Doğu Karadeniz'den 126 ülkeye ihracat yapıldı. Trabzon’un başı çektiği ihracatta Rize, Artvin ve Gümüşhane'den geçen yıl 1 milyar 189 milyon bin 356 dolarlık ihracat gerçekleştirdik.

-Bu ihracat rakamlarının illere dağılımı nasıl oldu?

-İllere göre dağılımda Trabzon'dan 952 milyon 191 bin 378 dolarlık, Rize'den 148 milyon 636 bin 478 dolarlık, Artvin'den 53 milyon 45 bin 971 dolarlık ve Gümüşhane'den de 35 milyon 127 bin 528 dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

-Ürün çeşitliliği nedir?

-Fındık ve mamulleri, yaş meyve sebze ile madencilik ürünlerinin dış satımda ön planda olduğunu söyleyebilirim. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen ihracatın 633 milyon 694 bin 295 dolarının fındık ve mamulleri, 201 milyon 315 bin 893 dolarının yaş meyve ve sebze ürünleri, 131 milyon 778 bin 872 dolarının madencilik ürünlerinden oluştuğunu görüyoruz.

-Bu çeşitliliği artıracak farklı ihraç mallarımız da vardır kuşkusuz…

-Bölge ihracatında en büyük toplamı oluşturan bu üç sektör dışında son yıllarda sürekli gelişme gösteren sektörler de var. Su ürünleri ve mamullerinden 51 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Otomotiv endüstrisi sektöründen 34 milyon 736 bin, makine ve aksamları sektöründen ise 11 milyon 234 bin ihracat rakamlarına ulaştık.

-Bölgenin sanayi ürün gruplarında durumu nedir?

-Aslında geçen yıl bölge illerinde gelişme gösteren sanayi ürünleri ihracatının toplamda 140 milyon 244 bin dolara ulaştığını görmek sevindiricidir. Sanayi ürünleri grubunda Trabzon'da üretimi yapılan ürün gruplarının katma değer ihtiva eden ürünler olması bölge ekonomisi ve istihdamına büyük katkı sağlamaktadır. Trabzon'da Ar-Ge çalışmaları ile üretilen otomotiv yedek parçalarının dünyanın önde gelen markalarınca tercih edilmesi, inovatif ürün olarak üretilen ısıtıcıların prestijli marka haline getirilerek Çin Halk Cumhuriyeti ve 60 ülkeye ihraç edilme başarısı, üretilen makinelerin Afrika'nın en ücra köşelerine dahi ihraç edilebilmesi, savunma sanayisi alanında üretilen yüksek teknolojili ürünlerin belli başlı ülkelerin güvenlik kurumlarınca tercih edilmesi, üretilen sıva makinesinin AB ülkelerine dahi ihraç edilebilme başarısı, medikal ve sağlık alanında üretilen ürünlerin gelişmiş ülkeler tarafından tercih edilmesi de ihracatçımızın başarısıdır.

-Sizce, ihracat pazar çeşitliliğinde yukarı doğru bir ivmeden söz edebilir miyiz?

-Bölge ihracatçılarımız dünyanın tüm kıtalarına ihracat yapma başarısı gösterdiler. 2018 yılında bölgemizden 126 ülkeye ihracat yapıldı. En fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke sırasıyla Rusya Federasyonu, İtalya, Almanya, Gürcistan ve Fransa olmuştur.

-Rusya ile zaman zaman sıkıntılı süreçlerden geçmemize rağmen öncü ülke yine onlar galiba bölge ihracatı için?

-Rusya Federasyonu'na yapılan ihracatımızda yaş meyve sebze ürünlerinde ihracatçılarımızın karşılaştığı sorunlar, ürünlerin sürekli geri iade edilmesi gibi nedenlerden dolayı ihracatımızda düşüş yaşandığı doğrudur. Benzer sıkıntıyı Gürcistan ile de yaşadık. 2018 yılı Ağustos ayından itibaren de Gürcistan'ın Türk çimentosuna getirdiği kısıtlama nedeniyle çimento ihracatımızın tamamen durmasından dolayı Gürcistan'a yönelik ihracatımızda bir önceki yıla oranla düşüşler yaşanmasına yol açtı.

-Uzakdoğu ülkelerinde durumumuz nedir?

-Bölge ihracatçılarımız son yıllarda Uzak Doğu ülkelerine yönelik ihracatta yüksek hacimlere ulaştı. Vietnam, Ekvator, Hong Kong, Tayland, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti ve Malezya'ya önemli ihracat artışları yaşanmıştır.

-Bu yıl için öngörülerinizi de merak ediyoruz…

-2019 yılından ümitliyiz, geleneksel yakın komşu ülke ihraç pazarlarımızda yaşanan sorunların çözülmesi ve ihracatçılarımızın yeni ihraç pazarlarına açılım sağlaması ile ihracatımızın özlenen daha üst rakamlara ulaşacağını umuyoruz.

-Potansiyelimiz konusunda neler söylersiniz? Yeterince kullanabiliyor muyuz bu rakamlara bakıldığında?

-Sadece bölge değil ülke olarak cevap vermem gerekir bu soruya. Potansiyelini kullanamayan bir Türkiye var aslında. Gaziantepli bir ihracatçı Denizli veya Trabzon’dan birkaç adım öndeyse coğrafi avantajlarına bakmak gerekiyor. Irak ve Suriye avantajını çok iyi kullandılar savaş öncesinde.

-Doğu Karadeniz’in de coğrafi avantajları var…

-Var elbette… Asya coğrafyasına en yakın ülkenin yine o coğrafyaya en yakın bölgesiyiz. Ama bu coğrafyadan yeterince yararlanamıyoruz. Siz biliyor musunuz ki Kazakistan veya Özbekistan’da Türk malları öncelikli olarak isteniyor. Hatta bunu gören Çin, bizim mallarımızı taklit ediyor. Oraya çok daha uzak olmasına karşın Kore geliyor ama biz gidemiyoruz.

-Burada en önemli handikap nedir bizim için?

-Ulaşım ve lojistik… Onlar sevkiyatın büyük bir kısmını demiryolunu kullanarak yüzde 65’lik oranda raylarla yapıyor. Bu rayları limanlara entegre ediyor. Biz ise Erzincan-Trabzon karayolu diyoruz. Oysa bu çok yanlış bir stratejidir. Biz de demiryolunu kullanım oranı yüzde 4 düzeyinde. Biz yüzde 65’ten pay almaya kafa yormalıyız. Demiryollarını hiç kullanamıyoruz.

-Çok uzaklardaki Çin’in performansında en büyük etken bu mu sizce?

-Çin, yeni ipek yolu ile önünde deniz engeli olmayan bir yolu açtı ve kullanıyor. Pakistan’da Karaçi limanını aldılar, G. Kıbrıs’ta aldı şimdi Gürcistan’da Anaklia’da yapmak istiyor. Derin deşarj yapacaklar ve limanlarımızı by-pass edecekler doğrudan Romanya Köstence’ye çıkacaklar. Biz bekliyoruz hala.

-Özetle lojistik altyapıyı oluşturmamız gerekiyor diyorsunuz..

- Tabi ki, önce lojistik altyapıyı tamamlamamız gerekiyor. Sarp kapısı hala sorunludur. Muratlı kapısı da aynı şekilde. Oysa planlama yapmalıyız. Bu ülkelerle olan ticari anlaşmaları tekrar gözden geçirmemiz lazım. Üstüne basa basa söylüyorum, Çin’in yaptığı yeni ipek yolunun demiryolunun içinde bizim de olmamız lazım.

-Sonrasında da Orta Asya pazarına yaklaşacağız…

- Orta Asya coğrafyasında pek çok ülke Latin alfabesine geçti. Neredeyse aynı dili konuşabilecek kadar rahat anlaşıyoruz ama ticarette istediğimiz ivmeyi yakalayamadık. Özbekistan’da Kazakistan’da petrol var. AB ile bu kadar zaman harcayan biz, bu ülkelere birazcık zaman ayırsak lojistik altyapıyı oluştursak Doğu Karadeniz ve Türkiye uçar.

-2023 hedefleri konusunda bakış açınızı merak ediyoruz…

-Havanda su döverek olmaz. 2023 yılında 500 milyar hedefine lafla gelinmiyor. Türkiye’de bir sıkıntı var. Bankacılık sisteminde yaşananlar da malum. Devletin asli görevi planlama ve altyapı olmalı. İşadamı da o yapılan altyapı ve planlamaya göre pozisyon alacak ki bu noktada eminim ihracatçı üzerine düşeni yapar.

-Son olarak bölge için düşüncelerinizi alalım istedik…

-Karadeniz illerinin birlikte hareket etmek gibi bir zorunluluğu olmalı. Zira bölgedeki tüm illerin nüfusunu toplayın bir büyük şehir etmiyoruz. 5 milyon etmiyoruz. Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun’u bir bütün olarak ele almalıyız. Birbirimizin rakibi değil tamamlayıcısı olmalıyız. Her kafadan ses çıkınca olmuyor

-Teşekkür ediyoruz Sayın Gündoğan…

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar