Tarık Yarılgaç;''Ürünlerimize katma değer yaratmalıyız''

Sessiz sedasız kampüs içine taşıdığı Diş Hekimliği Fakültesi ile artan hasta taleplerini daha kolayca karşılayan “genç nesil” Ordu Üniversitesi’nin başarılı rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu oldu

info@karadenizekonomi.com / 12.02.2019

Tarık Yarılgaç;''Ürünlerimize katma değer yaratmalıyız''

“Altyapısız gelişme olmayacağı aşikâr. Denizden 45 dakika sonra kayak yapabileceğiniz bir yerdesiniz. Her bölgenin illa ki bir sanayi altyapısı olmayabilir ama ekonomik bir altyapı oluşturulabilir Tarımda olabilir, turizmde olabilir. Mesela bir konteyner limanı altyapısı olabilir. Balda birinci, fındıkta birinci, kivide Yalova ile yarışıyoruz ama bu ürünlerden katma değer elde etme konusundaki sıkıntıları aşmalıyız.”

 Başında bulunduğu kurumu “genç nesil” üniversite olarak tanımlayan Sayın Yarılgaç ile attıkları reformist adımlar sonucu uluslararası bilinirliği olan Ordu Üniversitesi özelinde eğitimden ekonomiye pek çok konu başlığını ele aldık.

-Son haftalarda gündemde olan kenevir konusuyla sohbetimize başlayalım istedik. Sayın cumhurbaşkanının açıklamasıyla “kenevir” konuşur olduk. Bir bilim insanı olarak sizin görüşlerinizi merak ediyoruz.

-Karadeniz Bölgesi eko sisteminde kenevir üretimi olabilecek en fazla uygun alanlara sahiptir. Aslına bakarsanız üretimi yüzyıllardır süregelen bir bitkiden bahsediyoruz. Zaman içinde bazı nedenlerden ötürü tıpkı soya gibi kenevir bitkisi de bir kenara bırakılmıştı. Devlet, üretimi için şimdi ön ayak oldu. İyi de oldu bence.

-Çok farklı alanlarda kullanımından söz edebilir miyiz?

-İlk olarak kurak alanları yeşertme adına bu üretimi sağlayabiliriz. Dere yatakları ve bataklıkları kurutulması için mesela. Ayrıca sanayideki yeri tartışılmaz. Kâğıt endüstrisi için ciddi bir altyapı oluşturacak ekonomik getirisi de o oranda yüksek bir bitki. Dayanıklılık yönünden de ilginç bir yapıya sahip.

-Fındığa alternatif olarak görmüyorsunuz ama…

-Tabi ki fındık bahçelerini söküp yerine kenevir dikelim demiyoruz. Ama birim alandan verim alacağımız ürünler yapmalıyız artık. Fındık elbette lokomotif bir üründür. Ama kenevir çok hızlı büyüyüp lif üretebiliyor. Normal bir bitkiden 30 kat daha fazla sağlamlığa sahiptir. Araçtan tutun da çok hassas tıbbi aletlerin üretiminde bile kullanılabilecek bir madde. Çevre düzenlemesinde kullanılabilir ya da yeşil ormanların faaliyete geçmesi için imkân sağlayabilir. Birçok meyve türüyle yetiştirilip ara ziraat ürünü olabilir. Boş alanlarda tıbbi hoş kokulu bitkiler üretebilirsiniz. Kenevir devletin öncelikli alana koyduğu bir bitkisel materyaldir. Bakanlık ve üniversiteler üzerine düşeni yapmalı bu ürünle ilgili olarak.

-Son zamanlarda üniversitenin geldiği olumlu nokta herkes tarafından biliniyor. Biraz da bu gelişimi değerlendirmenizi rica edeceğiz…

-Ordu Üniversitesi olarak genç nesil bir üniversiteyiz. Kısa zamana yayılan ciddi reformist adımlar attık. Bölgeye hitap eden bir yapıdan çıktık uluslararası düzeyde bilinirliği olan bir kuruma dönüştük. Altyapı oluşturuldu ve kurumsal kimlik tamamlandı. Ardından öğrenci, öğretim elemanı hatta idari personel geçişlerinin olduğu süreç başladı. Teknolojik altyapı ve patent üretme konusunda yeni hedeflere yöneldik. Genç nesilin ayaklarının üzerine basabileceği bir temel yapıyı gerçekleştirmeye çalıştık.

-Sağlık alanında da iyi bir yerde olduğunuz söyleyebilir miyiz?

-Son dönemde açtığımız Diş Hekimliği Fakültesi, 2012 yılından itibaren kademeli olarak 150 ünite kadar çıkabilen bir hastane oluştu. Sessiz sedasız taşındık. Gelen taleplerin fazlalığından da memnunuz. İnsanımızın dışarıya gitmesini önlüyoruz. Tıp Fakültesi de aynı durumda.

-Yaşadığımız kentin genel ekonomisi üzerine düşünceleriniz nedir?

-Birkaç konu ile öne çıkmalıyız. Genç nüfus ve dinamik altyapılarla teknokentler ve silikon vadilerini oluşturacak mekanizma arayışları içindeyiz. Ordu’da Organize Sanayi Bölgesi dahil bir sanayi altyapısı oluşamadığı için sadece üretimle kalıyoruz. Oysa katma değer ürünler yaratmalıyız.

-Bu noktada özel sektör girişimlerinin azlığına mı dikkat çekiyorsunuz?

-Tam da öyle… Balmer mesela. Balmer, Çamsan ve Sagra gibi kuruluş ve özel sektör temsilcilerinin sayısının artmasına ihtiyaç var. Organize Sanayi Bölgesi’nde teknolojiye uygun bir altyapı yoksa ürettiğiniz o ticari meta bir işe yaramıyor. Bir vagon fındığa bir telefon alınan bir ortamdayız.

-Siz de Karadeniz Bölgesi’nin potansiyelini yeterince kullanamadığını düşünenlerden misiniz?

-Altyapısız gelişme olmayacağı aşikâr. Denizden 45 dakika sonra kayak yapabileceğiniz bir yerdesiniz. Her bölgenin illa ki bir sanayi altyapısı olmayabilir ama ekonomik bir altyapı oluşturulabilir Tarımda olabilir, turizmde olabilir. Mesela bir konteyner limanı altyapısı olabilir. Balda birinci, fındıkta birinci, kivide Yalova ile yarışıyoruz ama bu ürünlerden katma değer elde etme konusundaki sıkıntıları aşmalıyız.

-Bir sahil kentindeyiz ve denizle iç içe bir durumumuz var. Diğer yandan da beklentilerin uzağındayız. Siz de ODÜ olarak bu konuda “denizcilik kariyer günleri” gerçekleştirdiniz. Bu etkinlikte uluslararası sularda söz sahibi isimleri ağırladınız? Sonuçları nasıl oldu?

-Sizin de belirttiğiniz gibi uluslararası sularla söz sahibi firmaların üst düzey temsilcilerinden oluşan 50’ye yakın ismi Fatsa’da öğrencilerimiz ile buluşturduk. Bu durumda Ordu’nun sallanması lazımdı ama olmadı. Deniz Ticaret Odası başkanı lütfetti geldi. 40 bin ortağı olan bir odadan bahsediyoruz. Bize mutlaka faydası olacak ama zamanla olacak. Gemi adamı yetiştiriyoruz. Düzenlenen sempozyum ve panellerle bir farkındalık oluşturmak istedik. İstihdam yaratma konusunda öğrencilerle ilgililer arasında görüşmeler de oldu.

-Dünyada Filipinli ve Endonezyalı bunu başarmış değil mi?

-Evet, ama biz dünya gemiciliğinde onların çok gerisindeyiz. Söz sahibi olamadık. Olmalıyız. Sıralamada yerimiz yüzde 3 seviyesindeyiz.

-Son zamanlarda kütüphaneniz ile de gündemdesiniz. Biraz da ODÜ Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi’nden bahsedelim.

-Kütüphanelerin üniversitelerin evrensel bilgiye açılan kapıları olduğunu söylemeye gerek yok. Ordu Üniversitesi Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi zengin bilimsel literatür ağıyla evrensel bilgiye ve bilginin küresel ölçekte toplumsallaşmasına katkı sunmaktadır. Gerek lisans gerekse lisansüstü çalışmalar ve tüm bunların yanında kültürel entelektüelazimin pekiştirilmesine de fayda sağlayan Merkez Kütüphanemiz, hem basılı hem de dijital kaynakları ile geniş bir alan dizin taramasına katkı sunmaktadır. 2017 yılında açılışını gerçekleştirdiğimiz Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanemiz, iki yıl içerisinde bilgi hazinesini oldukça yükseklere çıkartmış ve uluslararası ölçekte önemli bilimsel tarama ağları ile bağlantısını arttırmıştır.

-Son olarak ODÜ mezuniyet izleme tablosunda ortaya çıkan durumu soralım…

-İş bulma oranlarımız Türkiye dünya gerçeği ile örtüşüyor. Tıp, Ziraat ve Mühendislik alanında mezunlarımızın iş bulma şansı daha fazla oluyor.

Ordu Üniversitesi; Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin Ünye İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu ve Mesudiye Meslek Yüksekokulu ile Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Ziraat Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu’nun bir araya getirilmesi ile kurulmuştur. Ardından Ordu Üniversitesi kimliği ile bu birikime Tıp, Güzel Sanatlar, Diş Hekimliği ve Eğitim Fakülteleri; Fen, Sosyal ve Sağlık Bilimleri Enstitüleri; Devlet Konservatuarı, Beden Eğitimi ve Spor, Turizm Otelcilik Yüksekokulları ile Fatsa, Ulubey, Akkuş, Aybastı ve İkizce Meslek Yüksekokulları eklenmiştir.

ODÜ Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi

Sunduğu geleneksel kütüphanecilik faaliyetlerinden teknolojik imkânlara kadar birçok önemli özelliği içinde barındıran ODÜ Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi çok sayıda basılı ve elektronik kaynak ile akademik personel ve öğrencilerine bilimsel alt yapı sunmaya devam ediyor. Dijital kütüphane hizmetleri, kütüphanelerarası iş birliği, belge sağlama hizmetleri, teknik destek ve açık erişim arşiviyle sahip olduğu bilgi hazinesinden basılı ve elektronik ortamda kullanıcılarının yararlanmasını sağlayan Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi’nde 2019 yılı itibariyle 83 bin 868 adet kitap, 200 binden fazla elektronik kitap ve 40 binden fazla elektronik dergi aboneliği ile literatür taramaları yapmaya elverişli bir ortamda sunulmakta olup 2018 yılında 93 bin 854 ziyaretçi sayısına ulaşmıştır.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar