Ulubey’de geçen 3 yılın ardından 30’lu yaşlarının başında geldiği Ordu’da ağabeyi merhum Yüksel Poyraz’ın yatırım arayışlarının ürünü olan Çamsan A.Ş. ile birlikte adı sıkça duyulmaya başladı. 1978 yılında kurulan Çamsan A.Ş.’nin 9 kişilik kurucular listesinde yer alan Poyraz, bir yandan da fındık kırma fabrikasıyla o yıllardan itibaren Ordu iş dünyasının en saygın isimlerinden biri olmuştur. Şirketin başarısı Türk ekonomisinin referans göstergesi sayılan, İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan Türkiye’nin ilk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alarak bir kez daha taçlandı. Poyraz&Poyraz ayrıca Türkiye’nin 1000 ihracatçısı listesinde de Ordu’yu temsil eden iki firmadan birisi oldu.

Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta Poyraz Poyraz Fındık Entegre ve San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Poyraz’a konuk olduk. Kurucusu olduğu Poyraz & Poyraz A.Ş. ile önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da İSO ilk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alan Mustafa Poyraz’ı bu başarısından ötürü tebrik edenler arasında yaklaşan milletvekilliği seçimleri öncesinde Ordu’da bulunan Ak Parti birinci sıra adayı Şenel Yediyıldız da vardı. Ordu’da kendisini tanımayan hemen hemen yok gibidir ama sohbete yine de kendisini tanıtarak başlamasını istedik.

-Ordu’nun Ulubey ilçesi Şıhlar köyünde 1950 yılında köylü bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokulu ve Ortaokulu Ulubey ilkokulunda, Lise öğrenimini Ordu Lisesinde tamamladım. Üniversiteyi bitirip döndüğüm Ulubey’de 24 yaşında başladığım iş yaşamımda önce Ulubey’de sonra Ordu’da pek çok alanda yatırım yapıp istihdam yaratan biri oldum. Çeşitli sosyal faaliyetlerin yanı sıra iki dönem de Orduspor Kulübü başkanlığı görevini üstlendim. Ki o zamanlar 35 yaşımdaydım bu ayrı bir mutluluk olmuştu benim için. Ayrıca Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevimi halen aktif olarak sürdürmekteyim.

Ordu sizin için çok şey ifade ediyor olsa gerek. Her konuşmanızda Ordu sevdalısı olduğunuzdan bahsediyorsunuz. Bu nasıl bir duygudur?

-O kadar büyük bir sevdam var bu şehre ki Ordu dışında hiçbir tapulu malım yoktur. Kazandığım her kuruşu memleketime harcamayı seven biri oldum. Bünyemizdeki şirketlerde 500 kişiye yakın istihdam sağlıyoruz. Ordu ekonomisine sağladığımız katkıdan dolayı gururluyum. Bundan büyük mutluluk yoktur benim için.

İş yaşamınız boyunca zorlandığınız anlar da olmuştur, bu zorlukları nasıl aştınız?

-Burada doğduk ve yaşadık, burada öleceğiz. O nedenle elimizden geldiği kadarıyla memleketimiz için bir şeyler yapmaya gayret gösterdik. Tabi, zaman zaman zorlanmadık mı üzülmedik mi? Elbette güçlüklerle karşılaştık. Zaman zaman yeterli desteği bulamadığımız da oldu. Ben Ordu’nun en büyük eksiğini kenetlenme olarak görüyorum. Birlik ve beraberlik aşkını yaratmaya çalışıyoruz. Üç-beş arkadaş bir araya gelip otel yapmaya kalkıyoruz, fabrika açmaya çabalıyoruz…

ORDUSİAD bu anlamda iyi bir çatı örgütü müdür?

-Her işadamının ayrı ayrı iş yapma sevdasında olduğu Ordu’da güçlerimizi birleştirerek daha büyük işlere imza atalım istedik. O nedenle ORDUSİAD aracılığıyla yeni yeni yatırımlara yöneldik.

Yıllardır hep ilk 500, ikinci 500 ve Anadolu Kaplanları listelerinde yer aldı şirketiniz. Bu yıl da bölgede fark yarattınız. Bu başarıyı neye borçlusunuz?

-Yılların getirdiği deneyim ve çok çalışmak. Topluma hizmet etmek, insanımıza iş ve aş vermek çok güzel duygular. Çünkü bu ibadete yakın bir sevap bana göre. Biz hep bu aşkla çalıştık. 68 yaşıma gelmeme rağmen çekileyim bir kenarda oturayım demiyorum. Çocuklarımızı okuttuk, ikinci kuşak olarak onlar da işin bir tarafından tutmaya başladılar.

Yeni yatırım planlarınız var mı?

-Şu sıra iki işadamı arkadaşımızla birlikte Bio-enerji konusuna kafa yoruyoruz. Önümüzdeki günlerde güzel şeyler yapmak istiyoruz.

Bölgenin kalkınmasına öncülük eden bir işadamısınız? Fındık sektöründeki pozisyonunuzu bir amiral gemisi olarak görürsek başka hangi sektörlerde varsınız?

- POYRAZ PETROL A.Ş. olarak akaryakıt sektöründe, P.P YALITIM A.Ş (POYTHERM) ile ısı yalıtım alanında ve POYRAZ REZERVASYON VE OTELCİLİK (City Balıktaşı Otel-Müstesna Restoran) olarak turizm /yeme -içme sektöründe faaliyetlerimiz var. Bunların içinde en özel yatırım olarak ısı yalıtımı gösterebilirim.2011 yılında faaliyete geçen Poytherm fabrikamız bugün itibariyle 16.000 m2 toplam kapalı alana ulaşmıştır. Tesisimiz yıllık 600.000 m3 EPS ısı yalıtım levhası üretim kapasitesi ile bölgenin en büyükleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ihracatta kullanılan plastik varil ve balık kasası üretimlerini de yapıyoruz.

İyi bir fındıkçısınız ama neden çikolata üretiminde yoksunuz?

-Son zamanlarda farklı alanlarda yatırımlarımız var. Sektörü takip ediyoruz, fakat çikolata için rakipler fazlasıyla var. Ülker, Torku, Eti, Sagra zaten çok büyük firmalar, onlar yapıyor zaten. Biz onlara hammaddesini veriyoruz.

Tekrar fındık diyelim o halde. Fındıktaki performansınızı özetler misiniz?

-80 milyon dolar ihracat yaptık. İç piyasaya da ciddi satış yapıyoruz. 460 milyon TL ciromuz var ve gelecek yıl için de bunu artırmaya çalışacağız. Biz iş adamları için en korkulası durum belirsizliktir. Bizim için en önemli olan istikrar. Kim gelirse gelsin istikrar kaybolmasın isteriz.

Fındığın ana sorunu nedir sizce?

-Lisanslı depoculuğu savunan biri olarak bir yan önlem olarak söyleyebilirim. Ancak sorunun omurgasında serbest piyasa koşullarının gerçekleşmemesi ve arz-talep dengesizliğini hissediyorsunuz. Kabul edelim fındık bizim için stratejik bir ürün ama rakipleri var. Ceviz, badem ve kaju ve çekirdek gibi. Dünya piyasasıyla eşdeğer olmalı ve müdahale edilmemeli. Devlet fındığı serbest bırakmalı ve fındık dünya piyasasıyla eşdeğer fiyatlandırılmalı ama bu arada devlet üreticiyi desteklemeli, stok fazlamız olmamalı. Dünyada stok fazlası sadece bizde var. İtalyan, Azeri ve Gürcü fındığını satıyor. Neden acaba? Üreticiyi önce kaliteli ve verimi artırıcı üretime yönlendirelim. Fındığı yenilemeliyiz. Bu konuda üretici bilinçlendirilmeli. Fındık piyasasında çok ciddi bir rekabet söz konusudur. 100 ayrı satıcının olduğu yerde alıcı sayısı 10. Sektörde çok büyük rakamlarda cirolara ulaşıyoruz fakat karlılık beklenildiği gibi değil. Çok düşük kar marjıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz. O sebepten farklı farklı yatırımlara yöneldik.

Geleneksel pazarlar dışına çıkabiliyor mu Poyraz & Poyraz A.Ş.?

-Biz işadamıyız. Dünyanın her tarafına fındık satmalıyız. Biz tarıyoruz, arıyoruz satmak için uğraşıyoruz. Çin bizim için yeni bir pazar oldu oraya azımsanmayacak ürün satışımız oldu.

Bölge ekonomisi hakkında görüşlerinizi merak ediyoruz? Gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?

-Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz anlatıyordu geçen gün. 30 bin nüfusa uygun bir altyapı varmış Ordu’da. Bugün nüfusumuz 350 bine ulaştı. Altyapı şimdi tamamen yenilendi ve üstyapıya geçildi. Ordu hızlı bir dönüşüm içinde. Ordu’da turizmi önemsiyoruz. Yayla turizmine öncelik vermeliyiz. Orsiad olarak Çambaşı’nda yapımını planladığımız otel için ilk kazmayı 10 gün içinde vuracağız. Bir yıl içinde de konaklamaya hazır hale getireceğiz. Ama oraya çıkışın kolaylaştırılması gerekir. Yolların bir an önce yapılması orayı bir cazibe merkezi haline getirir.

Son olarak Poyraz & Poyraz A.Ş.’de ikinci kuşaktan bahseder misiniz?

İki kızım bir oğlum var. Çocuklarımın hepsi yüksek lisans derecesinde eğitim aldılar. Yurtdışı tecrübeleri, yabancı dilleri var. Orduda yaşıyorlar. Herkes işlerin bir tarafından tutmaya başladı ve bu beni ve eşimi çok mutlu ediyor…

Teşekkür ediyoruz…