Merkez Bankası’nın aldığı faiz indirim kararı ile beraber TL’deki negatif ayrışmanın devam edeceğini ifade eden Altın ve para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, Türkiye ekonomisinin geleceğini yorumlanın zor olduğunu söyleyerek sabretmenin en değerli yatırım aracı olduğunu ifade etti.

Dolar kurundaki yükselişlerin diğer kur ve emtiaları da etkilediğini açıklayan İslam Memiş; “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası yılın son toplantısında faizi 100 baz puan indirdi. Alt tarafta faiz indirmek için bir alanının kalmadığını da açıkladı. Merkez Bankası, önümüzdeki aylarda faiz indirme sürecini ortadan kaldırdı. Bu söylemlere rağmen faiz indirimine devam ederse bu durum piyasalarda güvensizliğe neden olur. Bu açıklamaların ardından Türk parasındaki negatif ayrışma devam ediyor. Döviz ve altın TL karışında yükseliyor. Bunların ana faktörü dolar kurundaki yükselişler. Döviz açığımız olduğu için risk primimiz oldukça yüksek durumda” dedi.

“2001 krizini hatırladık”

Para piyasalarının stresli ve yorgun bir haftayı geride bıraktığını söyleyen Memiş; “Yatırım yapmak isteyenler tedirgin bir şekilde süreci izlemeye devam ediyor. Toplumda bir panik havası olduğunu seziyoruz. Dolar kurunun 8,40 TL seviyesinden 16 TL seviyelerine gelmesi 2001 krizini hatırlattı. En son 2001 yılında böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmıştık. Halkta ekonomik buhran ve tedirginlik var. Bu sürecin geleceği ile ilgili tahmin ve öngörü yapmak imkansız. Türkiye ekonomisinin yoluna nasıl devam edeceği konusunda belirsizlikler var. Sabretmekten başka yapılabilecek bir durum söz konusu değil. Sabır kelimesi güzel bir yatırım olacak. 2022 yılında da olası yükselişleri göreceğiz. Yatırım için 1-2 ay beklemek daha sağlıklı karar olacaktır” şeklinde konuştu.

“Asgari ücret açıklanmadan eridi”

Türkiye’deki ekonomik havanın enflasyon olarak halka yansıyacağını söyleyen Memiş; “Enflasyon her geçen ay yükselmeye devam ediyor. Özellikle ocak ve şubat aylarındaki yüksek enflasyon Merkez Bankası’nın faiz kararlarını etkileyebilir. Enflasyon devam ettiği sürece market raflarındaki ürünlerin hepsinde yeni zamlarla karşılaşacağız. TÜİK her ne kadar yüzde 21 enflasyon açıklasa da halkın hissettiği enflasyon yüzde 50 seviyelerinde. Halkın hissettiği enflasyonun yüzde 50 olması asgari ücret tartışmalarını da bitirmiş oldu. Asgari ücret açıklanmadan belli bir kısmı döviz yükselişleri ve enflasyon karşısında zaten erimişti. Şuan da  yüzde 50 artış oranıyla açıklanan 4.250 TL asgari ücret  ocak ve şubat aylarında yüzde 30’lara gerileyebilir” açıklamalarını yaptı.

HALİL YILMAZER / KARADENİZ EKONOMİ