2030 Yılı Fındık İhracat Hedefimiz 5 milyar Dolar

Ferrero Geleceğini Güvenceye Almak İçin Oltan Firmasını Satın Aldı

info@karadenizekonomi.com / 27.01.2015

2030 Yılı Fındık İhracat Hedefimiz 5 milyar Dolar

İş dünyasında söz sahibi kişilerin ortak platformda buluştuğu Karadeniz Ekonomi programı ,sektör’ün en iyilerini ekrana taşımaya devam ediyor.Murat Gürsoy’un hazırlayıp sunduğu Karadeniz Ekonomi Programı’nın en son konuğu Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürkdü.

Dünden bugüne fındığın konuşulduğu programda öne çıkan başlıklar yine gündemi oluşturdu. Yaklaşık bir saat süren program da Arslantürk önemli açıklamalarda bulundu.

2023 İhracat hedefini değerlendiren  Arslantürk,bu hedef'in gerçekleştirilmesinin güç olduğu'nun altını çizerek şunları söyledi

2023 de İhracatçılar Birliği’nin ,devlet ‘in 500 milyar dolarlık bir hedefi var ama bugünkü gözle bakıldığında bu hedef ‘in sağlanılması’nın çok kolay olmadığını düşünüyorum. Fındık sektöründe biz bunu başardık fakat bunun genel anlamda çok reel bir hedef olduğunu düşünmüyorum.

Fındıkta 2030 Yılı İhracat Hedefimiz 5 Milyar Dolardır

Fındık sektörü olarak 2023 yılında ki 2 milyar 750 milyon dolar hedefini ,2014 yılında yakaladık. Bunun doğrultusunda da gelecekteki fındık hedeflerimizi büyüttük.2030 fındık stratejisi için kolları sıvadık ve altyapı çalışmalarını başlattık. Bunun için mutlaka görev dağılımı çok önemli. Tarım Bakanlığına da önemli sorumluluk düşüyor. Ortak bir organizasyonla önümüzdeki yıldan itibaren 15 yıllık ciddi bir projeyi hayata geçirip, artık fındıkta aynı alanlarda en az 1 milyon 200 üretim, 1 milyon ton tüketim ve beş milyar dolarlık bir gelir hedefi belirledik kendimize.

En Az 10 Yıllık Stratejik Üretim Planları Oluşturmalıyız

Bundan sonra Üretim odaklı sürdürülebilir üretimi gündemimizde tutacağız sürekli. Tüketim zaten belli periyodda devam edecek, bizim alıcıya planlı, stratejik en az 10 yıllık bir bir üretim sunmamız gerekiyor. Alternatif ürün çıkartamayan, bahçelerinden alması gereken üretimi alamayan bir bölgede ,bizim mutlaka kısa vade de mevcut arazilerden üretim alabilecek tedbir ve önlemlerle yola çıkmalıyız.

Tek Gövdeli,Dayanıklı ve Sertifikalı Yeni Fındık Çeşitleri Hazırlıyoruz

İki yıl içerisinde bölgemizin coğrafi ve iklimsel özelliklerini dikkate alan, fındık çeşitlerini oluşturacağız. Bununla ilgili Fındık Araştırma Enstitüsünde bir çalışma başlattık ve böylelikle yeni fındık çeşitlerini hayata geçireceğiz. Bunlar Doğal zararlı durumlardan temizlenmiş, tek gövdeli ,kökten çeşit olmayan, iklimsel değişikliklere karşı dayanıklı, sertifikalı fındık çeşitleri olacak.

Bu yaptığımız çalışmayla ilgili raporları devletimize ileteceğiz ve onlarında desteğiyle çok daha iyi şeyler ortaya koyacağımızı düşünüyorum

Tüm bu çalışmaların neticesinde 10-15 yıllık bir dönem sonrasında Türkiye’nin en az üretimi 1 milyon 200 bin ton kabuklu fındık olacak.

Tarımda Miras Hukuk’u ve Arazi Modelleri Yeniden Düzenlenmelidir

400 bin ‘in üzerinde fındık üreticisinin olduğu Türkiye’de ,Miras Hukuku’nun başta fındıkla ilgili olmak üzere tüm tarım ürünlerinde yeniden düzenlenmesi gerekir. Arazi birleştirilme modeline gidilmelidir. Geçimini fındıktan sağlayan bir üretici modeline kaydırılması gerekiyor.

Dünyada Türkiye dışında üretim yapan tüm araziler düz tabanlı ve son teknolojiyi kullanarak makineli tarımla toplamda 4 kişiyle üretim gerçekleştiriyorlar. Gerçek anlamda ziraatla uğraşıyorlar.

Türkiyeye Yabancı Sermaye Girmesi Sektör İçin Olumlu Bir durumdur

Türkiye’nin yabancı sermaye kazanması ülkemiz açısından oldukça önemlidir. Dünyada en hızlı büyüyen ve fındığı en fazla tüketen bir Firma’nın alması olumlu bir durumdur. Bu tarz firmaların ,iyi tarım uygulaması ve sözleşmeli tarım uygulamaları ile birlikte çok daha hızlı üretimin artacağını düşünüyorum. Küçük düşünmememiz lazım sistem bundan sonrasında çok daha güzel ilerleyecek.

Ferrero Geleceğini Güvenceye Almak İçin Oltan Firmasını Satın Aldı

Türkiye dışında başak ülkelerde dikim sahalarının oluşması Türkiye için bir tehdit unsuru değildir. Çünkü ne kadar çok üretim okadar çok tüketim anlamına gelir.Ferrero’nun Oltan Firması’nı almasında ki sebep geleceğini güvenceye almak istemesidir. Çünkü Türkiye’de yaşanan üretim sorunu yarın o firma içinde sorun olacaktı. İhtiyaçlarına uygun olan şekilde davrandılar.

Yakın gelecekte büyümeye en yakın bölge Gürcistan Bölgesidir bölgede çok ciddi alanlarda dikimler devam ediyor. Ama buda Türkiye için bir tehdit değildir. Çünkü Gürcistan’ın bugün elde edeceği üretim 40-50 bin tondur, yarınsa bu rakam en fazla 100 binleri zorlar. Bu ciddi bir artış değildir. Bize göre 20 yıl geride gidiyorlar. Âmâ hızlı bir şekilde adaptasyon yaşıyorlar .Önümüzdeki 3-5 yıl içeresinde Türkiye’ye benzeyen bir modelle devam edeceklerini düşünüyorum. Âmâ bu bizi olumsuz anlamda etkilemez.

Bizim bölgemizdeki insanlar çok küçük düşünüyorlar.Bilim adamlarından beklentimiz karanlığa ışık tutmalarıdır.Karanlık yaratmaları değil.Bilim adamı sıradan insanlar gibi değil farkı ortaya koyar,çözüm üretir.Karamsarlı yaratmaz.Herkes dikkatli olmalı kimse ne üreticiye nede sanayiciye karamsar bir tablo sunmamalıdır.Fındıkla ilgili ağzı olan konuşuyor. Söylenenleri susturacak tarzda bir örneğimiz var. Giresun Keşap Üreticiler Derneği Başkanı sınırlı ve yamaç araziden aldığı verimle ,bize üretimde ezberleri bozabileceğimizi gösterdi. Budama, gübreleme gibi bahçenize yapılması gereken yatırımı yapmazsanız üretimi artıramazsınız.

2015 Yılında 210-220 Bin Ton İhracat Gerçekleştireceğiz

Bu yıl 210-220 bin ton ihracat içi gerçekleşmesi söz konusu olacaktır.80-85 bin ton iç tüketim var kabuklu olarak.525 bin ton civarında toplam tüketim olacaktır ki onu karşılayan bir üretim söz konusu.2014 yılında tüketim kendini üretime ayarladı diye biliriz.

Bundan sonraki en başta bu sene ve diğer seneler çok önemli bizim için. Biz mutlaka üretimi artıracak alt yapıları oluşturmalıyız. Fiyat takıntısı olan insanlara da şunu söylemek istiyorum. Serbest piyasa çalışıyor. Piyasada oluşan fiyatı ne siz nede başkası yaptı, arz talep dengesine göre oluştu. Daha iyi yapacaklarını düşünen birileri varsa buyursun çıksın. Ortak akılla hareket etmediğimiz sürece yanlışa düşeriz. İhracatçılarımız Bu sektörün içerisinde varını yoğunu tamamen bu işe yatırmış kişilerdir. Bu insanlara değer vermemiz gerekir.

Lisanslı Depoculuğa Yanlış Zamanda Yanlış Yerde Yatırım Yapıldı

Lisanslı Depoculuk sektörün olmazsa olmazlarından bir tanesidir. Yanlış zamanda yanlış yerlerde yatırım yapıldı maalesef. Altyapı hazırlanmadan gerçekleştirilmişti. Bugünlerde biraz daha üreticinin faydalana bileceği cazibesi olan bir yapıda yeniden bir organizasyonla gelecek.

Borsaların bugün günlük fiyat açıklamaları doğru bir uygulama değildir.

Borsalar tescillenmiş işlem yapılmış fiyatı açıklamakla mükellefler. Borsalar arası bir ortak koordinasyon yok. Bu doğru bir uygulama değildir. Borsalar arası ancak ürün çeşitliliğine göre fiyat farkı olur. Bu bölge içerisinde ki borsalar arasında fiyat farkı olmamalıdır. Daha öncesinde Odalar Borsalar Birliğine şikayet olarak bildirdik. Bu uygulamalar hukuksuz bir uygulamadır. Borsaların bu uygulamaya son vermesi gerekir.

Ne çektiysek Rekolteden Çektik

Her kurumun birbirinden bağımsız açıklamaları oldu. Aslında sistem olarak baktığınız zaman arazi çalışmalarında ,bütün rekolte çalışmaları yapan kurumların metotları aynı ama alan bazlı uyulamaya gelince iş değişiyor nedense. Biri 620 bin hektara göre hesap yapıyor diğeri 750 bin hektara göre böyle böyle değişiyor. Bu koordinasyon bozukluğunu ortadan kaldırmak için beş altı aydır bakanlık yetkilileriyle yakın temas halinde görüşüyoruz. Gerekli altyapı çalışmalarını tamamlayıp 2015 den itibaren tek bir rekoltenin açıklanacağı bir sisteme doğru geçeceğiz.

Fındık Tanıtım Grubu Tanıtımlarında Dış Piyasa Kadar İç Piyasayı da Gözetmelidirler

Fındık Tanıtım Grubu’nun çalışmalarından sonra bir çok kurum bu çalışmaları örnek alıp faaliyete geçmiştir. Tanıtım olarak yurtdışına ağırlık verdik,hukiki olarak da küçük değişiklikler yapılarak, iç tanıtıma da ağırlık veren bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Fındık Tanıtım Grubu’nun bundan sonra ki dönemlerde mutlaka iç piyasayı da gözeterek hareket etmesinin çok daha doğru olacağına inanıyorum.

2015 Yılında 600-650 Bin Ton Rekolte Olacağını Tahmin Ediyorum

Bölgelerimizde hocalarımızın çok uygun olmayan olumsuz, ‘Üç yıl fındık olmayacak ‘’gibi açıklamaları oldu. Biz daha önce ki don hadiselerini de gördük. Fındık ağacı yapı itibariyle son derece dayanıklı bir ağaçtır. Önümüzdeki yıl rekoltenin 600-650 bin ton gibi bir aralıkta olma İhtimali’nin olduğunu öngörüyorum.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar