Sosyal Yapı ve Bölgesel Farklılıklar Dikkat Alarak Bir Destekleme Modeli Geliştirilmeli

Çocuk İşçiliği’ni Türk Fındığını Sabote Etmek İçin Kullanıyorlar

info@karadenizekonomi.com / 17.04.2015

Sosyal Yapı ve Bölgesel Farklılıklar Dikkat Alarak Bir Destekleme Modeli Geliştirilmeli

Fındık sektörünün köklü firmalarından Şenocak Fındık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak Fındık ailesinin üreticisiyle , ihracatçısıyla, taciriyle çok büyük bir aile olduğunu ve  özellikle Doğu Karadeniz Fındık üreticisinin  Ordu,Giresun başta olmak üzere bölgesel farklılıklarını göz önünde bulundurarak çok daha fazla desteklenmesi gerektiğini söyleyerek şu açıklamalar da bulundu;

Murat Gürsoy'un hazırlayıp sunduğu Karadeniz Ekonomi programı'nın konuğu olan Şenocak fındık A. Ş Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak fındık sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.2014 fındık sezonu Doğu Karadeniz bölgesinde yaşanan don olayından dolayı bölge üreticisi için kötü geçtiğini, yüksek fındık fiyatlarından  % 80 üreticimizin faydalanamadığını ve  Ordu ilimizin  10 'a yakın ilçesinde  üretici'nin bahçeye hiç girmediğini , sadece sahil kesiminde fındık olduğunu belirten Şenocak ''Biz 2015 yeni sezonu öncesi istiyoruz 'ki Doğusuyla, Batısıyla heryerde fındık olsun, sadece bir kesimin değil herkesin yüzü gülsün. 2015 yeni sezona yaklaşırken havaların soğumaya başlaması, yüksekere Nisan ayında kar yağması üreticiletimizi haklı olarak tedirgin etmiştir.Devamında Tarım İl müdürlüğünden 800 rakımın üstü araziler için kısmi zararların olabileceği açıklaması geldi.Buda Ordu'nun genel rekoltesinde yüzde 30'luk bir kısım bile değildir''şeklinde konuştu.

 Fındık sektöründe sorunların mutlaka diyaloglarla çözüleceğini , Ziraat Odaları'nında  bir üretici kurumu olarak hassasiyetlerini gündeme getirme konusunda haklı olduklarını fakat bunu yaparken birlik ve beraberliğe zarar vermemenin önemine değinen Şenocak,'' Birbirimizi başkalaştırarak veya hedef göstererek sorunları çözemeyiz.  Fındık ailesi üreticisiyle , ihtacatçısıyla, taciriyle büyük bir ailedir. Türk fındık ihtacatcısı ülkemizde 50 bin aileye iş, aş, istihdam sağlıyor. Ülkemize 3 milyar dolar döviz girdisi sağlamakla beraber dünyanın 100 den fazla ülkesine fındık ihracatı yapıyor.  Hükümetin 2009 yılında yürürlüğe koyduğu serbest piyasa ekonomisi başarıyla uygulanmaktadır. Ülkemizde hazine zararları son buldu,Popülist politikalar son buldu.Kazanan Türkiye ekonomisi ve Türk fındık sektörü olmuştur.Ülkemiz fındık dikim sahalarında verimi ve kaliteyi artırmamızdan Türk fındık sektörü kazançlı çıkacaktır''diye ifade etti.

Şenocak sözlerine devam etti;

Sosyal Yapı ve Bölgesel Farklılıklar Dikkat Alarak  Bir Destekleme Modeli Geliştirilmeli

Alan bazlı desteklerle birlikte  Nisan başında Ordu’ya 180 TL bir para girişi oldu. Bu üreticilere bir destektir. Bu alan bazlı destek fındıkla ilgili en iyi tarım politikasıdır. Bizim bu anlamda bölgesel farklılıklara dikkat çekerek sulak arazide ve düz arazide ki üretici ile dağda tepede yüksek arazilerde ki üretici farklılığını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bahçesine daha çok hizmet edene destekler daha çok olmalıdır. Bununla birlikte sosyal yapıda çok önemli. Yaşlı nüfus bahçesine nekadar bakabilir bunuda ayrıca değerlendirmek lazım. Üreticiler arasındaki farklılıkları iyi analiz etmek lazım.Sosyal,coğrafi ve arazi farklılıklara göre özel modeller geliştirmeliyiz.Genç nüfus ile yaşlı nüfus aynı bakımı gösteremez,yada düz arazi ile yüksek arazilerdeki verim aynı olmaz.

Amacımız Tek Rekolte Açıklamasını Sağlamak

Rekolte’nin herkesin açısından önemi büyük.Üretici ve onu temsil eden kuruluşlar biz bu ürünü nekadar az söylersek fiyatlar okadar yüksek olur bakış açısıyla yaklaşıyorlar.Ürünü’nün değerli olması adına..İhracatçılar ise tamamen bilimsel metotlara dayanarak tahminler de bulunuyor..Artık fındığı az gösterelim para etsin, çok gösterelim az para etsin düşüncesi bu çağın uygulamaları değil.Benimde üyesi olduğum Ulusal Fındık Konseyi olarak biz bilimsel bir çalışma hazırlıyoruz.Tüm metotları biraraya getirerek ,teknik heyetlerin verdiği bir kararla tek bir rekolte açıklamayı istiyoruz.Son 10 yıla baktığımızda İhracatçı birlikleri olarak diğer kurumlara göre çok daha az yanılmışız.Ortak doğruyu yakalaya bilirsek önümüzdeki günlerde rekolte tartışmalarını geride bırakacağız

Üretici’nin ve Tüketici’nin Gözü Havada..

Üretici’nin ve Tüketici’nin Gözü Havada..

Son günlerde Sibirya’dan gelen karla birlikte, 300 rakımın üzerinde olan yerlerde kısmi zararlar oluştu. Geçen yıl da yaşanan don olayı ile birlikte fındığın 4/3’ü zarar gördüğü için dolayısıyla üretici ve tüketici olarak gözümüz tabiri caizse havada. Ama şuan korkulduğu gibi bir zarar oluşmadığını Tarım il müdürü açıkladı ve gerçekleşen bir don olmadığını ifade etti.

Çocuk İşçiliği’ni Türk Fındığını Sabote Etmek İçin Kullanıyorlar

Güneydoğudan gelen ailelerin çocuklarını bırakıp buraya gelme imkânları yok. Çocuklarıyla gelen işçiler yabancı bir yere gelmenin bir cesaretsizliği ile çocuklarını çadırlarda bırakıp bahçeye gitmek yerine onları da alıp bahçede bekletiyorlar. Ama yurtdışında Türk fındığını sabote etmek için çocuk işçi kullanılıyor diye bir baskı altına alıyorlar. Aslında bu Türkiye’nin sosyal gerçeği. Ve buda kötü niyetli bir şekilde kullanılıyor. Ülkemize ve fındığa bir çamur atıldı ve bunu temizlemek için bir takım çalışmalar yapıyoruz.

Lisanslı Depoculuk Arz Baskısını Ortadan Kaldıracaktır

Lisanslı depolarda Ağustos Eylül ayında piyasaya arz eden ürün çok bol olduğunda bir takım sıkıntılar var.Birincisi yaşlı insanlar evinde fındığını bekletmek istemiyorlarsa zorlanıyor..Bu anlamda emanetin piyasaya inmesi sektörün uzun yıllardır sorunlarından biridir.Fındık ticaretinde fındık üreticisi arar fındık ticareti yapan firmaları aracınızı gönderin fındığınızı alın der.Firmalarda fındıkda teknik olarak sıkıntılar olsa bile bir şekilde alırlar.Bu sistemin dışında bu tarz kolaylıkları sağlayamadığı için Lisanslı depoculuk maalesef başarılı olamadı.Ama lisanslı depo kesinlikle olmalıdır.Vatandaş ihtiyacı olmadığı fındığını oraya götürmelidir.Buda piyasaya arzı engelleyecektir.İkincisi ise vatandaş malını satmak istemiyorsa lisanslı depodan aldığı belgesiyle gidecek kredi kullana bilecek.Bu da ürünün piyasaya fazla baskı yapmasını engelleyecek.Ürün’ün değeriyle satılması açısından Lisanslı depolar,ürün Borsaları üreticiyi rahatlatacak,emaneti ortadan kaldıracak ve arz baskısını da ortadan kaldıracaktır.

210 Bin Ton İhracat Hedefliyoruz

Şu anki gidişata bakıldığında ortalama 210 bin ton civarında bir ihracatımız olacağı görülüyor. Geçtiğimiz sezon dünyada en çok fındık üreten Ordu’da fındık olmadı.2 milyona yakın bir rakam Ordu ekonomisine girmedi. Bu çok ciddi bir rakamdır çünkü Ordu’nun böyle bir gücü yoktur. Umuyoruz bu sezon bu sıkıntıyı yaşamayacağız.

Ordu’nun Limanı Karşılayacak Bir Sanayisi Yoktur

Ordu bir sanayi ili değildir. Ordu’nun bu anlamda bir limana çok ihtiyacı vardır. Özellikle 2-3 tane firmamızın buna ihtiyacı var ama Ordu’nun genel olarak bir limanı karşılayacak bir sanayisi yok. Ordu ekonomi anlamında son 10 yıldır hayalini bile kuramayacağız hızlı bir gelişme gösterdi. Turizm bu anlamda bizi daha iyi bir noktaya taşıyacak sektördür.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar