Termal turizmin değişmeyecek adresi Sulusaray

Türkiye’de “kaplıca ve sağlık turizmi” denilince ilk akla gelen şehir olan ve “kültür turizmi” ile de ön plana çıkan Tokat’a bağlı Sulusaray; termal tesisleri, tarihi-doğal güzelleri ve yöresel lezzetleri ile kış turizmin gözde merkezleri arasında yer alıyor.

info@karadenizekonomi.com / 24.12.2019

Termal turizmin değişmeyecek adresi Sulusaray

Bereketli topraklar şehri olarak bilinen Tokat ve çevresi, Anadolu’nun pek çok yerinde olduğu gibi pek çok medeniyete de kucak açmıştır. Neredeyse 6 bin yıl geriye giden tarihinde 14 ayrı devlet ve birçok beyliğin bu topraklarda egemen olduğu bilinmektedir. Öyle ki; Hitit ve Frig medeniyetlerinin uzantısı olan yerleşim alanlarında M.Ö. 2 bin 500 yıllarına tarihlenen yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına ilişkin izlere de rastlanmaktadır. Hatta İç Anadolu yaylalarını aşamayan İon kültürü M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren kolonileri ile birlikte Karadeniz'den Polemonion (Ünye) ve Amisos (Samsun) yolu ile Komana’ya (Tokat) gelmiş, güneydeki geleneksel "Kapadokya" ve doğudan gelen Pers kültürü ile bu topraklarda kaynaşmıştır.Bunca farklı kültüre ev sahipliği yapan kentte son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız bir antik kentin varlığından söz ediliyor. Tokat, Yozgat ve Sivas illerinin kesişiminde bulunan Sulusaray ilçesi dönemin en büyük şehirlerinden Sebastapolis’in üzerinde kurulu adeta. 2 bin yıldır yaşamın devam ettiği kent, aynı zamanda o dönemin Karadeniz Bölgesi’ndeki en büyük 5 şehrinden biri olarak karşımıza çıkmakta. Antik kentin bir başka özelliği de Roma döneminde çok az şehrin sahip olduğu para basma yetkisini de üstlenmiş olması ki bu da zenginliğin göstergesi sayılabilir.

 

Roma döneminin ticaret güzergâhında

 

Latincede "büyük azametli şehir" anlamına gelen Sebastapolis’te ilk kazı çalışmaları 1987 yılında başlar. Tokat Müze Müdürlüğü’nce yapılan kurtarma ve sondaj kazıları sonucunda elde edilen verilerle daha önce ortaya çıkmış bulunan mimari parçalar değerlendirildiğinde kentin, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmaktadır. Tokat şehir merkezi sınırlarında bulunan Comana Pontica antik kentinde yapılan yüzey araştırmaları sonucu ele geçen buluntularla Sebastapolis buluntuları ile büyük benzerlikler göstermektedir. Bu da söz konusu iki şehrin aralarında yakın ilişkiler bulunan çağdaş iki yerleşim alanı olduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca Sulusaray'ın yaklaşık 3 km. güneyindeki Ilıca Köyü yakınlarındaki Asklepion olması muhtemel, tabanı mozaiklerle kaplı bir yapı açığa çıkarılmıştır. Roma Dönemi'nde önemli ticaret yolları üzerinde bulunan Sebastapolis antik kentinin çok küçük bir bölümü açığa çıkarılabilmiştir.

 

Yer altından fışkıran sağlık

 

Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan iki bin yıllık geçmişe sahip Bizans dönemi hamam kalıntıları ve sıcak su kaynağının bölge için tarihsel süreçteki önemini de ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’nin en eski kaplıcalarından birisi buradadır. Tokat Sulusaray Termal Tesisi proje alanında yer alan ve 1980’lerde aktif olarak kullanılan, zamanla terk edilerek atıl durumda kalsa da bölge halkının belleğinde anı olarak yaşayan apart, hamam ve otel yapılarının yeniden ele alındığı proje bölgenin sağlık turizmi merkezi olmasına zemin oluşturacaktır. 53 derece çıkış sıcaklığına sahip olan termal su içeriğinde bulunan 2137 mgr/lt toplam mineral değeriyle türevlerinden net bir şekilde ayrılmaktadır. Öyle ki; 2017 yılında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Bilge Hilal Çadırcı tarafından yürütülen bir bilimsel proje araştırması, söz konusu kaynak suyunun cilt kanserine neden olan melanoma hücrelerini önemli ölçüde ortadan kaldırdığı saptanmış, suyun çıkış kaynağından etken madde elde etmek suretiyle ilaç elde etme çalışmaları başlatılmıştır. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ

 

 

 

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar