Türkiye’de üretim değil imalat ekonomisi var

“Parçaları birleştiren bir sanayi yapılanmasıyla başka ülkelerin ekonomilerine can veren bir ülke konumuna gelen Türkiye’nin ihracatı aslında bizi fakirleştirmektedir.”

info@karadenizekonomi.com / 9.08.2021

Türkiye’de üretim değil imalat ekonomisi var

Bu sözler, Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda genel yayın yönetmenimiz Murat Gürsoy’a konuk olan EkonomiTube TV kurucusu ekonomist Sami Altınkaya’ya ait. 2015 yılından itibaren Türkiye’nin ihracat rakamlarına serbest bölgelerde yapılan ticaretin eklenmesine eleştiriler getiren Altınkaya, “kendi topraklarımız içinde bir demir kapıdan diğer demir kapıya geçişi ihracat olarak sayıyoruz. Dolayısıyla aylık ortalama 16 milyar dolar denilen ihracat rakamları gerçeği yansıtmıyor. Bu ortalama olsa olsa 9 milyar dolardır. Öte yandan büyüme rakamları ile enflasyon arasında da çelişkiler var. Hızla büyüyen bir ülke eğer kalkınarak ve üreterek büyürse enflasyonu yüksek olmaz. Ama bizde tam tersi. Hem borçlanarak hem tüketerek büyümeyi gerçek büyüme olarak tanımlıyoruz” dedi.

İhracat rakamları ne kadar gerçekçi

İthalat ile ihracat arasındaki farkı anlatan cari açık hesaplamalarında ihracatın gelir, ithalatın gider kalemini yansıttığını ifade eden Altınkaya eğer ithalat ihracattan fazla ise bunun ticarete zarar yazacağını söyleyerek, “şu anda Türkiye’nin dış ticareti zarar ediyor” dedi.

2021 yılına gelindiğinde hedef 214 milyar dolar olarak revize edildi diyen Altınkaya; “Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü Türkiye’nin fakirleştiren cinsten bir ihracatı var. Birim fiyat maliyetinin altında iş yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin kilogram fiyatı iki doları bulmuyor. Geçen yıl 169.5 milyar dolar ihracat, 219.5 milyar dolar ithalat yapıldı. 49.8 milyar dolar dış ticaret açığı verildi. İhracatta dışa bağımlılık neredeyse yüzde 80’lerde. Hammadde ve enerjide de dışa bağımlıyız. Tek çıkış yolu katma değerli ürün ve hizmet üretmek ama bizde katma değer üreterek ihracat yapılmıyor. Örneğin otomotiv sektöründe tüm dünyanın taşeronu biziz. Sektörün en önemli parçalarını biz üretiyoruz. Bu da çok önemli ama henüz bir otomobil markası ortaya çıkaramıyoruz. Tasarımı İtalyan ve modeli Alman olan bir otomobili biz üretiyor olamayız” ifadelerini kullandı.

Yangın uçakları neden hangarda?

Her duyarlı vatandaş gibi ülkemizin ciğerlerini dağlayan orman yangınlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Altınkaya, “değişen küresel iklim koşullarına ayak uyduramadığımızı bir kez daha gözler önüne serdi. İtalya, Yunanistan ve İspanya gibi pek çok Avrupa ülkesi benzer yangınlara karşı önlem almayı başarırken ülkemizde yangınlara yeterince müdahale edilememiş olmasını sorgulamalıyız. Yunanistan’da 38, Fransa’da 26, İtalya’da 19, İspanya’da 74 yangın söndürme uçağı varken ormanlarla bu kadar iç içe olan ülkemizde yangın söndürme uçaklarının hangarlarda bekliyor olmasını anlamakta zorlanıyorum” dedi. (ÖZEL HABER- REŞAT GÜNGÖR)

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar