Gürdoğan: ‘’Sektörü ileri taşıyacak firmalara üretim alanı tahsisatı yapılsın’’

Türkiye’nin su ürünleri ihracatında ilk 10 ülkeden biri olması gerektiğini ifade eden DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Rant kovalayan kesimlere değil sektörü ileri taşıyacak firmalara üretim alanı tahsisatı yapılsın” dedi.

info@karadenizekonomi.com / 22.09.2022

Gürdoğan: ‘’Sektörü ileri taşıyacak firmalara üretim alanı tahsisatı yapılsın’’

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında ilk 10 ülkeden biri olması gerektiğini ifade etti. Gürdoğan, “Rant kovalayan kesimlere değil sektörü ileri taşıyacak firmalara üretim alanı tahsisatı yapılsın” çağrısında bulundu.

2022 yılının Ocak-Ağustos döneminde Doğu Karadeniz Bölgesi’nden gerçekleştirilen su ürünleri ihracatı yüzde 40 artışla 78 milyon 466 bin 238 dolara ulaşırken Trabzon’un su ürünleri ihracatı ise yüzde 90 artışla 45 milyon 737 bin 402 dolar olarak gerçekleşti.

Geçtiğimiz yılın Ocak-Ağustos döneminde bölgeden 13 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirilirken 2022’nin aynı döneminde 19 farklı ülkeye ihracat yapıldı. Trabzon’un su ürünleri ihracatında Uzak Doğu etkisi hissedilirken, Vietnam, Japonya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin başı çektiği Uzak Doğu ülkelerine ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 135 artış yaşandı.

“KATMA DEĞER ARTIYOR”

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan sektörün her geçen yıl pazar çeşitlendirme anlamında önemli yol kat ettiğini ve ürettiği katma değerin her geçen gün arttığını belirterek; “İhracat rakamları incelendiğinde değer artışının miktar artışından fazla olduğu ve kilogram başına ihracat değerinin yükseldiği, dolayısıyla katma değerin arttığı açıkça görülüyor” şeklinde konuştu.

Yaşanan bu olumlu gelişmelere rağmen, sektörün en önemli ihraç kalemi olan Türk Somonu yetiştiriciliğinde halen bürokrasi ve kamu kurumları kaynaklı sorunların bulunduğunun altını çizen Gürdoğan; yurtdışından büyük talep alındığını ancak kafes sayısı ve kapasitenin bürokratik engeller nedeniyle talebe oranlı olarak artırılamadığını ve mevcut üretimin talebi karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.

“28. SIRADA YER ALIYORUZ”

Dünya geneli su ürünleri ihracatının 140 milyar dolar olduğunu, en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 10 ülkenin dünya su ürünleri ihracatının yüzde 51’lik kısmını elinde tuttuğunu, ilk sırada yer alan Norveç’in ise dünya su ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 10’luk kısmını tek başına gerçekleştirdiğini ifade eden Gürdoğan, Türkiye’nin yaklaşık 1,4 milyar dolar ihracatla dünya su ürünleri ihracatında 28. sırada yer aldığını hatırlatarak; 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizin su ürünleri üretim ve ihracat potansiyelinin yeterince değerlendirilmediğinin altını çizdi ve ülkemizin en fazla su ürünleri ihracatı gerçekleştiren ilk 10 ülke arasına girmesi için stratejik çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

“BÜROKRATİK ENGELLERDEN BIKTIK”

Ülke ve Doğu Karadeniz Bölgesi ihracatına önemli katkı sağlayan Türk Somonu yetiştiriciliğinin artırılması için girişimlerde bulunulduğunu ancak, yatırım yapmak isteyen ihracatçının büyük sorunlarla karşılaştığını ifade eden Gürdoğan, kafes kurulumu için izin alma aşamalarının anlamsız prosedürlerle zorlaştırıldığını, ÇED raporu süreçlerinin ihracatçılarımızı canından bezdirdiğini ifade ederek; bazı ihracatçıların bu bürokratik engellerden bıktığı için yatırımlarını komşu ülkelere kaydırma kararı aldığını belirtti.

Bununla birlikte balıkçılıkla ilgisi olmadığı ve herhangi bir üretim-işleme tesisi bulunmadığı halde bu üründeki talebi görüp sektörün başarısından nemalanmaya çalışan kesimlerin ağır baskıları ile izin süreçlerinin tıkandığını ve denizlerde üretim yapılabilecek bir çok yer tespit edilmesine rağmen, baskılar nedeniyle bu üretim yerlerinin ihracatçıya tahsisinin yapılamadığını ifade eden Gürdoğan, mevcut potansiyelle kısa sürede 1 milyar dolarlık döviz girdisi sağlayacak olan sektörün önünün kesilmesinin ülke ve bölge ekonomisine büyük darbe vurduğunu belirtti.

Bu nedenle acilen kafes yetiştiriciliğinde kapasite artırımına gidilmesi ve  meşakkatli yatırım ve ruhsatlandırma süreçlerinin sadeleştirilerek üretici ve ihracatçıların önünün açılması gerektiğinin altını çizen Gürdoğan, ihale yoluyla kiralanan üretim alanlarının rant yaratmasının önüne geçilerek üretim tesisi olmayan sadece rant kovalayan kesimlerin ihalelerden uzak tutulması gerektiğini ve parası olana değil sektörü ileri taşıyabilecek donanıma sahip üreticilere tahsisat yapılması sağlanacak şekilde düzenlemelerin hayata geçirilmesinin elzem olduğunu ifade etti.

“SU ÜRÜNLERİ OSB ŞART”

Bunlarla birlikte Norveç benzeri bir kümelenme modelinin uygulanmasının da şart olduğunu belirten Gürdoğan, Sürmene Çamburnu eski tersane alanında içerisinde balık işleme ve soğuk hava depolarının yer aldığı bir Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesinin kurulmasının büyük önem taşıdığını ve bu amaçla bakanlıklarla gerekli görüşmelerin sürdürüldüğünü aktardı. Gürdoğan geçtiğimiz günlerde imzaları atılan “Kapalı Devre Yumurta Üretim Tesisi” yanında, küçük-büyük tüm üreticilerin yararlanacağı işleme ve depolama alanları ile her firmanın ayrı ayrı tesisler kurmasına gerek kalmaksızın maksimum faydanın sağlanacağı, yurt dışından getirilecek deneyimli personeller vasıtasıyla eğitimler verilerek Türk Somonu’nun nihai ürün olarak ve ülkemize daha yüksek katma değer bırakarak ihraç edilmesinin sağlanacağını, kurulacak soğuk hava tesisleri sayesinde firmalarımızın artık ürünlerini ilave maliyetler katlanmak suretiyle başka illerdeki depolara nakletmek durumunda kalmayacağı bir Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi’nin hayata geçirilmesiyle sektörde önemli bir ivme kaydedileceğini dile getirdi.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar