ESRA AKYAZI KALAFAT: HER YAPIYA MİMAR ELİ DEĞMELİ

“İç mimarlık sorunlu yapıları güzelleştirme anlamına geliyor. Kendimi bu konuda estetik doktoru benzetmesi yapabilirim. Aslında çirkin yapı yoktur güzelleştirilmeyen yapı vardır. Ben her yapıya mimar eli değmeli''

info@karadenizekonomi.com / 6.11.2017

ESRA AKYAZI KALAFAT: HER YAPIYA  MİMAR ELİ  DEĞMELİ

Ordu’da yükselen inşaat sektörüne paralel olarak iç mimarların katkısı da mekânlara değer katıyor. Bu sayımızın konuğu olan Ordulu iç mimarlar Esra Akyazı Kalafat ve Taner Kalafat MEEK Yapı başta olmak üzere birçok yapının inşasında iç mimar olarak rol almışlar.Esra Akyazı Kalafat’a iç mimarlığın anlamını, katkı verdikleri projeleri, Ordu’daki yapılaşma trendini, mekan tercihlerini ve Ordu’nun kent estetiğini sorduk.

-Esra Hanım, sizi tanıyabilir miyiz?

-1982 Ordu doğumluyum. İlkokul,ortaokul, liseyi Ordu’da okudum. Tasarıma babamın da etkisi ile ilgim çok küçük yaşlarda başladı. 16 yaşımda ikenİtalya’da düzenlenen Moda ve Tasarım üzerine yapılan uluslararası bir tasarım yarışmasında 3 Türk tasarımcısından biriydim ve yarışmayı kazandım. Tabi bu başarı beni dahada heveslendirdi. Sonra Yeditepe İç Mimarlık bölümünü kazandım ve okul ikincisi oldum. İç mimarlıkla birlikte Mimarlık Fakültesinde Mimarlık üzerine de yan dal yaptım; üniversite eğitim sürecinde de iki tasarım yarışması kazanarak tasarım ödülü aldım. Babamın vefatı üzerine Ordu’ya döndüm; aslında İstanbul’da iyi giden vizyonum vardı…2008 yılında eşim Taner beyle birlikte profesyonel bir ekip olarak iş hayatına atıldık.

-Hangi projelerde imzanız var?

-Birçok projede yer aldık. EskiOrduspor tesislerinin yenilenmesi, Padya Otel alt kat yenileme projesi, Leman Kültür iç dekorasyon uygulama, Giresun Çocuk Hastanesi, Fatsa AVM’nin çocuk oyun parkı proje…v.b.Tabi Meek Yapı’nın dış mimari, iç dekorasyon ve sosyal tesis alanında görselleştirme çalışmalarına devam ediyoruz.. Bunlar belli başlı projelerimiz. Bunun haricinde sayısız konut projelerimiz oldu. Ordu’da sektör diğer illere göre daha çok konut ağırlıklı çalışıyor.

-Ordu’da yapılaşma özellikle dış mimari açısından ne durumda?

-Şehir planlamacısı değilim, yaşadığım şehirde yaşayan biri olarak gözlemlerime göre büyük eksikliklerimiz var. Bugünkü mimari yapıyı çok eleştirmek istemem ama eski Ordu’muza ait Ordu evlerin daha geliştirilmiş olması lazım. Doğal yapıyı bozmamalıyız... Belediyemizin hazırladığı çalışmalar yapıyor bunu takdir ediyoruz fakat Dış cephede yapılan boya ve mantolama dışında bahsettiğim konularda ortaya büyük bir uyumsuzluk çıkıyor. Alelade grilere beyazlara boyanıp da ahşapla kullanılıp geçmektense önce Ordu halkı olarak bilgilendirilseydik daha iyi olurdu, diye düşünüyorum. Herkes kendi kafasına göre değil de keşke bir plân dahilinde hareket edebilseymiş bu proje çok daha iyi olurmuş. Bu konuyla ilgili bir proje yarışması düzenlenebilirdi Orduda çok değerli mimarlarımız tasarımcılarımız var.Belediyemiz bir yarışma hazırlasa Bu düzenleme beğeni alır mı almaz mı diye sorulabilirdi ?

-Yaylaların, kırsal yerleşkelerin durumu nasıl?

-Yaylalarımız da aynı şekilde. Orada doğal bir yapı var; ahşap bungalov evler , taş,doğal yapı malzemelerinden yapılan yapılar en doğru yapılardır.. Oraya betondan yapılmış bir kütlesel yapı aykırılık oluşturur. Doğanın yapısını bozmamak lazım. Ordu içinse,bizim bulunduğumuz kesim kıyı kesimi ve denize yakın binalar alçakta olur yukarıya doğru çıkıldıkça yükselir.

-İç mimarlık nasıl tanımlanıyor, işlevi nedir?

-Mimari yapının tüm unsurlarını dikkate alarak bir iç mekan tasarlama sanatı ve bilimin dengelenmesidir.İç mimarlık her türlü kapalı ya da yarı açık mekanı,o mekanın işlevine uygun bir biçimde ,strüktürel ve estetik değerleri göz ardı etmeden düzenlemektedir.Kısaca tanımlarsak ‘İç mimarlık mekana anlam katma sanatıdır.’İşlev olarak ve detaylandırcak olursak her türlü yapının (konut,konaklama mekanları ,tarihi mekanlar,ticari mekanlar,sosyal yapılar v.s)İç mekan düzenlenmesinden iç mekan mobilyasından ,aydınlatmasına kadar..)Bunların yanında fiziksel gereksinimler(sıcaklık,nem ,ışık,ses,…v.s)ve psikolojik gereksinimler(estetik ,davranış yaşayış biçimi..v.b)dikkate alınmalıdır.

-Mesleğinizi ve işinizin özelliğini sektör ve kullanıcılar anlayabildi mi?

-İç mimarlığın anlamı yeni yeni anlaşılıyor.Önceleri müşterilerim koltuk aldım hadi salona yerleştirelim şeklinde bakıyordu Ben Ordu’ya 2007 senesinde geldim, Yıllarca piyasada beni bir dekoratör gibi, ya da mobilya çizimcisi gibi gördüler. Oysaki bizim işimiz herkesin yaşam alanlarına göre fonksiyonel çözümler bulmak .

-İç mimari de öncelik nedir?

-Yaşam alanlarını değiştirirken biz önce kullanıma sonra estetiğe göre şekil veriyoruz. Her vücut yapısı farklıdır ve her beğendiğiniz şeyi giyemezsiniz.Yapıda buna benzerdir her gördüğün tasarım o yapıya uygun olup olmadığına karar verilmelidir?

-Bizim insanımız Japonlar gibi dar mekânlara neden sığamıyor? Neden büyük daireler yapılır?

-Japonlarda minimalizm akımı ‘ne kadar az okadar çok’ felsefesini benimseyen Zen budizmi ile bir araya geldiğinden Japonya’da gitgide etkisini arttırmaktadır.Yoğun iş temposu ve depreme karşı yapılan paslanmaz çelik,brüt beton dar mekanlarda yaşamak yaşam şekilleri olmuştur.Rusya’da her evin içinde kütüphane olması İngiltre’deki cotswolds ‘daki country yaşam,…v,b. herkesin yaşam şekli ,biçimi ve iklim şartları toplumun yaşam şeklini oluşturmaktadır.Apart,stüdyo daire proje modelleri İnşaat firmalarına hazırlamaktayız ,üniversite ve resmi kurum çalışanların sayısı arttıkça kısa zamanlı Ordu’da kalmaları için aranılan daire tipi olacaktır. Ama Ordu’nun kendi yerleşik hayatında, çekirdek bir aile olsak bile büyük alanlarda yaşamayı tercih ediyoruz. Çünkü evinde zaman geçiren kesim fazla. Konuk kültürümüz, gün toplantıları derken bu bizi biraz daha evcil yapıyor. Hal böyleyken alışkanlıklarımız ve yaşam kültürümüz noktasında büyük metrekare evler bir ihtiyaç oluyor. İç mimaride ise Ordu’da genelde Country modeller hakim.

-Bir yapının nasıl olacağı konusunda nihai söz sahibi kim oluyor. Müteahhit mi, mühendis mi, mimar mı?

-Yaşam alanlarını müteahhitler belirliyor. Yani o dönemin satış trendi neyse ona göre yapılar oluşturuyorlar. Pazarlama iç güdüsüyle hareket ediyorlar trend de tamamen bölgesel kullanıcıya göre oluşuyor.

-Ordu’ya Botanikpark yapıldı, bitti ama halka açılmadan üzerine şehir hastanesi plânlandı. Ordulu olarak bu tercihi nasıl yorumluyorsunuz?

-Botanik bahçesine baktığımda Singapur aklıma geliyor. Dünyanın en güzel botanik bahçesi. Yeşili olmayan ölü bir yatırımdansa böyle bir park görmek isterdim açıkçası. Botanikbahçesi ile entegre olmuş çocuklarında gezebileceği gölleri ve hayvanat bahçesi eklenmiş bir proje olabilirdi. Bir alanı çevirip birtakım ağaçlar dikmekle botanikparkolmuyor. Yenilenebilir enerji sistemi kullanılarak bitkilerin bakımı bile yapılabilirdi. Gerçekten tasarım gücü yüksek olan teknik mühendis yada mimar arkadaşlara ihtiyacımız var.

-Genç mimarlara tavsiyeniz…

- Ne olursan ol eniyisi ol !!! Hangi mesleği seçersek seçelim en iyisini olmaya çalışmalıyız. Bence iyi bir iç mimarın hem resim bilgisine ve yeteneğine, hem heykel bilgisine ve yeteneğine, malzemelerin içerik bilgisine, iyi bir teknik bilgiye, görme becerisine, tasarım gücüne, yeterli derecede kültüre, dönem ve üslup bilgisine, empati algısına vb..... bir çok yeteneğe ve donanıma sahip olan ya da olabilecek kişiler iç mimarlığı seçmelidir.

-Teşekkür ederiz…

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar