Bir örnek:‘’Ev Kadınlığını Yeniden Yücelt‘’ (Make House Wifes Great Again) ABD’de ortaya çıktı. Hareketin akıl daneleri Trump’ın gelini Lara ve ABD Başkan Yardımcısı Vance’in eşi Usha.

‘’Seni Eve Kapatacağım!‘’ diyecek halleri yok… ‘’ABD  Geleneksel Kadınları Hareketi’’demişler.

Biz buna ‘’hareket’’ değil, ‘’ proje’’ diyelim.

Bu ‘’proje’’  Trump‘ın el kitabı olarak kullandığı  ‘’ Project 2025’’ de birebir yazılı. Burada yazılı olanlar,‘’kılavuz’’.

2020’de filizlenen bu projeye bağlanan kadın sayısı belli değil.

Bir fikir verme adına, projenin ilk ortaklarından Hannah Nee Leman, 8 çocuklu. Elektronik ortamda 9 milyon takipçisi var.

‘’Analık Yardımı Yapmayan’’ dünyadaki 6 ülkeden biri olan  ABD‘de kadınların % 80’i faal işgücü. Böylesi bir ülkede ‘’geleneksel hiristiyanlık’’ uygulamasıyla  kadınların  sadece doğurması isteniyor.

Adeta toksik bir dişilik. 

Bu hareketin beyaz derili olduğunu söylemeye  gerek yok. Dini eğilimleri derin, her gün kilisedeler.  Ayinde başörtüsü kullanıyorlar.

Eklenesi 2 özellik daha var: Hareket, aşırı sağ olarak biçimleniyor, hatta yer yer ırkçı. Bunun tamamlayıcı olacak, antisemitler.

Sorulası soru şu: Eve kapanıp salt çocuk doğurup, ‘’beyine’’ hizmet edecek kadın  bunun parasını nereden bulacak?

Bunun cevabını ‘’veren’’ yok…

Hareketin öncülerinden  A.K.Petritt 2024’de ‘’ Bu hareket  anlamını yitirdi ve kadınlar  bunu finanse edemez ‘’ diyerek, bu hareketi terk etmesi, bir şeyler söylüyor.

Bütün bu anlatılanlar dünya örneğine çok benzemiyor mu?

Dediklerinden yola çıkarak, otoriter rejimlerin birbirinden kopya çekerek uyguladığı misilleme, kadını kamusal yaşamdan silme  gayretleri, hepsi hepsi…

Ayvalık Film Festivali’nin davetlisi Serra Yılmaz’ın sözleriyle ‘’Yüreğini ve Vicdanını Yitirmiş Bu Zamanda ‘’,

AİMA Viyolonsel Masterclass Konseri sonrası bizleri selamlayan;

Asya(d.2008) 

               Balkız(d.2009)

                          Belit(d.2009)

                                Beril(d.2009)

                                       Nehir(d.2008)

                                                Defne (d.2011)

                                                        Nehir(d.2008)

                                                               Doğa(d.2008)

                                                                    Tuan(d.2008)

 

sadece bizleri değil, geleceğe olan umudu da selamlamıyor mu?

 

Yaşar Kemal usta diyor ki: Musa Anter dünyaya hep iyilikle bakan bir kişiydi.En karanlık, en zalim günlerde bile, o hep aydınlık, o hep umutlu, hep inançlı olurdu.(…) En kötü karanlıkların sonunda, en ucunda bir ışık arar, bulur, en yoğun karamsarlıkta  bir umut parlatırdı.