22.05.2023

Kadın istihdamında Türkiye'nin at gözlüğünü çıkarmasının vakti geldi

Türkiye ekonomisi, kadınların yeteneklerini ve potansiyelini tam anlamıyla kullanamadığı sürece, tam bir büyüme ve kalkınma yakalayamaz.

Bu, sadece bir varsayım değil, gerçek bir ekonomik durumdur. Kadınların iş gücüne katılımındaki düşüklük, ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaşmasının önünde bir engel teşkil ediyor ve bu durum, kadınlarla birlikte tüm toplumumuzu olumsuz etkiliyor.

Kadınlarımızın iş gücüne katılımındaki düşüklük, sadece onların değil, aynı zamanda ailelerinin ve çocuklarının ekonomik refahını da doğrudan etkiliyor. Kadınların gelir elde etmesi, çocukların eğitimine, sağlık hizmetlerine erişimine ve genel yaşam kalitesine olumlu katkıda bulunur. Ancak, iş gücüne katılımlarındaki engeller nedeniyle, kadınlarımızın ve çocuklarımızın bu potansiyelden tam olarak yararlanmaları engelleniyor.

Aynı zamanda, kadınların iş gücüne katılımındaki eksiklik, işverenler için de bir fırsat kaybıdır. Çeşitli araştırmalar, cinsiyet çeşitliliğinin iş yerinde daha yüksek üretkenlik, daha fazla yaratıcılık ve daha iyi karar verme yeteneği gibi olumlu sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Bu nedenle, kadınların iş gücüne katılımını sınırlayan engeller, iş dünyasının da büyüme ve yenilikçilik potansiyelini kısıtlıyor.

Kadınlarımızın yeteneklerini ve potansiyelini tam olarak değerlendirebilmek için, eğitimden iş hayatına, sosyal normlardan politikalara kadar geniş bir çerçevede düşünmeli ve harekete geçmeliyiz. Eğitim, çocuk bakımı hizmetlerinin ulaşılabilirliği, cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratma ve iş yerinde ayrımcılığa karşı yasaların daha etkin bir şekilde uygulanması gibi alanlarda önemli adımlar atılmalıdır.

Özellikle kadın girişimciliğinin desteklenmesi, ekonomiye önemli bir katkı sağlayabilir. Kadınların iş fikirlerini hayata geçirmelerine ve ekonomiye aktif bir şekilde katkıda bulunmalarına olanak sağlayan programlar, kadınların iş dünyasında daha büyük bir rol oynamalarına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, kadın istihdamındaki aksaklık, sadece kadınların değil, tüm Türkiye'nin meselesi. Cinsiyet eşitliği, ekonomik büyüme ve refahın önemli bir itici gücüdür ve bu potansiyeli en iyi şekilde kullanmak, hepimizin çıkarına olacaktır.

Bu konuda, politika yapıcıların, iş liderlerinin, eğitimcilerin ve toplumun genelindeki bireylerin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Türkiye'nin büyüme ve kalkınma potansiyelini engelleyen bu durumu aşmak, toplumun her kesiminin ortak sorumluluğudur.

Kadınlarımızın potansiyelini en iyi şekilde kullanmak, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir zorunluluktur. Türkiye'nin tüm kadınlarının, yeteneklerini ve enerjilerini tamamen serbest bırakabilecekleri bir ortam oluşturmak, sadece adil değil, aynı zamanda ekonomik olarak da akıllıca bir tavır olacaktır.

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar