Kurul, Hükümetin teklifini uygun buldu ve memurlara 2024 yılında ilk altı ay için yüzde 15, ikinci altı ay için ise yüzde 10, 2025 için de yüzde ise 6+5 zam yapılması kararlaştırıldı.

Oysa yetkili sendika, memurların gelecek yıl için ücretlerine 2024 için her bir çeyrekte sırasıyla yüzde 35+10+15+10 zam yapılmasını talep etmişti. oranında zam istemişti.

Hükümet teklifi kabul etmemişti.

Bu durumda son kararı, hakem heyetinin vermesi gerekti.

Yasa böyle diyor zira.

Hakem heyeti, daha öncekiler gibi bu son kararı da hükümetin talebine uygun olarak onayladı.

Bir tür noter gibi görev yapmış oldu yani Hakem Heyeti.

Ben demiyorum, hükümete yakınlığıyla bilinen Memur- Sen diyor.

Ben de onlardan öğrendim.

Sahi hükümetin kararını, bir değişiklik yapmadan onaylanacaksa ki, son üç dönemde de aynısı oluyor. Bu durumda Hakem Heyeti gibi bir yapıya ne gerek var.

Sendika, 2024 için her bir çeyrekte sırasıyla yüzde 35+10+15+10 zam yapılmasını talep etmişti.

Sendikanın 2025 için zam talebi de yüzde 25+15 şeklindeydi.

Buna karşın hükümet, 17 Ağustos'taki son görüşmede 2024 için yüzde 15+10, 2025 için ise yüzde 6+5 zam teklif etmişti.

Hakem heyeti hükümetin getirdiği bu teklifi olduğu gibi onayladı.

Bir şey değişmemiş oldu yani.

Eskiler böylesi durumları havanda su dövmeye benzetirlerdi.

Gereksiz bir eylem yani.

12 Eylül'ün faşist cuntacıları, çalışanların grevli toplu sözleşme haklarını tırpanladılar. Böylece hükümetlere yakınlığıyla bilinen sendikalar oluştu.

Oysa kamu çalışanları için hükümetler bir işverendir.

Bu durumda yetkili sendikalar, işvereni olan hükümetle nasıl sıkı pazarlık yapabilir.

Yapamıyorlar haliyle.

İşçi sendikaları için de durum pek farklı değil aslında.

Üç yıl önce asgari ücret görüşmeleri sırasında açık unutulan mikrofonlara yansıyan rezalet, sendikaların günümüzde geldiği durumu özetleyen en çarpıcı örnek olmuştu.

İşçi sendikaları gibi memurlara da sendika kurma hakkı ilk defa 1961 Anayasasında düzenlenmiş memurlara da sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkı tanınmıştı.

Ancak, 1971 yılında devrin cuntacılarınca Anayasa’da yapılan değişiklik sonucunda; memurların sendika kurabilmelerine ve sendikalara üye olmalarına yasak getirilmişti.

Ve fakat.

1993 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 ve 151 sayılı Sözleşmelerinin onaylanmasından sonra 1995 yılında mamurların tekrar sendika kurmalarına ve sendikalara üye olmalarına izin verilmişti ancak, memur sendikalarına toplu pazarlık yapma yetkisi tanınmış olmasına rağmen, grev hakkı tanımamıştı.

Toplu görüşmelerin sonunda anlaşmaya varılamazsa ne oluyor derseniz.

Bu durumda son kararı 6'sı Cumhurbaşkanı tarafından atanan 11 üyeli hakem heyeti veriyor.

Sonuçta hükümetin dediği oluyor yine de ama bir pazarlık yapılmış oluyor.

Hoş işçi sendikalarının grev hakkı var da ne oluyor.

Hükümet grevi belli bir süre için olsa bile bir süreliğine erteleyebiliyor.

Sendikal yapı 12 Eylül öncesi sendikal yapıydı aslında.

Şimdikilere ne kadar sendika denir bilemedim.

Bunca sözün özeti şudur aslında:

Merkez Bankasının yılsonu enflasyon hedefini yüzde 58 olarak güncellediği ülkemizde, memurlar da gelecek yıl için bu yıl emekliler gibi yüzde 25 zamla yetinecekler.