Dünya genelindeki fındık üretim alanlarının 2021’de 1 milyon 39 bin hektar iken, 2035 yılına kadar 1 milyon 170 bin hektara ulaşmasının öngörüldüğünü belirten Arslantürk, bu artışın büyük bölümünün Türkiye kaynaklı olacağını vurguladı. FAO verilerine göre son 10 yıldaki 437 bin hektarlık büyümenin %72’sinin Karadeniz Bölgesi'nde gerçekleştiğini belirten Arslantürk, “Fiyat artışları başka ülkeleri değil, Karadeniz çiftçisini teşvik etti. Bu da Türkiye’nin rekabet gücünü korumasını sağladı” dedi.

2035 Hedefi: 820 Bin Hektar

Türkiye’nin 2021’de 739 bin hektar olan fındık üretim alanının, 2035 itibarıyla 820 bin hektara ulaşmasını beklediklerini ifade eden Arslantürk, İtalya, Azerbaycan, İran ve Gürcistan gibi ülkelerde artışların sınırlı kalacağını kaydetti.

Verimlilikte Gerileme Alarm Veriyor

Üretim alanındaki liderliğin yeterli olmadığını belirten Arslantürk, “2012-2021 döneminde dekara 100 kg’ı aşan verimlilik, son yıllarda ciddi oranda düştü. Bu durum, hem iklim değişiklikleri hem de artan maliyetlerden kaynaklanıyor” dedi.

Yeni Bir Destekleme Modeli Şart

Alan bazlı destekleme modelinin etkinliğini yitirdiğini belirten Arslantürk, sürdürülebilir ve verime odaklı yeni bir destekleme sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. “Fındıkta sadece alan değil, kalite ve verim de konuşulmalı. Üretim maliyetlerini düşüren, kaliteyi artıran politikalarla hem iç hem dış piyasada çok daha güçlü oluruz” ifadelerini kullandı.

“Fındık Stratejik Ürünümüzdür”

Türkiye’nin fındıktaki geleceğini koruması için planlı, sürdürülebilir ve akıllı politikalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Arslantürk, “Bugün sahip olduğumuz alan üstünlüğünü, verimlilikle taçlandırmalıyız. Fındık bizim stratejik ürünümüz. Bu nedenle üreticimizi desteklemek, rekabet gücümüzü artırmak zorundayız” diye konuştu.