İşletmeler, sattıkları ürün ya da sundukları hizmetlerin karşılığını tahsil etmekte zorlanırken, devreye giren hukuki yollar da karmaşık yapısıyla dikkat çekiyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Yavuz Günday, “Her alacak kendi içinde farklı hukuki usullere tabidir. Yanlış adımlar hem zaman kaybına hem de maddi kayıplara neden olabilir” diyerek işletmeleri dikkatli olmaya çağırdı.

İlk Adım: İhtarname ile Uyarı

Alacağını tahsil edemeyen bir işletmenin atması gereken ilk adımın borçluya gönderilecek ihtarname olduğunu belirten Günday, “Bu ihtar hem borçluya son bir ödeme hatırlatmasıdır hem de ileride açılacak dava veya icra takibi için çok güçlü bir delildir. Noter aracılığıyla ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılması gerekir” dedi.

Arabuluculuk Zorunluluğu Göz Ardı Edilmemeli

1 Ocak 2019’dan bu yana, ticari nitelikteki uyuşmazlıklarda arabuluculuk sürecinin dava şartı olduğunu hatırlatan Günday, “Özellikle fatura, sözleşme veya hizmet ilişkisine dayalı alacaklarda doğrudan dava açmak mümkün değil. Önce arabulucuya başvurulması gerekiyor. Aksi takdirde dava usulden reddedilir” ifadelerini kullandı.

İcra Takibinde alacak Türü Belirleyici

Alacağın senetli olup olmamasına göre takip yolunun değiştiğini söyleyen Günday, konuyu şöyle açıkladı:

“Eğer alacak bir kambiyo senedine, yani çek, bono ya da poliçeye dayanıyorsa, kambiyo takibi yoluna gidilir. Bu yol daha hızlıdır ve borçlunun itiraz alanı oldukça dardır. Ancak adi alacaklarda ise genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılır. Her iki durumda da sürelere ve usullere dikkat etmek gerekir.”

İcra Takibinden Önce Arabuluculuk Gerekli mi?

Vatandaşların en sık karıştırdığı konulardan birine de açıklık getiren Günday, “Doğrudan başlatılan icra takiplerinde arabuluculuk şartı aranmaz. Ancak borçlu itiraz ederse ve alacaklı itirazın iptali davası açmak isterse, bu durumda arabuluculuk süreci zorunlu hale gelir” dedi.

“Profesyonel Destek Alınmalı” Uyarısı

Son olarak alacak tahsilinde doğru hukuki adımların önemine dikkat çeken Yavuz Günday, “Gelişigüzel yapılan işlemler tahsilat sürecini uzatıyor, hatta bazı durumlarda hakkın kaybına yol açıyor. Bu nedenle mutlaka alanında uzman bir hukukçudan destek alınmalı” diyerek sözlerini tamamladı.