Perşembe yat limanıyla Karadeniz’in Çeşme’si olacak

İlçe kaymakamı Ahmet Arık, geçimini balıkçılıkla sağlayan, ‘sessiz şehir’ ünvanına sahip ve Ordu’da bacasız sanayinin gelişebileceği en iyi noktalardan biri olarak görülen Perşembe’nin,yakın gelecekte Karadeniz’in Çeşme’si olacağını söyledi.

info@karadenizekonomi.com / 24.06.2019

Perşembe yat limanıyla Karadeniz’in Çeşme’si olacak

Geçimini balıkçılıkla sağlayan, ‘sessiz şehir’ ünvanına sahip ve Ordu’da bacasız sanayinin gelişebileceği en iyi noktalardan biri olarak görülen Perşembe’nin, balıkçılıktaki durumunu, yat limanı hayalini ve turizm potansiyelini, Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta konuğumuz olan ilçe kaymakamı Ahmet Arık’a sorduk. Arık kentin avantajlarıyla kazanımlarını sıralarken önceliği turizme verdi ve Perşembe’nin yakın gelecekte Karadeniz’in Çeşme’si olacağını söyledi.

 

- Neredeyse 6 yıldır buradasınız. Sohbetimize sizin gözünüzden Perşembe nasıl görünüyor? diye sorarak başlayalım istedik…

Ordu ve Perşembelilere öncelikle çok teşekkür ediyorum. Görev sürem boyunca gösterdikleri duyarlılık ve aydın duruşlarına her zaman yakından tanıklık ettim. O duyarlılık ve çevre bilincini sahil yolu yapılırken de gördüm ki yolun bu doğal koylardan geçmesini engellediler. Yaptıkları eylemlerle bu coğrafyanın güzelliği bozulmadı ve yol tünellerle geçilerek bölgekorundu. Dolayısıyla Doğu ve Orta Karadeniz’in en güzel koylarına ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Her kesimden insan bu konuda yani doğayı koruma noktasında duyarlılık gösterdi. Çevre bilincinin bu denli yüksek olduğu aydın insanlar kentinde görev yapıyorum ve bu benim için büyük bir mutluluktur.

-Bir yandan doğal güzelliklerin korunması diğer taraftan da ilçeye yatırım beklentisi. Bu dengeyi nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?

Yatırımların doğal güzellikleri gözeterek planlanması ve yapılması gerektiğini düşünüyorum. Turizm potansiyeli olan bir kentteyiz. Dolayısıyla yüksek ölçekte sanayi bu bölge için zaten mümkün görünmüyor. O nedenle bacasız sanayi olarak adlandırılan turizme önem vermeliyiz. Bunun altyapısı hazır. Allah tüm güzellikleri bu coğrafyaya vermiş. Buraya gelen misafirlerimizin 3-4 katı geçmeyen butik otellerde konaklama yaparak Karadeniz’in tadını çıkarmasını istiyoruz. Bölgemizin yükselen turizm değeri olan Ordu’nun ayrıcalıklı cazibe merkezi de Perşembe olacaktır.

-Bir deniz kentindeyiz ama denizden yeterince katma değer sağlayamadığımız ortada. Bu konuda neler söylersiniz?

Önümüzdeki yıllarda bölgenin bir yat limanı olacağını hayal ediyorum. Denizden daha fazla kazanmak istiyoruz. Geçimini balıkçılıkla sağlayan bir ilçeyiz. Bu konuda da bazı eksikliklerimiz vardı. Denizimizi daha verimli kullanmak için balıkçı barınaklarını rehabilite ettik.

-Sohbetin başından beri anladığımız o ki önceliğinizturizm. Bunun için doğal bir altyapı olmakla birlikte sektör için ara eleman ihtiyacı da söz konusu. Bunu nasıl aşmayı düşünüyorsunuz?

İlçemizde Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nin olmasını bir avantaj olarak görmekteyim. Bir de tarihi kimliğe sahip Vona Oteli var. Önümüzdeki süreçte Vona Oteli’nin bir uygulama oteline dönüşmesi için çalışmalarımız var. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor. Restore edilerek Vona Oteli turizme kazandırmayı düşünüyoruz.

-Ve tertemiz kumsallarınız…

Az önce de belirttiğim gibi oldukça güzel kumsala sahibiz. Efirli’den başlayıp Çeşmeönü, Çamburnu, Çaka, Medreseönü ve Yalıköy’e uzanan muhteşem plajlar.

-Bölgenin sanayi planlamasında da farklılıklar var sanki…

Bu coğrafi dokuya uygun sanayi tesislerine ihtiyacımız var. Ki sanayi çok büyük bir istihdam alanındır. Özellikle balıkçılık sektörü için soğuk hava depolarının önemli bir yatırım olacağını düşünüyorum. Balık işleme tesisleri kurmalıyız. Levrek veya somonu yurtdışına temizleyip satmak yerine işleyip satmak ve katma değer üretmek önceliğimiz olmalıdır. Fileto ve füme gibi katma değeri artıran ürünler olarak satmalıyız. İşte bu noktada Ar-Ge ve inovasyon devreye giriyor. Biz ürünün tamamını burada yetiştirip işleyip market rafına kendi markamızla koyarsak yüzde yüz başarı elde etmiş oluruz. Ürettiğimiz balığı Japonya’ya neden başka bir ilde paketleyip gönderelim. Bunu yapacak kapasitesi var bu ilçenin.

-Balıkçılığın yoğun olduğu bir ilçedeyiz. Perşembe, kafes balıkçılığında da önemli bir yerde mi?

Kesinlikle… Kafes balıkçılığında özellikle somon ve levreki burada üretiyoruz ve Avrupa’ya gönderiyoruz. Sonra oradan işlenmiş halde o balık bize geri geliyor iki katına satılıyor. Bunu neden biz burada işlemeyelim ve markamızı yaratmayalım? Sanayi yatırımlarında bu alana kaymamız gerekiyor. Füme somonu son haliyle Perşembe coğrafi işareti ile satmalıyız.

-Yat limanı bir hayalden öteye ne zaman gerçekleşir.

Denizden yeterince yararlanamayan bir il durumunda olduğumuzu az önce belirttim. Biz bölge olarak avantajlı konumdayız. Zira, turizm alıcı ve satıcıları yeni yerler yeni keşifler peşinde. Tıpkı kayakçılar gibi. Onlar da farklı kayak merkezleri isterler.Yeni destinasyonlar için bulunmaz bir bölge burası. O nedenle yatlarıyla limana demirlediğinde harika küçük şirin yer görmek isteyenler için Perşembe çok uygun. Mersin Mahallesi olabilir veya Perşembe merkez. Ama mutlaka bir kamuoyu oluşturulmalı. Yat limanı hem şehrimize hem Perşembe’mize çok şey katacak. Yazın iki üç aylığına yatlarını buraya demirleyen insanlar buraya bir daha gelmek isteyecekler ve durum bölge ekonomisine ciddi katkı sağlayacaktır.Bacasız sanayiye en uygun yerlerden birisi burası. Üst düzeyde planlanıp düşünülmeli. Neden bu güzel coğrafyamız Karadeniz’in Çeşme’si veya Alaçatı’sı olmasın?

-Ayrıca sessiz şehir unvanına da sahipsiniz. Bu da çevre duyarlılığının göstergesi olsa gerek…

Çevre yolu ve tüneller açılmadan önce Karadeniz sahil yolunun yükünü çeken ilçelerden birisiydi burası. Belki ekonomik anlamdayolüstünde küçük işletmeler için iyiydi ama yoğun trafik ve tıkanıklık tam anlamıyla bir keşmekeşe dönüşebiliyormuş o zamanlarda. Adeta “yol geçen hanı” gibi. Şimdi insanlar buraya daha bilinçle geliyor. Aynı doluluk yine var restoranlarda, ama gürültü yok. O nedenle “sessiz şehir” unvanını hakeden bir ilçeyiz. Sadece Ordu değil Samsun Tokat Trabzon’dan buraya gelen çok sayıda yerli ve yabancı turist var. Bu da doğru bir şeyler yapıldığının göstergesidir. Tekrar söylüyorum. Perşembe gelişimini doğayı koruyarak sağlamalıdır. Doğaya uygun yapılaşma ve doğaya uygun imar planı.

-Tarımsal üretim alanında da eminiz ki yapılacak çok şeyler var bu topraklarda. Siz ne dersiniz?

Mikro klima iklime sahip bir coğrafyadayız. Bildiğiniz gibi bu tanım çevresine göre farklı iklim özellikleri gösteren dar alanları anlatır. Burada limon yetiştiriciliği yapılabilir mesela…

-Beklentilerinize gelelim… Perşembe’nin değerlerine ve iş dünyasına çağrınız da vardır mutlaka…

Öncelikle işadamlarımıza kolaylık versin diyorum. Bir sürü zorlukla mücadele edip risk alıp yatırım yapıyor ve istihdam yaratıyorlar. O nedenle değerlerini bilmemiz lazım. Çok değerli işadamlarımızı var ilçeye yatırım yapan. Bazen bürokratik sıkıntılar yaşanmıyor değil ama bunları aşılabilecek sorunlar olarak görüyorum. Bu konuda biz gereken kolaylığı göstereceğiz. Yeni belediye başkanımızsayın Mustafa Sayım Tandoğan da bu konuda geniş vizyona sahip.

-Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili de bir çözümsüzlük vardı. Sanırım aşıldı. Bu konuda neler söylersiniz?

Küçük Sanayi Sitesi için daha güzel bir yer bulunabilir mi diye araştırmalar yaptık. İlk etapta sanayi sitesi için farklı görüşler ortaya atıldı. Mevcut yere farklı bir şey yapılıp daha başka bir yere taşınır mı diye düşündük uzunca bir süre. Ama istişareler sonuçlandı. Aslında her ilçe için Küçük Sanayi Siteleri gerekir ama mahalle içinde değil de daha dışarıda olabilir mi? Daha çok bunun üzerinde durduk. Sanayi sitesi olarak düşünülen yere yüksekokul olur mu? diye düşündük. Zira geçmişinde eğitime ciddi katkılar sunan ilçenin şu anda yüksekokulu yok.

-Sohbetimize Perşembe ile başladık yine Perşembe ile tamamlayalım. Uzun yıllar burada görev yapan biri olarak nasıl bir mesaj vermek istersiniz hemşerilerinize?

Evet burada 6 yılımızı doldurmak üzereyiz. Üç kişi geldik. Burada dört kişi olduk. Bizim için unutulmaz anılar biriktirdik. Çok açık ve net, güzel ve aydın fikirli, anlayışlı, hakkını aramasını bilen insanlar olarak tanımlayacağım buranın insanını.

Perşembe Kaymakamı Ahmet Arık

Perşembe Kaymakamı Ahmet Arık, 1980 tarihinde Hatay’ın Hassa ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2001 yılında mezun olan Arık, kariyerine Hatay Kaymakam adayı olarak başladı. Kaymakam adaylığı süresince çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmalar yapan Arık, 2004 yılında 6 ay süreyle Aladağ Kaymakam Vekilliği görevinde bulundu. 2005 yılında Fransa’nın Besançon ve Paris kentlerinde Fransız dili, kültürü ve kurumları üzerine çalışmalar ardından asaleten Dereli Kaymakamı olarak atanan Ahmet Arık, Güçlükonak ve Keban ilçelerinde görev yaptıktan sonra 2013 yılından bu yana Perşembe ilçesi Kaymakamı olarak başarılı çalışmalara imza atmıştır. Tarih Öğretmeni Çiğdem Hanımla evli olup, Ahmet Tuna ve Ali Eymen adında iki çocuğu olan Arık, Fransızca ve İngilizce bilmektedir.

YASON BURNU ve KİLİSESİ:

Yunan mitolojisindeki Altın Post Efsanesi'nin geçtiği yer olduğu ifade edilen Yason Burnu, havaların ısınmasıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlamaya başladı. Birinci derece arkeolojik, ikinci derece de doğal sit alanı olan ve doğal güzellikleri ile adından sıkça söz ettiren yarımada, özellikle su sporları ve dalış için tercih edilmektedir. 1868 yılında yörede yaşayan Rumlar tarafından yaptırılan kilise ve bir deniz feneriyle ziyaretçilerini karşılıyor. Karadeniz sahili boyunca üzerinde kilise bulunan tek yarımada olma özelliğini de taşıyan Yason Burnu, piknik alanları, yeşil doğası ve temiz havasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.Antik Yunan Troya'sında meşhur kayıp altın postun kaybolduğu yer olarak bilinmesi özelliğinin yanı sıra burunda yer alan kilise de Ortodoksların dünyadaki en önemli 150 kilisesinden biri olarak kabul ediliyor.

HOYNAT ADASI

İlçenin en önemli tarihi unsurlarından biridir. Eskiden gemicilerin depo ve sığınak olarak kullandıkları tahmin edilmektedir.Martı ve karabatak kuşlarının yaşadığı kuş cennetidir. Tepeli Karabatakların Türkiye’de tek yuva yaptığı yerdir.Türkiye Doğa Derneği tarafından Önemli Kuş Alanı kapsamına alınan Hoynat Adası, Türkiye'de nesli tükenmeye yüz tutmuş tepeli karabatakların yuva yaptığı tek alanı olma özelliğini sürdürüyor. Kimi uzmanlara göre Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde nefes alabilecek, oksijeni bol tek bölge Bolaman-Perşembe arasındadır ve bu nedenle bölge biyo-çeşitliliği çok iyi değerlendirilmeli ve korunmalıdır.

NATO RADAR ÜSSÜ:

Soğuk savaş döneminde ülkemizin farklı yerlerinde kurulan NATO üslerinden en bilineni Adana İncirlik olmakla birlikte Perşembe’deki üs de ilçenin sosyal ve ekonomik yapısı için önemli bir yere sahipti. 1986 yılına kadar NATO Hava Radar Üssü olarak kullanılan askeri alanın zamanla işlevini yitirmiş olması Perşembeliler için bir kayıp olarak görülüyor. O yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilen bölge daha sonra Jandarma Genel Komutanlığına bırakılmıştı.

PERŞEMBE EĞİTİM ENSTİTÜSÜ:

Bugünlerde Perşembe Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi olarak faaliyet gösteren ve ilk 10 okul içinde yer alan okulun tarihçesine baktığımızda okul binasının yapılışının çok eski yıllara dayandığını görüyoruz. İlk olarak 1928 yılında “ Vona Yatı Mektebi”  yani yatılı ilkokul olarak öğretime açılan okul, 1935 yılına kadar bu isimle devam etmiş aynı yıl yatılılık kaldırılarak gündüzlü olarak 1949 yılına kadar eğitime yön vermiştir. 1956-1957 öğretim yılında “Perşembe İlk öğretmen Okulu” olarak yeniden eğitim alanında faaliyete başlayan okul, 1974-1975 öğretim yılına kadar bu şekilde devam etmiştir. 1974-1975 öğretim yılında Perşembe İlk öğretmen Lisesi adını almıştır. 1977-1978 öğretim yılında Perşembe Öğretmen Lisesi’ne ek olarak iki yıllık “Eğitim Enstitüsü” açılmış ve iki öğretim yılı mezun verdikten sonra 1979 yılında Eğitim Enstitüsü kapatılmıştır. Şimdilerde turizm sektörüne yabancı dil bilen, kalifiye ara eleman yetiştiren bir mesleki eğitim kurumu olarak Perşembe Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde öğrenciler ön büro, servis ve mutfak gibi beceri isteyen konularda atölyelerde pratik yapma fırsatı bulmaktadırlar.

 

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar