İş dünyası temsilcileri,“Artık gündem ekonomi olmalı”

Seçim döneminin 2023 yılına kadar kapanmasıyla birlikte,  iş dünyası temsilcileri ekonomik anlamda iyileştirici adımların bir an önce atılması gerektiğini vurguladı.

info@karadenizekonomi.com / 30.06.2019

İş dünyası temsilcileri,“Artık gündem ekonomi olmalı”

Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından açıklama yapan iş dünyası temsilcileri artık asıl gündeminin ekonomi olması gerektiğini sosyal, siyasal, ekonomik ve demokratik standartları daha da yüksek bir Türkiye için, hep birlikte çalışma zamanı olduğunu vurguladılar.

Türkiye’nin içinde bulunduğu istikrarsız durum firmaların yatırım yapmasını engellerken, yatırım yapan firmaların karlarını banka faizlerine yatırması ise ekonomik anlamda bir an önce toparlanılması gerektiğine işaret ediyordu.  Geçtiğimiz ay TİM tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payının geçen yıla göre 49,8 den 88,9’a yükselmesi ve firmaların önceki yıl elde ettikleri karın yarısını,  bu yıl neredeyse tamamını banka faizlerine yatırması Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının en somut örneğiydi. Artık seçim döneminin 2023 yılına kadar kapanmasıyla birlikte iş dünyası temsilcileri ekonomik anlamda iyileştirici adımların bir an önce atılması gerektiğini düşünüyor. Ekonomistler çözüm olarak firmaların güç birliği yapması gerektiğini savunsa da iş dünyası için durum çok daha farklı.

“İş dünyası üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek”

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından yapılan açıklamada,” Firmaların önceki yıl elde ettikleri karın yarısını,  bu yıl neredeyse tamamını banka faizlerine yatırması Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının en somut örneği. Artık seçimlerin 2023 yılına kadar kapanmasıyla birlikte gündemimizi tamamen ekonomiye odaklanmalıyız. Hedefimiz; sosyal, siyasal, ekonomik ve demokratik standartları daha da yüksek bir Türkiye için, hep birlikte çalışmaktır. İş dünyası da bu çerçevede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir.” ifadeleri kullanıldı.

“Ben söylemiştim dönemi bitip biz yapıyoruz dönemi başlamalı”

Artık mazeretlerin bırakılıp ekonomiye odaklanılması gerektiğini vurgulayan Giresun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO)  Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, Seçim dönemini atlattık ama şu anda Türkiye’de ekonomik olarak bir bilinmezlik var. Artık iktidarıyla muhalefetiyle ekonomiye yönelme zamanıdır. Ekonominin o olumlu havasının içine girilmesi gerekiyor. Siyasilerimiz olumlu durumu sağlarsa bizimde beklentilerimiz karşılanmaya başlanacak. Zor bir süreçteyiz devletimiz bu konuda ne yapacak bilemiyoruz. Ama artık bizim beklentimiz ben söylemiştim döneminin bitip biz yapıyoruz döneminin başlamasıdır. Artık mazeretleri bırakıp ekonomiye odaklanılmalıdır. Bu konuyla ilgili ekonomistlerin söylediği şey doğru.  Bugün ki konjektörde zayıflayan firmaları elde tutmak veya faizlerle ve sermaye yetersizliğiyle baş etme için güç birliği yapılması gerekiyor. Ama şirketler bunun için uygun mu ona da bakmak gerekiyor. Çünkü şu an Türkiye iş birliği konusunda pek başarılı bir durumda değil. O yüzden şu an devlet kısa zamanda yapılabilecek çözümlere odaklanmalı. Geçmişteki gibi rahatlıkla bankalardan alınıp kullanılabilen ucuz ve güvenilir kredi ortamının sağlanması gerekiyor.” diye konuştu.

 “Şirket evlilikleri Türkiye’de yerleşmiş bir uygulama değil” 

Yüksek banka faizleri ve sermaye yetersizliği büyük sanayi kuruluşlarının yanında küçük ölçekli kuruluşları da zorlayan bir durum olduğunu belirten Samsun Sanayici ve İş Adamları Derneği(SAMSİAD)  Başkanı İsmail Okutgen, “ Ekonomistler çözüm olarak güç birliği yapılmasını ve çok ortaklı şirketlerin kurulması gerektiğini söylüyorlar. Fakat şirket evlilikleri Türkiye’de yerleşmiş bir uygulama değil.  Evet yapılabilir ama ülkemizde bu durumun yerleşmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Şu an şirket evliliklerine başlansa bile tam oturması için yıllar geçecek. Ama bizim zamana yayılacak değil de daha kısa vadede çözümlere ihtiyacımız var.  Bunun için şirket birleşmesinden ziyade, enflasyon ve faiz düzenlemelerine ihtiyacımız var.  Bir an önce enflasyon düşürülmeli ve bankalar kredi faizlerini azaltmalıdır. Ayrıca kredi garanti fonu sanayiciye daha fazla destek paketleri hazırlamalıdır. Şirket evlilikleri değil bizim şu an ki çözüm yolumuz bunlar olmalıdır.” dedi.

 “Süreç bize yerli üretiminin önemini gösterdi” 

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, “Dünya’da bir ekonomik kriz var. Krizi çok ağır atlatan ülkeler oldu. Banka faizleri çok yüksek 2 liranın üzerine çıktı. Şu koşullarda finansman maliyetlerinin banka faizlerine gitmesi gayet normal bir durum. Yine de biz süreci en az hasarla atlattık. Ekonominin bundan sonra yeni bir enerjiyle daha iyiye gideceğine banka faizlerinin düşeceğine inanıyorum. Döviz fiyatları yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. Enflasyon geçen seneye göre yarı yarıya düştü. Üretimin artık artacağına inanıyorum. Bu süreç artık bize yerli üretiminin önemini gösterdi.  Bundan sonra sanayi ve tarım ürünlerinde kendi kendimize yetmemiz gerekiyor.   Sanayi, tarım ürünleri ve ara malların tamamını biz yaparsak eğer ayağa kalkacağız.  Kendi kendimize yeten milli bir ihracat projesine geçersek eğer her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum. Güç birliğine gelince, Karadeniz Bölgesi’nde şirketlerin yapıları güç birliğine pek müsait değil. Türkiye’de çok ortaklı şirket kültürü tam olarak gelişmedi inşallah zamanla gelişir. Gençlerimiz umarım bu durumu aşabilirler.” şeklinde konuştu.

“Üreten kesimi rahatlatan reformlar bekliyoruz”

Gündemin artık ekonomi olması gerektiğini söyleyen Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkan Vekili Murat Şimşek,  “Sanayici ve iş dünyası büyük bir yük altındadır. Enerji maliyetleri çok yükselmiştir. Ülkemizin tek gündemi ekonomi olmalı ilk 500 de bulunan firmalarımızın karları maalesef bankalara gitti.  Hükümetten üreten kesimi rahatlatan reformlar bekliyoruz.” vurgusunu yaptı.

“Dışa bağımlılığını azaltmalıyız.”

Yerli üretime daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirten BİOAK Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Karaibrahimoğlu, “Seçimler bitti artık gündemimiz ekonomi olmalı. Yerli enerjiye daha fazla önem vermeli, ülkemizin her alanda dışa bağımlılığını azaltmalıyız.” ifadelerini kullandı.

“Her alanda üretim ekonomisine geçmeliyiz”

Artık 4 yıllık seçimsiz bir döneme girildiğini dile getiren Yaşar Group CEO’su Mustafa Polatcan, “ Ülke olarak güçlüyüz. Artık önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir döneme giriyoruz. İş dünyasının önünü açacak reformların gelmesiyle her alanda üretim ekonomisine geçmeliyiz. İhracat yaparak ülkemize döviz getiren sanayicilerimiz ve ihracatçılarımız bu 4 yıllık dönemde ülkemizin kalkınması adına dünyanın her yerine ihracat yapıp yeni pazarlar oluşturarak ülkemizin kalkınmasına ve büyümesine her zaman olduğu gibi destek vermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Üreten kesimin önündeki engeller kaldırılsın”

Bu döneme başarı hikayeleri sığdırmamız gerekli diyen Amasya Un CEO’su Kadir Gür, “Seçimsiz bir döneme giriyoruz. Sanayicimiz, ihracatçımız iş dünyamız ve en önemlisi ülkemiz için bu seçimsiz 4 yıla büyük başarı hikayeleri sığdırmamız mümkün. Yeter ki gündemin tek maddesi ekonomi olsun kalkınma, üretim ve gelişme adına üreten kesimin önündeki engeller kaldırılsın. İnanıyorum ki Türkiye iş dünyası ve reel sektörü ülkemize her alanda yapacağı ihracatla önemli bir döviz girdisi sağlayacaktır.” dedi.

“Orta vadeli reformlara ihtiyaç var”

Sarıgöl Makine Konveyör Yönetim Kurulu Üyesi Semih Sarıgöl, “ Sanayiciler olarak hükümetten beklentimiz 4 yıllık seçimsiz dönemde gündemin tamamen ekonomi olması. Bu dönemde yeni bir gündeme ve orta vadeli reformlara ihtiyaç var. Hükümetin üreten kesimin üstündeki yükleri alması ve önündeki engelleri kaldıracak reform adımları acilen atması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOM

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar