Jeff Bezos’tan Sam Altman’a, Peter Thiel’den Larry Page’e kadar birçok milyarder, ölümü “çözülebilir bir mühendislik problemi” olarak görüyor ve milyarlarca doları yaşlanma karşıtı araştırmalara yönlendiriyor.

Merkezde, Bezos’un desteklediği Altos Labs bulunuyor. Şirket, hücresel yeniden programlama yöntemleriyle yaşlanan hücreleri gençleştirmeyi hedefliyor. Nobel ödüllü bilim insanlarının çalıştığı laboratuvarda, yaşlanmanın tedavi edilebilir bir süreç olabileceğine dair umut verici bulgular elde ediliyor.

OpenAI CEO’su Sam Altman ise 180 milyon dolarlık yatırımıyla Retro Biosciences’ı destekliyor. Şirket, yapay zekâdan da yararlanarak kan plazması temelli gençleştirici tedaviler geliştiriyor. Amaç, yaşın “takvimden değil hücresel canlılıktan” ölçüldüğü bir gelecek.

Daha pragmatik bir yaklaşım sunan Loyal adlı girişim, önce köpeklerde yaşam süresini uzatmayı hedefliyor. Elde edilecek bilimsel sonuçların insanların daha uygun fiyatlı yaşlanma karşıtı ilaçlara erişmesini sağlayacağı düşünülüyor.

Yaşlanma karşıtı arayışlar zaman zaman tartışmalı örneklere de sahne oluyor. PayPal kurucusu Peter Thiel deneysel gen terapilerine yatırım yaparken, girişimci Bryan Johnson gençleşmek için oğlunun plazmasını kendine naklettirmesiyle dünya gündemine oturdu.

Tüm bu çarpıcı örneklerin yanında bilimsel araştırmalar da hız kazanmış durumda. Buck Institute for Research on Aging, DNA hasarı, iltihaplanma ve hücresel iletişim bozuklukları üzerinde çalışarak “ölümsüzlükten çok daha sağlıklı bir yaşam” hedefliyor.

Öte yandan Apple Watch gibi giyilebilir teknolojiler ve Google’ın Verily birimi, hastalıkları ortaya çıkmadan önce tahmin etmeyi amaçlayan sistemler geliştiriyor. Başlangıçta “lüks” görülen bu teknolojilerin gelecekte toplumun geneline yayılması bekleniyor.