Ayakkabı Tabanında Rekabet Daraldı: ‘Asıl Hedef Ayakta Kalmak’

Ayakkabı taban üretiminde 33 yılı aşkın tecrübesiyle faaliyet gösteren Egemen Ayakkabı, sektördeki maliyet baskısı, dış rekabet ve daralan iç piyasa talebine rağmen üretim kapasitesini korumak ve yeni yatırımlarını devreye almak için çalışmalarını sürdürüyor.

info@karadenizekonomi.com / 24.11.2025

Ayakkabı Tabanında Rekabet Daraldı: ‘Asıl Hedef Ayakta Kalmak’

Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz İştar, “Bugün artık hedef büyüttüğümüz bir dönem değil; mevcut kapasiteyi koruyabilmek bile başarı sayılıyor” diyerek sektörün geldiği noktayı özetliyor.

5 Bin m² Üretim Tesisi, Yeni Yatırım Yolda

Amasya Suluova’daki mevcut 5 bin metrekarelik kapalı üretim alanı ile faaliyet gösteren Egemen Ayakkabı, yılbaşından sonra yakın konumdaki 3 bin metrekarelik ikinci tesisini de devreye almaya hazırlanıyor. Bu yeni tesis özellikle yabancı markalar ve gizlilik gerektiren üretimler için yapılandırılmış durumda.

Şirketin hâlihazırda 30 bin adet/gün taban üretim kapasitesi bulunuyor. Ancak İştar, piyasalardaki belirsizlik nedeniyle kapasitenin tam olarak kullanılamadığını vurgulayarak, “Talep geldiği anda aynı gün eski seviyelere çıkabilecek bir esnekliğe sahibiz” ifadelerini kullandı.

 “93’te Vergi Rekortmeni Olan Sektör, Bugün Maliyetlerle Mücadele Ediyor”

Cengiz İştar, sektörün 1990’lı yıllardaki dinamizmi ile bugünkü koşullar arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyuyor:

“93 yılında İkitelli’de ilk 100 vergi rekortmeni arasına girmiştik. O dönem üretim hem keyifliydi hem kazançlıydı. Bugün ise iç maliyetlerin artışı ve Çin merkezli ucuz üretimle rekabet etmek giderek zorlaşıyor.”

İştar’a göre işçilik maliyetleri, vergisel yükler ve dış rekabet fiyat baskısını artırırken; taban üretiminde Türkiye’de 5 dolara üretilen bir parçanın Çin’de 3 dolara satılabilmesi sektörü köşeye sıkıştırıyor.

“İç Piyasa Korunmadan Rekabet Etmek Mümkün Değil”

İştar, küresel rekabet koşullarında Türk imalatçısının desteklenmesi gerektiğini, aksi takdirde üretim gücünün zayıflayacağını belirtiyor. Bazı ülkelerde devletlerin ihracatçıya doğrudan destek verdiğine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Orada devlet diyor ki ‘Sen ihraç et, zararını ben karşılarım.’ Bizde bu model olmadığı için rekabet gücü düşüyor. İç piyasa koruma kanunları olmadan bu fiyat farkını kapatmak mümkün değil.”

Bölgede İş Gücü Potansiyeli Güçlü

İştar, bölgenin önemli bir avantajına da dikkat çekiyor: işçi bulma sorununun olmaması. Merzifon, Amasya, Havza ve Suluova hattındaki geniş nüfusun istihdam açısından ciddi bir havuz oluşturduğunu belirterek:

“İstanbul’da işçi bulmak zor. Ama bu bölgede çalışan potansiyeli yüksek. Bugüne kadar iş gücü konusunda hiçbir problem yaşamadık.”

Şirket çalışanlarının yaklaşık yarısı kadınlardan oluşuyor.

“2025’te En Gerçekçi Hedef: Mevcudu Korumak”

Önümüzdeki yıl için büyük ölçekli yatırım açıklamak yerine risk yönetimine dayalı temkinli bir strateji izlediklerini belirten İştar, sektörün belirsizlik nedeniyle uzun vadeli plan yapmasının zorlaştığını vurguladı:

“Artık önümüzü göremediğimiz için gerçekçi hedef mevcudu korumak. Fiyatların kurtarmadığı bir ortamdayız. 300 bin taban üretimi yapan bir firma için sadece 2 dolarlık fark 600 bin dolar demek. Böyle bir tabloda firmalar ucuz tedarik noktasına yöneliyor. Üreticinin korunması artık bir zorunluluk.”

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar