Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin son açıklamalarını değerlendiren Akyılmaz Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yılmaz, sektörün geldiği noktayı “alarm zilleri çalıyor” sözleriyle özetledi.

“Sadece üretim değil, sermaye de dışarı kaçıyor”

Artan enerji, iş gücü ve finansman maliyetlerinin firmaları yurt dışına yönelttiğini söyleyen Zafer yılmaz, “Sektör nefes alamıyor, rekabet gücünü yitiren şirketler üretim tesislerini Mısır, Bangladeş gibi ülkelere taşıyor. Sermaye kaybı sadece mali değil, insan kaynağında da büyük bir yıkım yaratıyor” dedi.

Yılmaz’ın açıklamalarına göre, sadece Mısır’da üretim yapan Türk firmalarının sayısı 200’ü geçmiş durumda. Türkiye’de kişi başı yıllık iş gücü maliyetinin 15 bin dolar seviyelerinde olduğunu belirten yılmaz, bu rakamın Asya ülkelerinde 2.000–3.000 dolar bandında olduğunu hatırlattı.

“100 bine yakın istihdam kayboldu”

Sektördeki daralma, istihdamı da olumsuz etkiliyor. yılmaz, “Her yıl yaklaşık 100 bine yakın istihdam kaybı yaşanıyor. Bu sadece rakam değil, aynı zamanda bir sosyal yaradır” diyerek devletin acilen müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.

“Finansmana erişim zorlaştı, faiz politikası firmaların belini büküyor. Mevcut koşullarda devam edersek yıl sonuna kadar birçok firma öz kaynaklarını tamamen kaybetmiş olacak. Bu yalnızca şirketlerin değil, ülke ekonomisinin sorunudur.”

TGSD Başkanı da aynı görüşte: “Destek kaçınılmaz”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada sektörün 2023, 2024 ve 2025’in ilk dört ayını zararla kapattığını belirtmişti. Narbay, sektörün sürdürülebilirliği için devlet desteğinin artık “kaçınılmaz” olduğunu söylemişti.

“Üretimi ve istihdamı korumak için şimdi değilse ne zaman?”

Zafer yılmaz son olarak şu çağrıda bulundu: “Türkiye tekstil sanayisi, ülkenin en büyük istihdam ve ihracat kaynaklarından biridir. Bu sektörü ayakta tutmak, sadece sanayicinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Eğer üretimi, iş gücünü ve rekabet avantajını içeride tutmak istiyorsak, artık vakit kaybetmeden somut destek mekanizmaları devreye alınmalıdır.”