Özellikle konaklama tesislerinde çalışan personelin hafta tatili düzenlemelerine getirilen yenilikler, hem çalışanlar hem de işverenler açısından yeni hak ve yükümlülükler doğurdu. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Yavuz Günday, yeni düzenlemenin turizm çalışanlarına esneklik sağlarken işverenlere de operasyonel avantajlar sunduğunu vurguladı.

Tatil günleri artık esnek

Yeni düzenlemeye göre turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde görev yapan çalışanlar, hafta tatillerini artık yazılı talep ya da onayla, hak ettikleri günü takip eden dört gün içinde farklı bir güne erteleyebilecek. Ancak tatil gününde yapılan çalışmanın yalnızca yasal günlük süreyi aşan kısmı fazla mesai olarak sayılacak. Normal çalışma süresi içinde yapılan işler için fazla mesai ücreti ödenmeyecek.

Günday, bu yeniliğin çalışanlar için tatil planlamasında daha fazla özgürlük sağladığını belirterek,
“İşçi, ailesiyle programını ya da kişisel ihtiyaçlarını gözeterek tatil gününü kendine uygun şekilde belirleyebilecek. İşveren açısından ise yoğun sezonda iş gücü yönetiminde ciddi bir esneklik sağlanacak” dedi.

Haklar saklı, sorumluluklar arttı

Av. Günday, düzenlemenin işçi haklarını ortadan kaldırmadığını, yalnızca kullanım şeklini değiştirdiğini vurguladı:
“Çalışanın 24 saatlik hafta tatili hakkı korunuyor. Ancak işverenin çalışanı tatil gününde çalıştırabilmesi için mutlaka yazılı onay alması gerekiyor. Bu onayın belgeli olması ve gerektiğinde ibraz edilebilmesi çok kritik. Ayrıca, çalışan tatilini erteleme onayını geri çekmek isterse, bunu 30 gün önceden bildirmesi şart. Bu noktada işverenin sorumluluğu artıyor.”

Olası uyuşmazlık riskleri

Yeni sistemin bazı hukuki riskler de barındırdığına dikkat çeken Günday, en çok hangi konularda ihtilaf yaşanabileceğini şöyle açıkladı:

• İşverenin çalışandan yazılı onay almadan tatil gününde çalıştırması,
• Onay alınsa dahi bunun doğru şekilde belgelenmemesi,
• Tatil günü yapılan çalışmanın tümünün fazla mesai gibi değerlendirilmesi,
• Çalışanın 30 gün önceden yaptığı onay geri çekme talebine uyulmaması.

“Bu gibi durumlar hem işveren hem de çalışan açısından hukuki süreçlere yol açabilir” diyen Günday, belgeleme ve zamanlamanın titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

‘’Yazılı Onay Olmazsa Hukuki Risk Büyür”

Hem işveren hem de çalışanların yeni sisteme uyum sağlaması için dikkat etmesi gerekenleri sıralayan Günday, şunları söyledi:
“İşverenler için en önemli nokta, yazılı onay alma sürecini standart hale getirmek. Onayların imzalı formlar üzerinden alınması ve saklanması çok önemli. Çalışanlar da tatillerini erteleme ya da geri çekme taleplerini mutlaka yazılı olarak yapmalı. Ayrıca fazla mesai hesaplarını dikkatle takip etmeleri gerekiyor. İnsan kaynakları ve bordro ekipleri bu yeni düzenlemeyi iyi bilmeli. Kurum içi eğitimler, ileride yaşanabilecek hukuki uyuşmazlıkların önüne geçmek adına kritik rol oynayacak.”