25.07.2020

En büyük ilk 500 ve Karadeniz

İSO 500 adıyla bilinen ve İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan referans liste Türkiye'nin ilk 500 sıralamasında yer alan firmaları bu başarılarından ötürü kutlayarak bu haftaki yazımıza başlamak istedim.

İSO 500 adıyla bilinen ve İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan referans liste Türkiye'nin ilk 500 sıralamasında yer alan firmaları bu başarılarından ötürü kutlayarak bu haftaki yazımıza başlamak istedim. Bugüne kadar hep Karadeniz Bölgesi’nin potansiyelini ortaya koyamadığımızdan bahseder dururuz. Bu yılın referans listesine göz attığımızda Karadeniz Bölgesi’nden ilk 500 içine 18 firma girerken yakın gelecekte bu sayıyı 50 firmaya nasıl çıkartabiliriz sorusunu da sormadan edemiyoruz. Şuna inanıyorum ki Karadeniz’in potansiyelini iyi kullanabilirsek başarabiliriz.

İlk 500 sanayi firmaları üzerindeki kur krizinin etkilerini çok net bir şekilde görmekteyiz. Birbiri ardına gelen seçim süreçleri de hiç şüphesiz ekonominin üzerinde etkili oldu. Geride kalan dönemde ardı ardına seçim ekonomisini yaşadık. İşletmelerin maliyetlerinin artması ve finansman giderleri sonuç üzerinde etkili olmuştur. Yakın geçmişte 150’nin üzerinde olan yabancı sermayeli şirket sayısı bugünlerde 120’nin altına düşmüş gözüküyor. İSO 500 şirketlerinin hali hazırda devletten yaklaşık 11 milyar lira KDV alacakları mevcut. Bu sorun uzun yıllardır çözüme muhtaç halde beklerken işletmelerin yüksek finansman maliyetleri altında ezilmeye devam etmeleri de ayrı bir sorun olarak gündemdeki yerini korumaktadır.

Ülkemizde ve bölgemizde yeni yatırımlara ve istihdamlara ihtiyaç bulunmaktadır. Aslında bunun için öncelikle hayata geçirilmeyi bekleyen Organize Sanayi Bölgesi yatırımlarının sağlam bir altyapı ile mutlaka yatırımcının hizmetine sunulmasıdır. Unutulmamalıdır ki çıkış yolu üretmekten ve yüksek teknolojiyi kullanmaktan geçiyor. Dolayısıyla valiler, belediye başkanları, siyasiler, sivil toplum kuruluşları ve iş insanları ekstra çaba harcamalıdır.

Hazır söz İSO 500 listesinden açılmışken hafta başında yeni yol hikâyeleri için Trabzon’da bir başarı öyküsünün mimari olan Turgay Ömür’ü ziyaret ettiğimizde tepesinde bulunduğu Bentaş Bentonit firmasının kat ettiği mesafeyi ilgiyle dinledik. Zaten bu ivmeyi geçen hafta sayfalarımıza taşımıştık. Başarılı işadamının da firmasını çok yakın bir gelecekte İSO ilk 500 listesine taşıyacağına eminiz. 

Bölgesel Kalkınma Ajansları

Pandemi dönemi Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın çağdaş ekonominin vazgeçilmez kurumları olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. İlgi alanı Doğu Karadeniz Bölgesi olan DOKAP sayesinde başta turizm ve tarım olmak üzere bölgenin istikrarlı büyümesi ve kalkınma hamlesi sürüyor.  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, “COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı” içinde 26 Bölgesel Kalkınma Ajansı’na 238 milyon lira tahsis etti.

Fındık sohbetleri

Yeni fındık sezonu yaklaştıkça rekolte ve fiyat tartışmaları geleneksel olarak devam ediyor. Ancak sektörde başka şeyler de konuşulmaya devam ediliyor. Geçen hafta yazmıştım… Sanayicinin ve ihracatçının Ferrero firmasının elindeki füre ve çıkıntı malların Türk sanayicisinin kontrat yaptığı yerlere mal satması ve 2021 yılı sonuna kadar neredeyse Avrupa pazarını kapatması Türk sanayicisinin en büyük rahatsız olduğu konu oldu bugünlerde. Çözüm olarak bu malları Ferrero’nun ihale düzenleyerek Türk ihracatçısına satması görüşü hâkim olmasına rağmen büyük alıcı ihracatçıyı duymamaya devam ediyor. Fındık sektöründe konuşulan diğer bir konu da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 3 yıldır fındık sektöründe başarıyla yaptığı müdahale alımlarında ofisin fiyatlarının altında fiyat açıklayan yabancı alıcının Türkiye temsilcilerinin Ferrero’yu bu uygulamayla zarara soktuğu iddiaları konuşuluyor. Örnek olarak geçen sezon 16,5 olan TMO fiyatlarında mal almayan Ferrero arz ve talebe göre yükselen fındık piyasasında 21- 24 bandından fındık satın almak zorunda kaldı. Büyük alıcının bu üç yıldan ders çıkarıp çıkarmadığını yeni sezonda göreceğiz. Sektörün konuştuğu diğer bir konu da artık fındıkta yaşadığımız sistemsizliğin yerini ABD’nin bademde yapmış olduğu gibi Türkiye’nin de uygulamaya konulması isteği oldu. Belki bu uygulama işler hale getirilirse rekolte ister bir milyon olsun isterse bir kilo benim fındığım üç yıl boyunca üç euro diyebilirsek işte o zaman lisanslı depoculuğu da kuran bir Türkiye ile fındık sektöründen istikrar vaad edebiliriz.

Günün Sözü

Dağların ardında deniz,

Sislerin ardında güneş,

Kışların ardında bahar vardır.

Umudunu yitirme.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar