19.03.2022

Gerçek gündem ekonomi olmalı

Ülkemizde üreten kesim ve piyasalar tam rahatlamak isterken Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bu iki ülkeden sonra en çok bu coğrafyada ülkemize zarar verdiği çok açıktır. İki komşu ülkemiz arasında başlayan savaş umuyoruz ki en kısa sürede barışla son

İki ülke ile aramızda çok ciddi bir ticaret var. Tarım, inşaat, turizm alanında ayrıca iki ülkede Türk iş dünyasının çok ciddi yatırımlarının bulunduğu da çok açık bir gerçek. Bu savaşın ihracata olumsuz etkileri başta tarım sektörü olmak üzere önemli Savaşın her türlüsü ne yazık ki çok ağır bedelleri var. Karadeniz Ekonomi gazetesi olarak bu gelişmeleri Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası başkanına, Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Gürhan Ulusoy’a, ihracatçılara sorarak görüşleri manşete taşıdık. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu’nun konuyla ilgili açıklamasını kısaca hatırlayalım.

“Bölgemizin bu gerginlikten ve savaş ortamından uzaklaşmasını diliyoruz. İş dünyamızı, camiamızı yakından ilgilendiren gelişmelere karşı da çok dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha burada ifade etmek istiyorum.

2021 yılında Türkiye 231.9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Trabzon ise 1 milyar 184 milyon ihracata ulaştı. Trabzon’un ihracatının en fazla olduğu ülkeler arasında Rusya Federasyonu ikinci sırada yer alıyor. Kriz, çatışma ve ambargolar elbette ki bu coğrafyayı derinden etkileyecektir.

Küresel ölçekte yaşanan olumsuz koşullara rağmen Türkiye 2021 yılında yüzde 11 büyüdü. Bu performansla 2021 yılında verisi açıklanan G-20, OECD ve AB ülkeleri arasında en yüksek büyüme sağlayan ülke olduk.

Dünyada salgının etkisinin ekonomi üzerindeki etkisini sürdürdüğü bir yılda Türkiye ekonomisinin büyümesini olumlu buluyoruz. Türkiye’nin büyümesinde itici gücün ihracat olduğunu bir kez daha gördük. 2021 yılı büyümemizin yüzde 44.2’si net ihracat katkısıyla gerçekleşmiş olması iş dünyamızı gururlandırmıştır. Yatırıma, üretime ve ihracata odaklanarak yüksek istihdam sağlayan katma değerli büyüme hedefimize ulaşacağız.

Salgının ardından dünya ekonomilerindeki hızlı toparlanmayı önümüzdeki süreçte iş dünyamızın önündeki en önemli fırsat olarak görüyoruz. Türkiye ekonomisi 2021 yılındaki yüzde 11’lik büyüme oranı ile hızlı bir geri dönüşün sinyallerini veriyor. Komşu ülkelerimiz arasındaki kriz ve çatışmanın ise olumsuz etkilerini yaşamaya da hazır olmak durumundayız. Unutulmamalıdır ki barış herkese kazandırır.”

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili İş İnsanı Ahmet Hamdi Gürdoğan açıklamasında özellikle şu konulara değiniyor: “Bu ülkelere ihracat olarak, inşaat malzemeleri, yaş sebze ve meyve, kuru gıda ürünleri ihraç ediyoruz. Rusya’dan daha çok hububat, doğalgaz alıyoruz. Ukrayna’dan ise özellikle buğday, ayçiçeği alıyoruz. Dolayısıyla ticareti tek taraflı olarak değil, dünyadaki konjonktüre baktığımız zaman çift taraflı olarak düşünmek lazım. Her ne kadar ihracat yapıyorsak ta aynı şekilde enerjinin çoğunu da Rusya’dan aldığımızı unutmamak lazım. Bu durum karşısında tedirgin oluyoruz. Çünkü her şeyden önce savaş çığlıklarının atıldığı yerde, o ülkeye yapacak olduğunuz ticarette nelerle karşılaşacağınızı, aynı zamanda parayı ülkemize nasıl getirebileceğinizi, malınızı ne şekilde sağlam yerine ulaştırıp ulaştıramayacağınızı endişe taşıyorsunuz. Geçmiş yıllar da bunlar oldu. Toplamda baktığımız zaman bu ülkelere ihracatımız yüzde 20 civarında görülse de, bunun yanında ithalata baktığımız zaman enerji bağımlılığımızın yüzde 60’nı, yüzde 30’a yakın hububatı her iki ülkeden yaptığımızı görüyoruz.”

 

İPEKYOLU’NA BAĞLANALIM

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan, Karadeniz’e en büyük kıyısı olan Türkiye’nin savaştan en çok etkilenen ülke olduğunu belirtti.

Gürdoğan, “Atatürk, ticaretimizi Asya topraklarında geliştirmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Bugün geldiğimiz bu ortam tam da bunu işaret ediyor. Bugüne kadar Türk Cumhuriyetleri ve Türk topluluklarıyla beraber istediğimiz ilişkileri kurabilmiş değiliz. Lojistik olarak kurabilmiş değiliz. Asya’ya tren yolu bağlantımız yok. Asya’da tren yolu kullanım oranı yüzde 65, Türkiye’de yüzde 4. Biz diyoruz ki Hopa’dan yeni İpekyolu’na bağlanalım, 20 km ile Asya’ya bağlanalım. Türkiye Cumhuriyetlerine gönderebileceğimiz malları 1/6 fiyatına gönderebilme imkanına sahip olalım. Bugün biz lojistik üstünlüğümüzü kurarsak dünyada yeni bir dengeyi sağlarız. Türkiye’nin içerisinde çok büyük demiryolları yapmamıza gerek yok. Bypass sistemi dediğimiz, var olan rorolarımızın içine rayları dizerek limanlarımıza vagonlarımızı indirerek buradan yükleyip 24 saatte biz Rusya’ya ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla 7 günde en ücra yere gidebiliriz. Bunun için çok büyük paralara gerek yok geçmişte de bunu söyledik. Çok az paralarla tüm limanlarımızın demiryolunu kurarak vagonları, Rusya’dan buraya getirir, buradan Rusya’ya götürürüz. Bunu Çin yaptı, Kore, Japonya yaptı. Lojistik kanunumuzun bir an önce çıkması lazım. İddia ediyorum dünyada Türkiye üretim ve sanayinin merkezi olur. Dileriz ülkemiz de gerçek gündem ekonomi olur ve gerekli tedbirler alınır. Ülkemiz ekonomisinin iş dünyasının ve halkımızın bu tedbirlere çok ihtiyacı var” dedi.

 

HAFTANIN SÖZÜ

Tavrınız, yeteneğiniz itibarınızı tanımlar.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar