30.05.2022

İş Dünyası, belirsizlikten şikâyetçi, ekonomi yönetimi bu sesi duymalı

Ülkemiz ekonomisinde yaşanan uzun zamandır süren ekonomideki dalgalanmalar ve belirsizlikten dolayı kimse sattığı malı yerine koyamazken enflasyonun yükselmesi ve dövizdeki dalgalanma devam ediyor.

Bütün ekonomistlerin sesine kulak vermek yerine ekonominin kurallarını görmezden gelerek yapılanların pansumandan öte gitmediğini açıkça görmekteyiz. Bu ülke bizim ve hepimiz aynı gemideyiz. Ülkemizin kaynaklarını verimli kullanmak ve evrensel doğruları uygulamak zorundayız. Bizim gittiğimiz yol Amerika’yı yeniden keşif etmek gibi oluyor. Sonuçları itibariyle iş dünyası ve halkımız yüksek enflasyon, oynak dövizin sonuçlarından ve hayat pahalılığından son derece şikâyetçi duruma gelmiştir. Ülkelerin politika faiziyle ilgili kararları ekonomik açıdan birçok yönden büyük önem arz etmektedir. Bizim günü değil, seneyi değil, geleceği kurtaracak politikalara ihtiyacımız var. Bu nedenle ekonomiyi ve ülkeyi yönetenlerin ekonominin gerçeklerine kulak vererek, gerekli adımları atarak ekonomide yaşanan belirsizliğe, yüksek enflasyon ve oynak döviz oluşturacak politikalardan hızla uzaklaşması gerekiyor. Zaten daha önce de benzer dalgalanmaların önünde durulamadı. Kur korumalı mevduat uygulamasına niye gitmek zorunda kaldığımızı unutmayalım.

Seçim takvimi olarak 2023 Haziran ayı bekleniyor. Ancak seçime bu ekonomik tabloyla gitmek kimsenin isteyeceği bir durum olmayacağı gerçeğini görerek ekonomi yönetimi piyasaları ve halkımızı rahatlatacak ekonomik adımları atmalıdırlar.

 

Vali ve siyasiler yeni OSB’yi ağzına almıyor

Ülke ekonomisindeki tüm zorluklara rağmen iş dünyası yatırım yapmak istiyor ancak illerin valileri gündemlerinde başka konular olduğundan bu konuya gerekli önemi verdiklerini göremiyoruz. Aynı şekilde siyaset üretim olsun, istihdam olsun diyor ancak Ordu OSB’yi ağzına alan yok. 6 yıla yakın kamulaştırma bitmedi. Mevcut yatırımcılar yatırımlardan ya vazgeçti ya da erteledi. Dışarıdan gelen taleplerde başka illerde yatırım yapmaya başladı. İnsanlara iş, aş verin, istihdam sağlayacak yatırımların yapılmasını sağlayın, zaten herkes mutlu olur. Bölgenizin balık vermek yerine balık tutmayı öğretecek adımlara ihtiyacı var. Yatırımcı il dışında yer arıyor. Valimiz ve siyasilerimiz Ordu OSB’de artık net tarih vermeli ya da bu ilde işsizliğin çözülerek istihdamın artması için yeni bir yatırım haritasını ortaya koymalı. Gerçek gündem daha güzel yarınlar için, ekonomi, yatırım, üretim, istihdam olmalıdır.

 

Tarım demek ülke güvenliği demektir

Tarımda geldiğimiz noktayı ortaya koymak için Altınordu Ziraat odası başkanı Atakan Akça’nın ülke genelinde üreten kesimin içinde olduğu durumu ortaya koyan açıklamasını noktasına dokunmadan veriyor ve yetkililerin tarımda ülkemiz üreticisinin düştüğü durumu görmesini bekliyoruz:

“Sayın Nureddin Nebati; Enflasyon, fiyatları baskılamakla, üreticinin geçimi için ürettiği ürünlerini ucuza satmakla aşağıya çekilemez, bu yöntem sadece geçici bir rahatlama sağlayabilir. Üretimin sürdürülebilir olmasıyla, üreticinin ürettiği üründen geçimini sağlayacak parayı kazanmasıyla, üreticinin girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesiyle olur.

Siz ne yapıyorsunuz, üretici birliklerini topluyor, ürettiğiniz ürünlerin fiyatlarını aşağıda tutun, fiyat artırmayın gibi geçici önlemlerle hem üreticiyi üretemez hale getiriyor, hem de ülkenin gıda güvenliğini ve gıda arzını sıkıntıya sokacak uygulamaları hayata geçirmeye çalışıyorsunuz.

Örnek verecek olursak; Bitkisel üretimde gübre, mazot, sulamada kullanılan elektrik fiyatlarını ve tohum fiyatlarını makul seviyelere çekmezseniz, hayvansal üretimde yem maliyetlerinin yükselişini önleyemez veya üreticinin girdi maliyetlerini sübvanse etmezseniz, üretilen ürünü ne kadar ucuz sattırırsanız sattırın üreticiyi tarlasında, serasında, bağında, bahçesinde, ahırında ve kümesinde tutamaz üretimin devamını sağlayamazsınız. Ayrıca yine örnek verecek olursak çiğ süt fiyatlarını artırıyor, et fiyatlarını artırıyorsunuz, üretici oh demeye fırsat bulamadan haftada iki kere yem fiyatlarına zam gecikmiyor. İşte bu dengeyi sağlayacak ve bu problemlere çözüm bulacak makamlarda sizler oturuyorsunuz.

Olmaz sayın bakan olmaz! Bu ülkede özellikle bitkisel ve hayvansal üretimin sorunlarını çözmez, üreticiyi ve çiftçiyi sahada tutamazsanız, yaşanan sıkıntıları zor çözersiniz. Ülkeyi de dışa bağımlı ve ithalatçı olmaktan kurtaramazsınız. Bizlerin olduğu gibi sizlerde bu geminin içindesiniz. Demedi demeyin.”

 

HAFTANIN SÖZÜ

Bir şirketin kalbi ve ruhu, yaratıcılık ve yeniliktir.

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar