Türkiye ihracatının sürdürülebilirliği konuşulurken, sahadaki en kritik mesele çoğu zaman rakamların gölgesinde kalıyor: finansmana erişim. Samsun’da düzenlenen “İhracatın Finansmanı Buluşmaları”, bu gerçeği Karadeniz iş dünyası açısından bir kez daha açık biçimde ortaya koydu.

Karadeniz İhracatçı Birlikleri öncülüğünde; Türk Eximbank ve İhracatı Geliştirme A.Ş. iş birliğiyle gerçekleştirilen toplantıya, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliği yaptı. Bölge ihracatçılarının yoğun katılımı, Karadeniz’de finansman konusunun artık ertelenemez bir sorun haline geldiğini net biçimde gösterdi.

Finansman Olmadan İhracat Sürdürülebilir Değil

Toplantının açılışında konuşan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu, ihracatın büyümesi için finansmana erişimin kritik önem taşıdığını vurguladı. Bu vurgu, aslında Karadeniz sanayicisinin yıllardır sahada yaşadığı gerçeğin bir özeti niteliğindeydi.

Karadeniz’de üretim var, ihracat potansiyeli var; ancak öz kaynak yetersizliği, yüksek kredi maliyetleri, teminat sorunları ve finansmana erişimdeki merkezî yoğunlaşma, firmaların ölçek büyütmesini zorlaştırıyor. İstanbul merkezli finansman sisteminin dışında kalan Karadenizli ihracatçı, çoğu zaman rekabet gücünü finansman engeline takıyor.

Bankalar Var, Kredi Var Ama Ulaşmak Zor

İhracatı Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Fatih Tuğrul Topaç tarafından paylaşılan destek ve finansman modelleri, teoride önemli imkânlar sunduğunu gösterse de sahadaki tablo farklı. Nitekim Karadeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Eren Günhan Ulusoy’un bölgesel ihracata dair tespitleri, bu kopukluğu net biçimde ortaya koydu.

Bankacılık & Finans Paneli’nde Akbank, Türkiye İş Bankası, VakıfBank ve Türk Eximbank temsilcileri ürünlerini anlattı. Ancak Karadenizli ihracatçının temel sorusu şu olmaya devam ediyor:

“Bu ürünlere kim, hangi koşullarla, ne kadar sürede ulaşabiliyor?”

2025–2026 Görünümü: Riskler Karadeniz’i Daha Sert Etkileyebilir

Programda Özlem Derici Şengül tarafından paylaşılan 2025–2026 makroekonomik öngörüler, ihracatçı açısından risklerin devam edeceğine işaret etti. Küresel daralma, jeopolitik belirsizlikler ve finansman maliyetlerindeki yüksek seyrin, finansal kırılganlığı yüksek bölgeleri daha sert etkilemesi bekleniyor.

Bu noktada Karadeniz, Türkiye ortalamasının üzerinde bir risk taşıyor. Çünkü bölge firmaları, finansmana erişimde zaten sınırlı imkânlarla faaliyet gösteriyor.

Karadeniz İçin Finansmanda Yeni Bir Yaklaşım Şart

Samsun’daki buluşma, bir toplantıdan öte bir uyarı niteliği taşıyor. Karadeniz’in ihracat potansiyelinin açığa çıkması için;

Bölgeye özel finansman modelleri, Teminat yapısını hafifleten kredi mekanizmaları, Eximbank ve İGE desteklerinin sahaya daha hızlı ve etkin yansıması, Bankaların bölgesel risk algısını yeniden değerlendirmesi, artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş durumda.

Aksi halde Karadeniz, üretmesine rağmen büyüyemeyen; ihracat yapmasına rağmen ölçek atlayamayan bir bölge olarak kalma riskiyle karşı karşıya. Samsun’daki toplantı, bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koydu.

Karadeniz iş dünyası finansman bekliyor. Ve bu bekleyiş, ertelenecek bir mesele değil.

HAFTANIN SÖZÜ

“Sermaye hız ister; geciken finansman fırsatı öldürür.”