30.09.2022

KGF kredilerinden yerel İşletmeler daha fazla yararlanmalı

Ülke ekonomisi Covid-19 ardından Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasıyla ekonomik dalgalanmalar yüksek enflasyonun gölgesinde 2023 yılının son çeyreğine girdi.

Uzun zamandır, iş dünyası KGF kredilerini nefes almak için bekliyor. TOBB’a bağlı illerin oda başkanları iş dünyasını, KOBİ’lerin sesini her fırsatta gündeme getirmeye devam ediyor. Anadolu’daki Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarının gündeminde uzun zamandır KGF kredileri var. Son olarak Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, hafta içinde KGF kredilerinden yerel işletmeler daha fazla yararlanmalı açıklaması yaptı, Kısaca bu önemli açıklamayı kısaca hatırlayalım:

İş dünyasının yoğun talepleri doğrultusunda gündeme gelen ve şu an hazırlık aşamasında bulunan KGF kredi paketinden gelişmekte olan öncelikli illerin pozitif ayrıma tabi tutulması gerektiğini beyan eden Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, “Pandemi ve ardından piyasalarda oluşan sert dalgalanma, işletmelerimizin sermaye yapısını ciddi oranda etkiledi” dedi.

Günümüz yerel ticaret yapısının desteklenmesi adına devletimizin hazırlıklarını tamamlama aşamasında olduğu KGF kredilerinde Anadolu coğrafyasında ticaret yapan işletmelerin korunması gerektiğini ifade eden Başkan Çakırmelikoğlu, “Giresunlu bir işletmenin İstanbul’da faaliyet yürüten firma ile Kars’ta çalışan bir işletmenin İzmir bölgesinde işyeri cirosu ile bir tutulması mümkün değildir. Bu bakımdan Anadolu coğrafyasında zor bir yaz döneminin ardından firmalar mutlak desteklenmesi gerekmektedir. Önümüzdeki kış şartları 5. ve 6. bölge kapsamında yer alan iller adına pek de parlak gözükmemektedir. Dolayısıyla KOBİ tarzı işletmelere bir nefes olması muhtemel KGF kredilerinden yerel işletmelerin mutlak daha fazla faydalanmasının imkanları ortaya konulmalıdır. Bu destek paketiyle ilgili ilimiz milletvekilleri başta olmak üzere yetkili makamlar ile Giresun Ticaret ve Sanayi Odası adına görüşmelerimiz bulunmaktadır” diye konuştu.

Evet biz de GTSO Başkanı ve diğer Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarımızın iş dünyasının sesini duyurmak adına gündeme getirdiği KGF kredilerini acilen ülke genelinde Anadolu’da yerel işletmelerimizle acilen buluşturalım ve kredi verecek bankaların sayısını artıralım.

Vergi oranlarının düşürülmesi ekonomiye ivme kazandırır

TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu’nun basına yansıyan önemli açıklamasını ekonominin canlanması adına kısaca hatırlayalım:

Enflasyon artışının bütçeye yapmış olduğu katkıyı, enflasyondan zarar görenlerin yaralarını sarmak için kullanmak, sosyal yardımlaşma ve dayanışma politikası olmanın yanı sıra üretimi teşvik politikası olarak uygulanabilir.

Yüksek enflasyonun yaratmış olduğu tahribat, en fazla sabit gelirliler ile küçük işletmeleri etkiliyor. Bu kesimlerin vergisel indirimlerle desteklenmesi, yaşanan tahribatın boyutlarını azaltmaya önemli katkı sunacaktır. Enflasyon artışının bütçeye yapmış olduğu katkıyı, enflasyondan zarar görenlerin yaralarını sarmak için kullanmak, sosyal yardımlaşma ve dayanışma politikası olmanın yanı sıra üretimi teşvik politikası olarak uygulanabilir. Vergi indirimleri çok geniş toplumsal kesimlere ekonomik olarak katkı verecektir.

Vergiler, kamu harcamalarının karşılanması için toplanırlar. Bütçe Kanunlarında ilgili yılda tahsil edilmesi planlanan vergi miktarı da gösterilir. Böylelikle topluma, cari yılda ne kadar bir vergi yükünü karşılayacaklarının bilgisi verilir ve halkın temsilcilerinin onayı ile vergiler tahsil edilir. Bu sistem aşağı yukarı tüm batı demokrasilerinde bu şekilde işler.

Bunun yanında olağanüstü durumlarda, yıkıcı bir doğal afet, savaş durumu veya benzeri söz konusu olduğunda vergi yükü artırılabilmektedir. Vergi oranlarında artış olağanüstü durumlarda toplumsal kabul görür. Peki ekonomik kriz anları bu olağanüstü durumlara girer mi? Devletin her türlü öngörüyle hareket etmesi ve uluslararası konjonktürü ve ülke içi işleyişe hâkim olması beklenir. Bu nedenle ani bir majör büyüklüğe ulaşmadığı sürece, devletin yaklaşan ekonomik sorunları öngörmesi, önlem alması, harekete geçmesi gerekir. Tüm bunlar olurken vergi oranlarını yükseltmek beklenenin tam tersi bir etki yaratır.

Oysa yapılması gereken ekonomik krizleri toplumun üzerine vergi yükünün ağırlığını hissettirmeden aşabilmektir. Yaşanan kriz üretim artışı ile çözüme kavuşturulabilir. Üretimin artması istihdam ve girdi maliyetlerinin azaltılmasına bağlı olduğuna göre, girdi maliyetlerinin en önemlisi olan vergilerin düşürülmesi ilk adım olmalıdır. Daha sonrasında da tüketimin üretime ayak uydurabilmesi için tüketim vergilerinin de minimuma indirilmesi gerekir. Bu sayede üretim, istihdam, tüketim dengesi kurulduğunda enflasyondan daha da tehlikelisi stagflasyona gidilen süreç engellenebilecektir.

Vergi oranlarının tüm vergiler bakımından düşük olmasının bir başka faydası ise küresel oyuncuların yani yabancı sermayenin ülkemizi bir çekim alanı olarak görmesini sağlayacak olmasıdır. İstihdam maliyetleri, Avrupa ülkelerine göre düşük olan ülkemizin yabancı sermayeyi çekebilmesinin bir başka unsuru da düşük vergi oranlarıdır.

HAFTANIN SÖZÜ

ÜNVANLAR GEÇİCİDİR.

İNSANLARA NASIL DAVRANIRSAN ÖYLE HATIRLANACAKSIN

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar