23.08.2025

Sanayici baskı altında, bankalar rekortmen

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in, “Enflasyonla kur arasındaki korelasyon kayboldu, büyük baskı altındayız” sözleri, Türkiye ekonomisinde üretim ve sanayi kesiminin içinde bulunduğu sıkışıklığı net biçimde ortaya koyuyor.

Bu durumu teyit eden bir başka tablo ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı vergi rekortmenleri listesi oldu. Listenin zirvesinde bankaların yer alması, finans sektörünün yüksek kârlarla öne çıktığını; reel sektörün, üreticinin ve sanayicinin ise neredeyse görünmez hale geldiğini gözler önüne seriyor.

Sanayicinin sesi duyulmalı

Yüksek enflasyon ve öngörülemez kur politikaları, sanayicinin maliyetlerini artırıyor, öngörülebilirliği yok ediyor.

Bankaların kredi musluklarını kısmaları veya yüksek faizle açmaları, reel sektörün finansmana erişimini ciddi biçimde zorlaştırıyor.

Vergi yükü, üretim yapanı cezalandırırken, finans sektörünün öne çıkmasına yol açıyor.

Ekonomi yönetimine çağrı

Sanayici üretmek, ihracatçı yeni pazarlara açılmak, iş dünyası yatırım yapmak istiyor. Ancak bunun için ekonomi yönetiminin reel sektörün sesini duyması gerekiyor. Türkiye’nin büyüme ve kalkınma hedefleri, finans sektörünün kârlarına değil, üretimin güçlenmesine bağlıdır.

Sanayiciye uygun maliyetli uzun vadeli finansman olanakları sağlanmalı

Kur-enflasyon dengesi gözetilerek öngörülebilir bir ekonomik iklim oluşturulmalı

Vergi sistemi üretim ve yatırım yapanı teşvik edecek şekilde yeniden ele alınmalı

Karadeniz ekonomisi için anlamı

Karadeniz Bölgesi’nde sanayici ve iş dünyası, Türkiye ortalamasından da yüksek zorluklarla karşı karşıya. İhracatçı, kur baskısı nedeniyle rekabet gücünü kaybederken; yeni yatırım projeleri finansmana erişim engeli nedeniyle beklemeye alınıyor. Vergi listesinde sanayicinin yokluğu, bu yapısal sorunun bölgesel ölçekte de ağır hissedildiğini gösteriyor.

 

Sonuç: Üretim ekonomisi güçlenmeli

Vergi rekortmenleri listesinde bankaların damga vurması, üretim ekonomisinin giderek geri plana itildiğinin simgesidir. Oysa sürdürülebilir büyüme ve kalıcı refah, reel sektörün güçlenmesiyle mümkün olabilir.

Ekonomi yönetimi, sanayicinin ve reel sektörün sesini duymalı, üretimin önünü açacak politikaları hayata geçirmelidir. Aksi takdirde, vergi rekortmenleri listesinde üreticinin yokluğu, sadece bugünün değil yarının da en büyük ekonomik risklerinden biri olacaktır.

 

HAFTANIN SÖZÜ:

“Emek olmadan yemek olmaz.”

Yazarın Diğer Yazıları

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar